Almanya İçişleri Bakanı Maiziere Açıklaması
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, ülkelerinde toplumu bir arada tutmak için birliğe ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Maiziere, Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Federal Milletvekili ve Birlik Partileri (CDU/CSU) Meclis Grubu Uyum Politikaları Sorumlusu Cemile Yusuf tarafından başkent Berlin'de verilen iftar programında, çoğulcu toplumun tekdüzeliğe sınırlar getirmesi gerektiğini belirterek, toplumda tekdüzelik değil, birlik istendiğini ifade etti.
''Toplumumuzu bir arada tutmak için ulusal marşımızda ifade edildiği gibi büyük ölçüde birliğe ihtiyacımız var'' diyen Maiziere, farklılıkların içinde birliğin oluşmasının sürekli devam eden bir görev olduğunu kaydetti.
Tarihte din savaşlarının yapıldığını anımsatan Maiziere, ancak Müslümanların, Hristiyanların ve diğer grupların çok güzel bir şekilde farklılıklar içinde birlikte yaşadıkları dönemler de olduğunu hatırlattı.
İftarları ''uzlaşmanın bayramı'' olarak değerlendiren Maiziere, Hristiyanların Noel ve Paskalya gibi büyük bayramlarını daha çok kendi aralarında kutladığını, iftarların ise büyük katılımlarla yapılabildiğini söyledi.
Maziere, iftarlara Müslüman olmayanların da davet edilmesinin güzel bir gelenek olduğunu, bunu olağanüstü bulduğunu ifade etti.
Uzlaşmayı merkeze alarak özellikle uzlaşılması kolay olmayanları da birlik içine almayı İslam'dan ve iftarlardan öğrenilebileceğini ifade eden Maiziere, özellikle bundan dolayı bu iftara katıldığını kaydetti.
Almanya İslam Konferansı'nı yeniden yapılandırdıklarını, bundan herkesin memnun kaldığını belirten Maiziere, şimdi ortak sonuçların elde edilmesi gerektiğini ifade etti.
Programa katılan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da ramazanda bir masada oturup paylaşmanın Müslümanlar için çok önemli olduğunu belirterek, "Çeşitlilik güzelleştirir. Bu, renkli ve çeşitli olursa daha zengin olur'' dedi.
İftar yemeklerinin Almanya'da daha üst makamlar tarafından verilmesi ve oralarda da kabul görülmesi durumunda bundan memnuniyet duyacaklarını ifade eden Karslıoğlu, eyaletlerde iftar yemeklerinin en üst seviyede verildiğini ifade etti.
Gelecek yıllarda Amerika'da veya başka Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya'da da en üst seviyede resmi bir şekilde iftar verilmesini dilediğini belirten Karslıoğlu, bununla İslam'ın bu ülkede var olduğu sinyali verilebileceğini vurguladı.
Karslıoğlu, bununla aynı zamanda herkesin Almanya'da çeşitlilik içinde birlik olduğunun ve geleceğin birlikte inşa edileceğinin vurgusunun yapılabileceğini kaydetti.
Hamburg'da geçen hafta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Hamburg Eyaleti Eğitim Bakanı Thies Rabe arasında Türkçe-Almanca İki Dilli Sınıf Projesi İşbirliği Protokolü imzalandığına işaret eden Karslıoğlu, bu projenin diğer eyaletler ve federal düzeyde de uygulanmasını talep etti.
CDU Milletvekili Yusuf da Almanya'nın son yıllarda büyük adımlarla göç ülkesine doğru gelişme sağladığını belirterek, özellikle CDU'nun ülkedeki birliktelik için büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
CDU'nın Almanya'daki Müslümanların hayatının şekillenmesi konusunda önemli katkılar sağladığını belirten Yusuf ancak bazı Müslümanların CDU'nun açık olmadığı ve İslam dostu olarak görmediği hissi taşıdığına dikkati çekti.
''Benim izlenimim CDU'nun algılanması ile gerçekte uyguladığı siyaset arasında çelişki var'' diyen Yusuf, Almanya İslam Konferansı'nın başlatılması gibi CDU'nun Müslümanlara yönelik yaptığı bazı uygulamaları anlattı.
