Memur-sen Genel Başkanı Gündoğdu Açıklaması

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili, "Göreve gelecek cumhurbaşkanından vesayetle mücadeleyi devam ettirmesini, çözüm sürecine sahip çıkmasını istiyoruz" dedi.

Gündoğdu, İçkale Otel'de verilen iftarda, tarihi bir yılı geride bıraktıklarını, 11 hizmet kolunda da hizmet verdiklerini söyledi.

Gündoğdu, bu noktaya gelene kadar üyelerini ve insanlığı önde tuttuklarını, milli iradeye, çalışanların özlük haklarına sahip çıktıklarını, kazanım üretmenin peşinde koştuklarını ve dünya mazlumlarına sözcülük yaptıklarını söyledi.

Dönem ne olursa olsun hep haktan yana olduklarını, mazlumun ve mağdurun yanında yer aldıklarını belirten Gündoğdu, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gündoğdu, seçimlerin halkın kendi cumhurbaşkanını belirlemesi nedeniyle çok önemli olduğunu vurgulayarak "Bir daha Süleyman Demirel gibi Ahmet Necdet Sezer gibi halkın değerleriyle inancıyla doğrudan barışık olmayanların asla bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacağını biliyoruz" diye konuştu.

Geçmiş icraatlar ve cumhurbaşkanlığı vaadinin belirleyici olacağı bir sürece girildiğini kaydeden Gündoğdu, "Memur-Sen ailesi olarak biz yeni cumhurbaşkanından, halkın seçtiği yarı başkanlık sistemine geçmek üzere olduğumuz bu seçim sonucunda, göreve gelecek cumhurbaşkanından vesayetle mücadeleyi devam ettirmesini, çözüm sürecine sahip çıkmasını istiyoruz" ifadesini kullandı.
-"Elbette cumhurbaşkanımız dil bilsin"-
Gündoğdu, cumhurbaşkanının vatandaşların yeni anayasa talebini karşılamada önderlik yapmasını istediklerini bildirerek şunları kaydetti:
"Elbette cumhurbaşkanlarımız 10-20 dil bilsin ama zulüm karşısında zalime ses çıkarma dilini bilsin yeter. Hangi dilde çıkarırsa çıkarsın. Yoksa bildiği dillerin çokluğu Sisi'ye alkışa, Esed'e şakşakçılığa dönüyorsa Türkiye'de Ergenekoncuları ya da başka Balyoz plancıları gibi darbecileri alkışlayacak hale gelecekse dil bilmesinin anlamı yok. Lisan olarak dil biliyor olsa bile haksızlık karşısında gerekli sesi çıkarmıyorsa biz onu dilsiz ilan edeceğiz."
"Paralel medya"nın son günlerde Memur-Sen'i ve kendisini hedef aldığını savunan Gündoğdu, bu durumun 17 Aralık'tan sonra yaşanmaya başladığını ileri sürdü.
Gündoğdu, kendisi ve sendikasıyla ilgili iddiaların 17 Aralık sürecinden önce olması halinde çok üzülebileceği ancak şu an yaşananlara şaşırmadığını dile getirdi.
Gündoğdu, paralel yapıyla mücadele için Meclis'te İçişleri Bakanlığınca hazırlanan bir taslağın olduğunun öne sürüldüğünü belirterek şunları söyledi:
"Buradan açık söylüyorum: her sendika, üyesinin müktesep haklarını korumak için kurulur. Bu sendika Memur-Sen'e bağlı sendikalar ve konfederasyon olarak Memur-Sen ise bunun 500 katını yapar. Hiç kimse, üyemiz ya da üyemiz olabilecek hiçbir memurun asla iş güvencesine dokunamaz."
Paralel örgütün derdinin asla dershaneler olmadığını anladıklarını dile getiren Gündoğdu, "Bu iş, dershanelerin okula dönüştürülmesine kızgınlık, camileri ahıra dönüştürenlere sempatiye dönüştüğü zaman bitmiştir" ifadesini kullandı.
Vesayetin her türlüsüne karşı olduklarını kaydeden Gündoğdu, bugüne kadar hiçbir dönemde medya organlarından kasıt görmediklerini, yanlışlar olduğunda da haberlerin düzeltildiğini ancak şimdi, dün aynı kıbleye yöneldiklerinin iftira ve şantajlarıyla uğraştıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA