Çocuğun İki Bacağı Arasındaki Fark 'Varis” Olabilir
Genç yaşlardan itibaren görülen varisler çocukları da etkiliyor.
Doğuştan derin toplardamarların olmaması durumu ile gelişen çocuklarda varis sorununa ise standart varis tedavilerinin asla uygulanmaması gerekiyor.
Uzun süre ayakta kalmak, uzun süre oturmak, sigara kullanmak, kilo sorunu yaşamak, hamilelik gibi durular varis hastalıklarını tetikleyen nedenler arasında. Genetik faktörlerin de varis oluşumu üzerinde büyük etkisi olduğunu vurgulayan uzmanlar 20 yaş üstü hem kadın hem de erkeklerin varise karşı dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesinden Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko, son yıllarda çocuklarda da sıkça varis sorunları ile karşılaştıklarını belirtti.
Kalko,”Varis bilindiği gibi damar hastalığıdır ve kanı akciğere ve kalbe taşıyan toplardamarların ilerletici bir şekilde genişlemesi ile oluşur. Çocuklarda gelişen varisleri ise bu toplardamarların olmaması durumu olarak tanımlıyoruz” dedi.
ANNE BABALAR DİKKAT
Çocuklarda varis oluşumunu standart varis görüntüsü ile karşılaştırmamak gerektiğinin altını çizen Kalko, ”Genelde bir bacakta şişlik göze çarpar ya da bir bacağı diğerinden daha büyüktür ve damarlar daha belirgindir. Ya da çocuğun her iki bacağı ve ayak bilekleri yaşıtlarına nazaran çok daha kalındır. Bazen de damarlarda belirginlik olmaz cilt altında kalır ama mutlaka iki bacak arasında fark vardır ya da ikisi de kalındır. Ayrıca hemanjiom varsa da renk değişikliği olabilir, harita gibi damar anomalileri ya da varis görülür. Bu durumda da biz erişkinlerde görülen varis görüntüsünde olurlar. Çocukluk çağında genelde damar anomalileri akla gelir ve varis olasılığı ekarte edilir. Damar anomalisi değilse eğer varis olasılığı üzerinde dururuz. Bu da genellikle genetik yatkınlıktan kaynaklanır. Çocuklarda ileriki dönemde kronik venöz yetmezliğine dönerse onlar için sıkıntılı bir hayat olur. Çünkü olay ne kadar kronik hale dönerse onun tedavisi ve yüz güldürüm oranı düşük olur. Tedaviler geciktiği için kronik hale dönüşebileceği gibi bazen de genetik yatkınlıktan kronikleşebilir. Erken tanı ve tedavi her zaman önemli ve faydalıdır. Fakat dikkatli olmak gerekir çünkü bunun tedavisi her zaman ameliyat değildir” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARDA STANDART VARİS TEDAVİSİ UYGULANMAZ
Çocuklarda standart varis tedavisi uygulanmaz diyen Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Çocuk hastalarımıza baktığımızda doğuştan derin toplardamarların olmadığını görüyoruz. Çocuklar bize kocaman varislerle geliyor ama onlar normal varis değil. Onların varislerine müdahale edersek çocuğun dolaşımını bozarız. Çünkü kirli kanı vücuda götürecek tek damar varis damarlarıdır. Varis hastalarında biz varisleri alıyoruz ya da su buharı ile yedek damarı tıkıyoruz. Fakat çocuklarda onu yapma şansımız yok. Her varis hastasına ‘Hadi gel açık ameliyat yapalım.’ denmez asla bu yüzden. Ya da bu damarı yok edelim yaklaşımı doğru değil. Hal böyle iken çocuklarda daha dikkatli davranmak ve mutlaka altta yatan genetik bir rahatsızlık ya da bir damar anomalisi var mı araştırmak lazım. Çünkü bir damar anomalisinin sonucu da varis olabilir. Bunu asla unutmamak gerekir. Varisi var deyip standart varis tedavisi asla uygulanmamalıdır. Altta yatan ciddi bir patoloji var ise ve bu atlanırsa istenmeyen sonuçlar doğurabilir. O yüzden çocukluk yaşındaki varislerle ilgili mutlaka tecrübeli bir kalp damat cerrahisi kliniğine başvurmaları gerekir” dedi.
STANDART TEDAVİLER KİŞİYE ÖZEL OLMAK ZORUNDA
Tedavilerin kişiye özel olması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Varislerdeki standart tedavilerde de herkese her tür tedavi uygulanabilir asla diyemeyiz. Tüm diğer tedavi şekillerinde olduğu gibi varis tedavileri de kişiye özel olmak zorundadır. Hasta niteliğine göre köpük tedavisi, lazerli tedavi, buhar tedavisi, açık ameliyat, medikal tedavi, egzersiz programı, beslenme şeklinin düzenlenmesi, varis çorabı kullanımı pek çok seçenek sıralanır. Bunların hastaya düşen görevler ayrı hekime düşen görevler ayrıdır. Öncelikle genetik yatkınlık ve hamilelik gibi durumların önüne geçmemiz imkansız. Bunlar her şekilde varis nedenidir ve değiştiremeyiz. Fakat önlem almak için kişilerin değiştirebileceği faktörler var. Hareketli yaşamı benimsemek, yüzmek, bisiklete binmek, dar kıyafetlerden ve yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durmak, baharatlı ve yağlı yiyecekler ile kabızlığa neden olabilecek yiyeceklerden uzak durmak gibi. Hekimin görevi ise hasta şikayetine ve varis durumuna göre uygun tedaviyi uygulamaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Uzun süre ayakta kalmak, uzun süre oturmak, sigara kullanmak, kilo sorunu yaşamak, hamilelik gibi durular varis hastalıklarını tetikleyen nedenler arasında. Genetik faktörlerin de varis oluşumu üzerinde büyük etkisi olduğunu vurgulayan uzmanlar 20 yaş üstü hem kadın hem de erkeklerin varise karşı dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesinden Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yusuf Kalko, son yıllarda çocuklarda da sıkça varis sorunları ile karşılaştıklarını belirtti.