Yusuf ancak yine de İslam'ın resmi din olarak kabul edilmesi, başörtüsü veya yabancı isimden dolayı toplumdaki dışlama gibi pekçok konuda mesafe alınması gerektiğinin altını çizdi.
İftar programına eyalet meclislerde yer alan milletvekilleri, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.
Kaynak: AA
''Toplumumuzu bir arada tutmak için ulusal marşımızda ifade edildiği gibi büyük ölçüde birliğe ihtiyacımız var'' diyen Maiziere, farklılıkların içinde birliğin oluşmasının sürekli devam eden bir görev olduğunu kaydetti.
Tarihte din savaşlarının yapıldığını anımsatan Maiziere, ancak Müslümanların, Hristiyanların ve diğer grupların çok güzel bir şekilde farklılıklar içinde birlikte yaşadıkları dönemler de olduğunu hatırlattı.
İftarları ''uzlaşmanın bayramı'' olarak değerlendiren Maiziere, Hristiyanların Noel ve Paskalya gibi büyük bayramlarını daha çok kendi aralarında kutladığını, iftarların ise büyük katılımlarla yapılabildiğini söyledi.
Maziere, iftarlara Müslüman olmayanların da davet edilmesinin güzel bir gelenek olduğunu, bunu olağanüstü bulduğunu ifade etti.
Uzlaşmayı merkeze alarak özellikle uzlaşılması kolay olmayanları da birlik içine almayı İslam'dan ve iftarlardan öğrenilebileceğini ifade eden Maiziere, özellikle bundan dolayı bu iftara katıldığını kaydetti.
Almanya İslam Konferansı'nı yeniden yapılandırdıklarını, bundan herkesin memnun kaldığını belirten Maiziere, şimdi ortak sonuçların elde edilmesi gerektiğini ifade etti.
Programa katılan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da ramazanda bir masada oturup paylaşmanın Müslümanlar için çok önemli olduğunu belirterek, "Çeşitlilik güzelleştirir. Bu, renkli ve çeşitli olursa daha zengin olur'' dedi.
İftar yemeklerinin Almanya'da daha üst makamlar tarafından verilmesi ve oralarda da kabul görülmesi durumunda bundan memnuniyet duyacaklarını ifade eden Karslıoğlu, eyaletlerde iftar yemeklerinin en üst seviyede verildiğini ifade etti.
Gelecek yıllarda Amerika'da veya başka Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya'da da en üst seviyede resmi bir şekilde iftar verilmesini dilediğini belirten Karslıoğlu, bununla İslam'ın bu ülkede var olduğu sinyali verilebileceğini vurguladı.
Karslıoğlu, bununla aynı zamanda herkesin Almanya'da çeşitlilik içinde birlik olduğunun ve geleceğin birlikte inşa edileceğinin vurgusunun yapılabileceğini kaydetti.
Hamburg'da geçen hafta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Hamburg Eyaleti Eğitim Bakanı Thies Rabe arasında Türkçe-Almanca İki Dilli Sınıf Projesi İşbirliği Protokolü imzalandığına işaret eden Karslıoğlu, bu projenin diğer eyaletler ve federal düzeyde de uygulanmasını talep etti.
CDU Milletvekili Yusuf da Almanya'nın son yıllarda büyük adımlarla göç ülkesine doğru gelişme sağladığını belirterek, özellikle CDU'nun ülkedeki birliktelik için büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
CDU'nın Almanya'daki Müslümanların hayatının şekillenmesi konusunda önemli katkılar sağladığını belirten Yusuf ancak bazı Müslümanların CDU'nun açık olmadığı ve İslam dostu olarak görmediği hissi taşıdığına dikkati çekti.
''Benim izlenimim CDU'nun algılanması ile gerçekte uyguladığı siyaset arasında çelişki var'' diyen Yusuf, Almanya İslam Konferansı'nın başlatılması gibi CDU'nun Müslümanlara yönelik yaptığı bazı uygulamaları anlattı.
Yusuf ancak yine de İslam'ın resmi din olarak kabul edilmesi, başörtüsü veya yabancı isimden dolayı toplumdaki dışlama gibi pekçok konuda mesafe alınması gerektiğinin altını çizdi.
İftar programına eyalet meclislerde yer alan milletvekilleri, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.