Teksif Çorlu Şube Başkanı Bozan Açıklaması
Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) Çorlu Şube Başkanı Gültekin Bozan, "Taşeron sistemi, her zaman güvencesiz çalışmak ve köleliktir" dedi.
Bozan, Emlak Konutları mevkisindeki bir restoranda düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, taşeronlaşmanın işçi ve emekçinin hakkına yapılan bir müdahale olduğunu öne sürdü.
Taşeron çalışmanın 'güvencesizlik ve işverenin insafına kalmak' anlamına geldiğini savunan Bozan, "Taşeron demek işçinin hakkının gasp edilmesi demek. Biz bu sistem karşısında diz çökmeyeceğiz. Ne yazık ki taşeron işçi sayısının bugün kamu ve özel sektör toplamı 2,5 milyona ulaştı. Çok zor koşullarda çalışan, haftalık çalışma sürelerine uyulmayan, bırakın yıllık izni, bayram izni dahi olmayan binlerce işçinin, bu haklarını almak için taşerona hayır diyoruz" diye konuştu.
Taşeron işçilerin yıllık izin, kıdem tazminatı, fazla mesai ve sendikal örgütlenme hakları taşeron firmalarca girdi-çıktı oyunları ile gasp edildiğini öne süren Bozan, işçilerin ücretlerini tam ve düzenli alamadığını ve yıllık ücretli izne hak kazanamadığını söyledi.
Tüm dünyada taşeron, sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak çalışanların sayısının, baskılar sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumda olduğunu belirten Bozan, şöyle konuştu:
"Bu düzenin, sadece sendikalara değil, aynı zamanda çalışanların hayat standartlarına da saldırmaktadır. Çünkü bu düzenin güçleri emeğe düşmandır. Taşeron sistemi, her zaman güvencesiz çalışmak ve köleliktir. Emekçi ye düşmandır. İnsanca çalışmaya düşmandır. Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi dile, hangi düşünceye sahip olursa olsun, önce sendikalar ve emekçiler olarak birleşmek zorundayız."
Bozan, iş kazalarının Türkiye'de kanayan bir yara haline geldiğini ve iş kazalarına yönelik istatistiklerin içler acısı bir hal aldığını savunarak, şunları kaydetti:
"Ülkemizde, her gün yaklaşık 200 iş kazası oluyor. Bunların 5'i ölümle sonuçlanıyor. 2,5 saatte de bir kişinin sakat kalıyor. Bunların tek sebebi ise taşeronluk sistemi ve güvencesiz çalışma. Özelleştirilen iş yerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği zayıf. Özelleştirilmeden önce iş kazaları, seyrekti. Özelleştirilmeden sonra yüzde 40 oranında iş kazalarında artış gösterdi. Taşeronluk bir yerin kiraya verildiği zaman burada tamamen bir kar düşüncesi oluşarak önceliğin kar haline geldiğini biliyoruz."
Kaynak: AA
Taşeron çalışmanın 'güvencesizlik ve işverenin insafına kalmak' anlamına geldiğini savunan Bozan, "Taşeron demek işçinin hakkının gasp edilmesi demek. Biz bu sistem karşısında diz çökmeyeceğiz. Ne yazık ki taşeron işçi sayısının bugün kamu ve özel sektör toplamı 2,5 milyona ulaştı. Çok zor koşullarda çalışan, haftalık çalışma sürelerine uyulmayan, bırakın yıllık izni, bayram izni dahi olmayan binlerce işçinin, bu haklarını almak için taşerona hayır diyoruz" diye konuştu.
Taşeron işçilerin yıllık izin, kıdem tazminatı, fazla mesai ve sendikal örgütlenme hakları taşeron firmalarca girdi-çıktı oyunları ile gasp edildiğini öne süren Bozan, işçilerin ücretlerini tam ve düzenli alamadığını ve yıllık ücretli izne hak kazanamadığını söyledi.
Tüm dünyada taşeron, sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak çalışanların sayısının, baskılar sonucu sendikalı işçileri geçmiş durumda olduğunu belirten Bozan, şöyle konuştu:
"Bu düzenin, sadece sendikalara değil, aynı zamanda çalışanların hayat standartlarına da saldırmaktadır. Çünkü bu düzenin güçleri emeğe düşmandır. Taşeron sistemi, her zaman güvencesiz çalışmak ve köleliktir. Emekçi ye düşmandır. İnsanca çalışmaya düşmandır. Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi dile, hangi düşünceye sahip olursa olsun, önce sendikalar ve emekçiler olarak birleşmek zorundayız."
Bozan, iş kazalarının Türkiye'de kanayan bir yara haline geldiğini ve iş kazalarına yönelik istatistiklerin içler acısı bir hal aldığını savunarak, şunları kaydetti:
"Ülkemizde, her gün yaklaşık 200 iş kazası oluyor. Bunların 5'i ölümle sonuçlanıyor. 2,5 saatte de bir kişinin sakat kalıyor. Bunların tek sebebi ise taşeronluk sistemi ve güvencesiz çalışma. Özelleştirilen iş yerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği zayıf. Özelleştirilmeden önce iş kazaları, seyrekti. Özelleştirilmeden sonra yüzde 40 oranında iş kazalarında artış gösterdi. Taşeronluk bir yerin kiraya verildiği zaman burada tamamen bir kar düşüncesi oluşarak önceliğin kar haline geldiğini biliyoruz."