Kalko,”Varis bilindiği gibi damar hastalığıdır ve kanı akciğere ve kalbe taşıyan toplardamarların ilerletici bir şekilde genişlemesi ile oluşur. Çocuklarda gelişen varisleri ise bu toplardamarların olmaması durumu olarak tanımlıyoruz” dedi.
ANNE BABALAR DİKKAT
Çocuklarda varis oluşumunu standart varis görüntüsü ile karşılaştırmamak gerektiğinin altını çizen Kalko, ”Genelde bir bacakta şişlik göze çarpar ya da bir bacağı diğerinden daha büyüktür ve damarlar daha belirgindir. Ya da çocuğun her iki bacağı ve ayak bilekleri yaşıtlarına nazaran çok daha kalındır. Bazen de damarlarda belirginlik olmaz cilt altında kalır ama mutlaka iki bacak arasında fark vardır ya da ikisi de kalındır. Ayrıca hemanjiom varsa da renk değişikliği olabilir, harita gibi damar anomalileri ya da varis görülür. Bu durumda da biz erişkinlerde görülen varis görüntüsünde olurlar. Çocukluk çağında genelde damar anomalileri akla gelir ve varis olasılığı ekarte edilir. Damar anomalisi değilse eğer varis olasılığı üzerinde dururuz. Bu da genellikle genetik yatkınlıktan kaynaklanır. Çocuklarda ileriki dönemde kronik venöz yetmezliğine dönerse onlar için sıkıntılı bir hayat olur. Çünkü olay ne kadar kronik hale dönerse onun tedavisi ve yüz güldürüm oranı düşük olur. Tedaviler geciktiği için kronik hale dönüşebileceği gibi bazen de genetik yatkınlıktan kronikleşebilir. Erken tanı ve tedavi her zaman önemli ve faydalıdır. Fakat dikkatli olmak gerekir çünkü bunun tedavisi her zaman ameliyat değildir” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARDA STANDART VARİS TEDAVİSİ UYGULANMAZ
Çocuklarda standart varis tedavisi uygulanmaz diyen Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Çocuk hastalarımıza baktığımızda doğuştan derin toplardamarların olmadığını görüyoruz. Çocuklar bize kocaman varislerle geliyor ama onlar normal varis değil. Onların varislerine müdahale edersek çocuğun dolaşımını bozarız. Çünkü kirli kanı vücuda götürecek tek damar varis damarlarıdır. Varis hastalarında biz varisleri alıyoruz ya da su buharı ile yedek damarı tıkıyoruz. Fakat çocuklarda onu yapma şansımız yok. Her varis hastasına ‘Hadi gel açık ameliyat yapalım.’ denmez asla bu yüzden. Ya da bu damarı yok edelim yaklaşımı doğru değil. Hal böyle iken çocuklarda daha dikkatli davranmak ve mutlaka altta yatan genetik bir rahatsızlık ya da bir damar anomalisi var mı araştırmak lazım. Çünkü bir damar anomalisinin sonucu da varis olabilir. Bunu asla unutmamak gerekir. Varisi var deyip standart varis tedavisi asla uygulanmamalıdır. Altta yatan ciddi bir patoloji var ise ve bu atlanırsa istenmeyen sonuçlar doğurabilir. O yüzden çocukluk yaşındaki varislerle ilgili mutlaka tecrübeli bir kalp damat cerrahisi kliniğine başvurmaları gerekir” dedi.
STANDART TEDAVİLER KİŞİYE ÖZEL OLMAK ZORUNDA
Tedavilerin kişiye özel olması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yusuf Kalko, ”Varislerdeki standart tedavilerde de herkese her tür tedavi uygulanabilir asla diyemeyiz. Tüm diğer tedavi şekillerinde olduğu gibi varis tedavileri de kişiye özel olmak zorundadır. Hasta niteliğine göre köpük tedavisi, lazerli tedavi, buhar tedavisi, açık ameliyat, medikal tedavi, egzersiz programı, beslenme şeklinin düzenlenmesi, varis çorabı kullanımı pek çok seçenek sıralanır. Bunların hastaya düşen görevler ayrı hekime düşen görevler ayrıdır. Öncelikle genetik yatkınlık ve hamilelik gibi durumların önüne geçmemiz imkansız. Bunlar her şekilde varis nedenidir ve değiştiremeyiz. Fakat önlem almak için kişilerin değiştirebileceği faktörler var. Hareketli yaşamı benimsemek, yüzmek, bisiklete binmek, dar kıyafetlerden ve yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durmak, baharatlı ve yağlı yiyecekler ile kabızlığa neden olabilecek yiyeceklerden uzak durmak gibi. Hekimin görevi ise hasta şikayetine ve varis durumuna göre uygun tedaviyi uygulamaktır” şeklinde konuştu.