Maden Faciası Mağdurlarına Yardım Engelleniyor İddiası
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Soma'daki maden faciasında kayıp veren İzmir'in Kınık ilçesinde, mağdur çocuklara sosyal ve psikolojik destek vermelerinin engellendiğini ileri sürdü.
İzmir Büyükşehir ve Kiraz belediyelerince ortaklaşa düzenlenen Kiraz Festivali, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, Kiraz Belediye Başkanı Saliha Şengül'ün de katılımıyla düzenlenen kortej yürüyüşüyle başladı.
Kocaoğlu, kortej yürüyüşünün ardından festival açılışında yaptığı konuşmada, 30 ilçenin hiçbirisini birbirinden ayırmadan hepsine eşit ve adil hizmet götürdüklerini belirterek, bu çerçevede de nasıl diğer belediyelerin düzenledikleri festivallere destek veriyorlarsa MHP'li bir belediye başkanının bulunduğu Kiraz'daki festivali de desteklediklerini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal belediyeciliğe önem verdiklerini ve Soma'da geçen ay yaşanan maden faciasının ardından her konuda yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiren Kocaoğlu, bu çalışmalar sırasında karşılaştıkları bir durumun ise kendilerini fazlasıyla üzdüğünü ifade etti.
Kocaoğlu, faciada en fazla şehit veren yerlerden birinin de Elmadere ve Köseler köyleriyle İzmir'in Kınık ilçesi olduğunu ancak burada faciadan etkilenen çocuklara yönelik sunmaya çalıştıkları hizmetin engellendiğini iddia ederek, şunları kaydetti:
"Soma ile Kınık, biri İzmir, diğeri Manisa'ya bağlı iç içe geçmiş iki ilçe. Soma'daki maden faciasında Kınık'ta da birçok şehit verildi.
Kendi belediye sınırlarımız içinde, belediye şirketimiz İZELMAN anaokulları ve Eşrefpaşa Hastanemiz ile iki köyümüzdeki çocuklara sosyal ve psikolojik destek vermek üzere ekiplerimizi götürdük. İzin aldık, okullar açıldı. Üç dört gün geçmedi. Milli Eğitime bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri Genel Müdürlüğü "çocukların annelerinin yanında kalması daha uygun görülmüştür" gerekçeyle geliyor bizi okullardan atıyor. Ailelere de 'çocukları bu etkinliğe götürseniz size yardımı keseriz' diye baskı yapılıyor. Bunu, sadece ülkede ayrımcılığın, kamplaşmanın, ötekileştirmenin hangi boyuta geldiğini paylaşmak için söylüyorum, yoksa bu konudaki kararlılığımızı hiçbir şey engelleyemeyecek. Okullarda olmazsa orada prefabrike bina yapacağız, konteynerler götüreceğiz bu işi yapacağız. Çünkü yaptığımız işin kimseye bir zararı yok."
-"İdeolojik davranmıyoruz"
Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın, il özel idarelerinin mallarının paylaşımı konusunda yaşanan tartışmalarda, kendisine yönelttiği eleştirilere de yanıt verdi.
Toprak'ın kendisini bu konuda "ideolojik davranmak, gündemi değiştirerek sorumluluğundaki işleri yapmamakla" suçladığını hatırlatan Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Mustafa Toprak, benim dönemimdeki dördüncü vali. Üç vali geldi geçti. İzmir'de toplumun bilinç düzeyinden dolayı protestolarda kolay kolay olay çıkmaz. Sayın Vali geldiği günden itibaren kentteki bütün hak arama eylemlerinde olay çıkmıştır. Belinde tabanca, elinde sopa, sivil kıyafetli polisler insanları, çolukları, çocukları yerlerde sürüklediler. Bunu deşifre ettik. Eski Emniyet Müdürü, 'evet bunlar polistir' dedi.
'Sırt çantalı olduğu söylenen provokatörler ile karşı karşıyayız. Ben Valilik olarak yasal zeminde buna izin vermeyeceğim' demiş. İzin alınan yere gelmeden TOMA'ları koyup, insanların üstüne su sıkıyorsunuz. Bizim derdimiz şov yapmak değil. On senedir yapmadık. Bunlarla işimiz yok. Vali Bey'in bir senesi dolmadı. Bizim çok şükür on senemiz oldu. İzmir'de belediyecilik tarihinde olmayan bir şekilde İzmirli hemşehrilerimiz bize üst üste 3'üncü dönemdir seçim kazandırdı. Ben de bu göreve layık olmaya çalışıyorum."
Kocaoğlu, İzmir İl Özel İdaresinin mallarının Hazine'ye devrine karşı olduklarını ve bu malların İzmir'deki belediyelere devredilmesi gerektiğini savunduklarını anlattı.
Bu konudaki görüşlerine 22 CHP'li, 2 MHP'li belediye başkanının da yayımladıkları bildiriyle destek verdiğini, sadece iktidar partisi belediye ve milletvekillerinin bu konuda görüş beyan etmediğini dile getiren Kocaoğlu, "Bu arkadaşlar bu hatalarını sadece kendilerine değil, evdeki eşlerine değil, evlatlarına değil, torunlarına bile anlatamazlar. Bu körü körüne siyasettir. Bunun başka bir anlamı yoktur. Biz tüm inananlarla birlikte, İl Özel İdaresinin mallarının İzmir'de kalması için, canhıraş mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.
