Muhteşem Yüzyıl'ın Hazineleri Geliyor

3. Murad'ın padişahlığı döneminde Harem'in yenilenmesi amacıyla ısmarlanan yüzlerce eşya ve aksesuarı taşıyan ancak yolculuk sırasında batan gemideki eşyalar asırlar sonra adresine ulaşacak. Hırvatistan'ın Gnaliç adacığı yakınlarındaki gemi batığından çıkarılan 16'ıncı yüzyıl hazineleri, gelecek yıl sergi olarak İstanbul'a getirilecek.

Hırvatistan ve Türkiye arasında en önemli kültürel işbirliği projeleri arasında gösterilen "Gnaliç Batığı-16. Yüzyıl Hazineleri" sergisi için çalışmalar devam ediyor. Projeyi yürüten Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı'nın başkanı Oğuz Aydemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2013 yılının UNESCO tarafından Piri Reis'in Amerika haritasının 500| yılı ilan edilmesi kapsamında Hırvatistan'daki 6 kentte Piri Reis Kartografları sergisi düzenlediklerini ifade etti.

Muhteşem Yüzyıl dizisinin Hırvatistan'da da ilgiyle izlendiğini, insanların Osmanlı kültürüne çok meraklı olduğunu anlatan Aydemir, yoğun ilgi gören proje sırasında bu ülke karasuları içinde yer alan ve 16. yüzyılda batan ticaret gemisiyle ilgili projenin de gündeme geldiğini ifade etti.

1968 yılında Belçikalı bir turistin tesadüfen bulduğu batıkta su altı kazı ve kurtarma çalışmalarının halen devam ettiğini, gemiden çıkarılarak temizlenen bazı eşyaların Hırvatistan Tarih Müzesi'nde sergilendiğini ifade eden Aydemir, geminin Osmanlı tarihini doğrudan ilgilendirmesi nedeniyle sergiyi İstanbul'a taşıma fikrini hayata geçirmeye karar verdiklerini dile getirdi.
Osmanlı padişahı 3. Murad döneminde Topkapı Sarayı'nda çıkan yangın sonrası Harem dairesinin yenilenmesi için eşya ve aksesuar siparişi verildiğini, 1583 yılı kış aylarında, çok sayıda eşya, aksesuar ve mücevherle yola çıkan geminin Dalmaçya'nın kuzey kıyılarında battığını anlatan Aydemir, şu bilgileri verdi:
"Geminin sigorta belgelerinden taşınan yükle ilgili net bilgiler edinebiliyoruz. Geminin taşıdığı yüklerin büyük bölümü Topkapı Sarayı'nın yenilenmesi için kullanılacak eşyalardan oluşuyordu. Bulunan parçalar arasında özellikle çelik bir sandıktan çıkan 43 metre boyunda dokunmuş ipek kumaş, Murano Adası'nda yapılan cam eşyalar, şamdanlar dikkati çekiyor.
Geminin yükleri arasında yer alan Safiye Sultan ve Nurbanu Sultan'ın ısmarladığı mücevherlerin ise gemi battıktan sonra sigorta şirketi tarafından batıktan çıkarıldığı anlaşılıyor. Bu mücevherlerin İstanbul'a gönderilip gönderilmediği konusunda bilgi yok. Osmanlı İmparatorluğu topraklarının en geniş olduğu dönemde saray için ısmarlanan eşyalardan oluşması nedeniyle çıkarılan eserlerin o dönemin saray ihtişamının anlaşılabilmesi için çok değerli olduğuna inanıyoruz."
Aydemir, serginin Türkiye'ye taşınması konusunun Hırvatistan Kültür Bakanı Andrea Zlatar Violic ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in Ankara'da yaptığı görüşmede de gündeme geldiğini, eserlerin 431 yıl önceki adresine ulaştırılmasının ilginç olacağı fikrinden hareketle bir protokol imzalandığını ifade etti.

İstanbul'da bir müzeyle presnip olarak anlaştıklarını, sergi kataloğu hazırlıklarının devam ettiğini belirten Aydemir, "Serginin katalog çalışmaları zaman gerektiriyor. Sergiyi gelecek yıl İstanbul'da açmayı planlıyoruz. Eserlerin teşhirinin yanı sıra iki ülke tarihçilerini bir araya getirerek o döneme ışık tutacak bilgilerin de paylaşımını istiyoruz" dedi.

Gnaliç batığı sergisiyle eş güdümlü olarak yine Hırvatistan'ın Milet adası yakınlarında batan 16. yüzyıl İznik çinileriyle yüklü Saint Paul batığından çıkarılan eserlerin sergilenmesi için de proje yürütüldüğüne işaret eden Aydemir, "Bu batıkta bulunan İznik çinileri, daha önce hiç sergilenmemiş. Proje, İzmir çinileri konusunda ciddi bir koleksiyonu olan Ömer Koç'un ilgisini çekti. Bu çinilerin önce İstanbul'da ardından Zagrep ve nihai yeri olan Dubrovnik'te sergilenmesini planlıyoruz" diye konuştu.


Kaynak: AA