Kaz Dağlarında Seramik Darbuka Üretiyor

Ünlü seramik sanatçısı Mustafa Canyurt, İstanbul’daki seramik atölyesini efsanevi Kaz Dağlarına taşıyarak ritm kampında kullanılan seramik darbukaları üretip katılımcılara kurs vermeye başladı.

Kaz Dağlarında Seramik Darbuka Üretiyor

Dünyaca ünlü ritm ustası Mısırlı Ahmet Yıldırım tarafından efsanevi Kaz Dağlarında beşinci kez düzenlenen Uluslararası Ritm ve Sanat Kampı, ünlü seramik sanatçısı Mustafa Canyurt’un açtığı 'Seramik Sanatı Kursu' ile renklendi. Kaz Dağları eteklerinde ve Edremit’e bağlı Güre Mahallesi’nin Ağlayan Şelale mevkiinde kurulan 2 haftalık uluslararası kültürel ve sanatsal etkinliğe, 16 ülkeden gelen 80 civarında müzik, ritm, dans, yoga, tiyatro ve seramik sanatçısı ve öğrenci katılıyor.

Alanlarında uzman eğitimciler tarafından, farklı alanlarda verilen kurslarla daha eğlenceli ve dolu dolu geçen kampın en çok ilgi gören kursu ise seramik sanatı oldu. Dünyanın en iyi solo darbukası olan seramik darbukaları İstanbul'daki atölyesinde üreten ünlü seramik sanatçısı Mustafa Canyurt’un verdiği kurslar, kamp süresince her gün belirli saatlerde devam ediyor. Ünlü ritm sanatçısı Mısırlı Ahmet’in kullandığı tüm darbukaları da üreten Mustafa Canyurt, kamptaki diğer sanatsal kurslara da katılarak eğitim alıyor. Seramik çamuruna istenilen her şeklin verilebildiğini söyleyen Canyurt, kursiyerlere kap, vazo, bardak gibi eşyalar yapmayı öğretiyor.

"SERAMİĞE BİR KERE ELİNİ SÜREN, BIRAKMAK İSTEMİYOR"
Ritm sanatçılarına, çaldıkları seramik darbukaların yapımını da öğreten sanatı Canyurt, Kaz Dağlarında bir noktada buluştuklarını ifade ederek, "Mısırlı Ahmet, çok tanınan, önemli bir ritm üstadımız. Ben de her sene düzenlenen bu kampta seramik etkinliği yapıyorum. Yurt dışından ve yurt içinden gelen müzisyenlere, sanatçılara seramik eğitimi gösteriyorum. Ahmet hocamız, seramik çömlek darbuka çaldığı için, burada seramik çömlek darbukanın nasıl yapıldığını, ne aşamalardan geçtiğini anlatıyoruz. Katılımcılar, burada diğer etkinliklere de katılıyor. Seramik doğal bir malzeme. İnsanı oluşturan doğal elementler de seramiğin içinde mevcuttur. Bundan dolayı, zaten yabancı değildir. İnsanlar seramiğe ve çömleğe. Burada hep beraber biz bir de buluşuyoruz. Stresli şehir hayatımızdan çıkıp doğa ortamında, müzik ve sanatla iç içe olduğumuz bir etkinlikteyiz. Seramik, çok özel bir yetenek gerektirmiyor. İsteyen ve uğraşan herkes yapabilir. Önemli olan yapmak istemek. Zaten tüm malzemeler de doğaldır. Her hangi bir zararı yok. Biliyorsunuz, topraktan çıkar. Katılım çok güzel. Bir kere elini süren, bırakmak istemiyor. Rusya, Ukrayna, Amerika, Japonya, Avusturya, İspanya, İtalya gibi ülkelerden gelen müzisyenler, ritmciler ve diğer öğrenmek isteyenler kurslarımıza katılıyor. Onlar da gizli yeteneklerini keşfediyorlar. Güzel bir birliktelik yaşıyoruz burada” dedi.

SANATÇILAR, SOLO SERAMİK DARBUKAYI TERCİH EDİYOR
Solo seramik darbukanın üretimimde kullanılan özel seramik kalıpları, üretilen her enstrümanın aynı ağırlıkta olmasını ve dolayısıyla tüm enstrümanlardan doyurucu ve zengin tonlar elde edilmesini sağlıyor. Geleneksel Osmanlı çinileriyle süslenen ve sıraltı tekniğiyle kaplanan solo seramik darbuka, bu sayede hem mükemmel bir görünüme sahip oluyor hem de kirlenme ve yıpranmalara karşı korunuyor. En kaliteli doğal derilerin özenle çekilmesi, görünümü ve sağladığı tonlar nedeniyle Türkiye’de ve dünyada birçok sanatçı, gerek sahne performanslarında, gerekse stüdyo çalışmalarında solo seramik darbukayı tercih ediyor.

Konsantrasyonun bozulmaması amacıyla dışarıdan gelen misafirlere kapalı olarak gerçekleştirilen kampta kalan sanatçılar, odun ateşinde kendi pişirdikleri yemekleri, aynı dili konuşmadıkları farklı ülkelerden gelen sanatçı arkadaşlarıyla paylaşıyor. Müzik, dans ve ritim uğruna ülkelerinden kalkıp Türkiye'ye gelerek Kaz Dağlarında kamp yapan onlarca sanatçı, her gün belirli aralıklarla Mısırlı Ahmet'in verdiği derslere ve diğer aktivitelerle kurslara katılıyor. Günlerdir hiç şehre inmeyen sanatçıların şehirden alınabilecek tüm ihtiyaçlarını ise Edremit Belediyesi temin ediyor. Yeşil bir vadinin içinde bulunan Ağlayan Şelale ile çekirge sesleriyle huzur bularak, dış dünyadan uzak bir ortamda bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren katılımcılar, Mısırlı Ahmet ve Edremit Belediyesi’ne teşekkür ediyor.

DANS EĞİTİMLERİNE KADINLAR YOĞUN İLGİ GÖSTERİYOR
Farklı dans dallarında verilen dans kursları da, kampa katılan bayanlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Her gün farklı aralıklarla gerçekleşen kurslarda, farklı ülkelerden gelen katılımcılar başka ülkelerin danslarını öğrenme fırsatı buluyor. Gözlerden uzak bir bölgede doğayla iç içe verilen kurslara çocuklarıyla katılanlar da dikkat çekiyor. Latin ve Azeri dans sanatçısı ve kurs eğitimcisi Nigar Sultanova, kampta olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Ben üçüncü kez bu kamplara dans hocası olarak katılıyorum. Bu benim için çok onur ve mutluluk verici. Ben ülkemin folklorunu, farklı ülkelerden gelen insanlarla paylaşabiliyorum” diye konuştu.

Kaynak: İHA