Kaynak: AA
Kocaoğlu, kortej yürüyüşünün ardından festival açılışında yaptığı konuşmada, 30 ilçenin hiçbirisini birbirinden ayırmadan hepsine eşit ve adil hizmet götürdüklerini belirterek, bu çerçevede de nasıl diğer belediyelerin düzenledikleri festivallere destek veriyorlarsa MHP'li bir belediye başkanının bulunduğu Kiraz'daki festivali de desteklediklerini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal belediyeciliğe önem verdiklerini ve Soma'da geçen ay yaşanan maden faciasının ardından her konuda yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiren Kocaoğlu, bu çalışmalar sırasında karşılaştıkları bir durumun ise kendilerini fazlasıyla üzdüğünü ifade etti.
Kocaoğlu, faciada en fazla şehit veren yerlerden birinin de Elmadere ve Köseler köyleriyle İzmir'in Kınık ilçesi olduğunu ancak burada faciadan etkilenen çocuklara yönelik sunmaya çalıştıkları hizmetin engellendiğini iddia ederek, şunları kaydetti:
"Soma ile Kınık, biri İzmir, diğeri Manisa'ya bağlı iç içe geçmiş iki ilçe. Soma'daki maden faciasında Kınık'ta da birçok şehit verildi.
Kendi belediye sınırlarımız içinde, belediye şirketimiz İZELMAN anaokulları ve Eşrefpaşa Hastanemiz ile iki köyümüzdeki çocuklara sosyal ve psikolojik destek vermek üzere ekiplerimizi götürdük. İzin aldık, okullar açıldı. Üç dört gün geçmedi. Milli Eğitime bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri Genel Müdürlüğü "çocukların annelerinin yanında kalması daha uygun görülmüştür" gerekçeyle geliyor bizi okullardan atıyor. Ailelere de 'çocukları bu etkinliğe götürseniz size yardımı keseriz' diye baskı yapılıyor. Bunu, sadece ülkede ayrımcılığın, kamplaşmanın, ötekileştirmenin hangi boyuta geldiğini paylaşmak için söylüyorum, yoksa bu konudaki kararlılığımızı hiçbir şey engelleyemeyecek. Okullarda olmazsa orada prefabrike bina yapacağız, konteynerler götüreceğiz bu işi yapacağız. Çünkü yaptığımız işin kimseye bir zararı yok."
-"İdeolojik davranmıyoruz"
Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın, il özel idarelerinin mallarının paylaşımı konusunda yaşanan tartışmalarda, kendisine yönelttiği eleştirilere de yanıt verdi.
Toprak'ın kendisini bu konuda "ideolojik davranmak, gündemi değiştirerek sorumluluğundaki işleri yapmamakla" suçladığını hatırlatan Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Mustafa Toprak, benim dönemimdeki dördüncü vali. Üç vali geldi geçti. İzmir'de toplumun bilinç düzeyinden dolayı protestolarda kolay kolay olay çıkmaz. Sayın Vali geldiği günden itibaren kentteki bütün hak arama eylemlerinde olay çıkmıştır. Belinde tabanca, elinde sopa, sivil kıyafetli polisler insanları, çolukları, çocukları yerlerde sürüklediler. Bunu deşifre ettik. Eski Emniyet Müdürü, 'evet bunlar polistir' dedi.
'Sırt çantalı olduğu söylenen provokatörler ile karşı karşıyayız. Ben Valilik olarak yasal zeminde buna izin vermeyeceğim' demiş. İzin alınan yere gelmeden TOMA'ları koyup, insanların üstüne su sıkıyorsunuz. Bizim derdimiz şov yapmak değil. On senedir yapmadık. Bunlarla işimiz yok. Vali Bey'in bir senesi dolmadı. Bizim çok şükür on senemiz oldu. İzmir'de belediyecilik tarihinde olmayan bir şekilde İzmirli hemşehrilerimiz bize üst üste 3'üncü dönemdir seçim kazandırdı. Ben de bu göreve layık olmaya çalışıyorum."
Kocaoğlu, İzmir İl Özel İdaresinin mallarının Hazine'ye devrine karşı olduklarını ve bu malların İzmir'deki belediyelere devredilmesi gerektiğini savunduklarını anlattı.
Bu konudaki görüşlerine 22 CHP'li, 2 MHP'li belediye başkanının da yayımladıkları bildiriyle destek verdiğini, sadece iktidar partisi belediye ve milletvekillerinin bu konuda görüş beyan etmediğini dile getiren Kocaoğlu, "Bu arkadaşlar bu hatalarını sadece kendilerine değil, evdeki eşlerine değil, evlatlarına değil, torunlarına bile anlatamazlar. Bu körü körüne siyasettir. Bunun başka bir anlamı yoktur. Biz tüm inananlarla birlikte, İl Özel İdaresinin mallarının İzmir'de kalması için, canhıraş mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.