Tbb Başkanı Feyzioğlu Gaziantep'te Açıklaması
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Kuzey Irak, Musul ve Kuzey Suriye bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi etkilememesi hiç bir şekilde düşünülemez" dedi.
Feyzioğlu, Gaziantep'te katıldığı bir programın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Feyzioğlu, bir gazetecinin "Irak, Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün militanlarının aylardır Türkiye sınırında olduğu, Türkiye'nin IŞİD'i beslediği yönünde spekülasyonlar var?" şeklindeki sorusu üzerine, Türkiye'de çok ciddi bir mülteci sorunu olduğunu söyledi.
"Umarım öyle bir besleme durumu yoktur" diyen Feyzioğlu, "Türkiye'deki mültecilerin içinde ne kadar IŞİD militanı var, sınırdan ne kadar rahat gelip geçiyorlar. Çok ciddi spekülasyonlar, hatta haberler gelmektedir" dedi.
Ortadoğu'nun çok karışık olduğuna dikkati çeken Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin "Yurtta barış, dünyada barış" olduğunu hatırlatarak "Yurtta da dünyada da barışı dikkate almazsak, bir felakete doğru sürükleniriz" diye konuştu.
Feyzioğlu, gösteri yürüyüşü yasaklarının, provokatörlere ve marjinal bir takım gruplara suiistimal edilebilecek uygun iklimi oluşturduğunu, bunun da bir taraftan mezhepsel, diğer taraftan da etnik fay hatlarının zorlanması ve kırılmasına neden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Barışçıl gösterilerin önünü açtığınızda Türkiye rahatlayacak. Kuzey Irak, Musul ve Kuzey Suriye bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi etkilememesi hiç bir şekilde düşünülemez. Şu an öncelikli sorunumuz Musul Konsolosluğumuzdaki görevlilerimizin ve ailelerin ne pahasına olursa olsun kurtarılmasıdır."
Feyzioğlu, Türkiye'nin, özgür basın ve düşünce ortamıyla bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını masaya yatırıp değerlendirmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de düşünce özgürlüğü, özgür üniversiteler ortadan kalkarsa, korkarım dış politika üretimi, doğru strateji üretimi de sıkıntıya girer. Bir sıkıntının içinde yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Mezhepçi hareketler ve 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesinin pasif dış politikalar kabul edilip, yeni Osmanlıcılık hayalleriyle bir takım adımlar atılması, Türkiye'yi çok ciddi sıkıntılara sokmaya elverişlidir. Hepimizin takkemizi önümüze koyup, doğru düzgün değerlendirme yapmamız zorunludur. Bunun bir iç politika malzemesi yapılmaksızın, yanlışların doğru tespit edilip, bundan sonra yapılmamasını sağlamak zorundayız."
- HSYK'nın 2014 Yaz Kararnamesi
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 2014 Yaz Kararnamesi'ne de değinen Feyzioğlu, kararnamenin 2 bin 200 kişiyi kapsadığını hatırlattı.
Feyzioğlu, "Şu anda sistem maalesef yargıyı siyasi iktidara bağımlı kılıyor. Bunu ifade ettiğimizde, 'Dün de böyleydi' denilmekte. Dünün yanlışı bugünün yanlışının mazereti olamaz. Bir an için siyasi parti gözlüklerimizi, şapkalarımızı çıkartıp aynı kayıkta olduğumuzu, aynı milletin fertleri olduğumuzu hatırlayarak davranalım ve düşünelim" diye konuştu.
Feyzioğlu, HSYK'nın yapısına ilişkin eleştirilerinin ortada olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Hakimler kurulu ve savcılar kurulu diye ikiye ayrılıp kurulun tam anlamıyla siyasi iktidardan bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Bunu yapmanın yolu ortadadır, basittir. Doğru soru ile başlamak lazımdır. 'Yargı nasıl bana bağımlı olur?' diye sorarsanız doğru cevap veremezsiniz. 'Yargı nasıl bağımsız olur?' diye sorarsanız, doğru cevaplar verirsiniz. Kopenhag Kriterleri, Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu direktifleri ortadadır. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığı, adil yargılamayı ve savunma hakkına saygıyı gösteren bir yargı yaratmak hiç de sanıldığı gibi zor değildir. Biz Barolar Birliği olarak önerimizi masaya koyduk. Maalesef şu ana kadar hiçbir siyasi partiden olumlu ya da olumsuz tepki almadık."
Türkiye'nin 14 bin civarında hakim, savcısı ve 84 bin avukatı olduğunu anımsatan Feyzioğlu, camiaları toptan suçlamanın ve lekelemenin yanlış olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
"Umarım öyle bir besleme durumu yoktur" diyen Feyzioğlu, "Türkiye'deki mültecilerin içinde ne kadar IŞİD militanı var, sınırdan ne kadar rahat gelip geçiyorlar. Çok ciddi spekülasyonlar, hatta haberler gelmektedir" dedi.
Ortadoğu'nun çok karışık olduğuna dikkati çeken Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin "Yurtta barış, dünyada barış" olduğunu hatırlatarak "Yurtta da dünyada da barışı dikkate almazsak, bir felakete doğru sürükleniriz" diye konuştu.
Feyzioğlu, gösteri yürüyüşü yasaklarının, provokatörlere ve marjinal bir takım gruplara suiistimal edilebilecek uygun iklimi oluşturduğunu, bunun da bir taraftan mezhepsel, diğer taraftan da etnik fay hatlarının zorlanması ve kırılmasına neden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Barışçıl gösterilerin önünü açtığınızda Türkiye rahatlayacak. Kuzey Irak, Musul ve Kuzey Suriye bölgesindeki gelişmelerin Türkiye'yi etkilememesi hiç bir şekilde düşünülemez. Şu an öncelikli sorunumuz Musul Konsolosluğumuzdaki görevlilerimizin ve ailelerin ne pahasına olursa olsun kurtarılmasıdır."
Feyzioğlu, Türkiye'nin, özgür basın ve düşünce ortamıyla bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını masaya yatırıp değerlendirmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de düşünce özgürlüğü, özgür üniversiteler ortadan kalkarsa, korkarım dış politika üretimi, doğru strateji üretimi de sıkıntıya girer. Bir sıkıntının içinde yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Mezhepçi hareketler ve 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesinin pasif dış politikalar kabul edilip, yeni Osmanlıcılık hayalleriyle bir takım adımlar atılması, Türkiye'yi çok ciddi sıkıntılara sokmaya elverişlidir. Hepimizin takkemizi önümüze koyup, doğru düzgün değerlendirme yapmamız zorunludur. Bunun bir iç politika malzemesi yapılmaksızın, yanlışların doğru tespit edilip, bundan sonra yapılmamasını sağlamak zorundayız."
- HSYK'nın 2014 Yaz Kararnamesi
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 2014 Yaz Kararnamesi'ne de değinen Feyzioğlu, kararnamenin 2 bin 200 kişiyi kapsadığını hatırlattı.
Feyzioğlu, "Şu anda sistem maalesef yargıyı siyasi iktidara bağımlı kılıyor. Bunu ifade ettiğimizde, 'Dün de böyleydi' denilmekte. Dünün yanlışı bugünün yanlışının mazereti olamaz. Bir an için siyasi parti gözlüklerimizi, şapkalarımızı çıkartıp aynı kayıkta olduğumuzu, aynı milletin fertleri olduğumuzu hatırlayarak davranalım ve düşünelim" diye konuştu.
Feyzioğlu, HSYK'nın yapısına ilişkin eleştirilerinin ortada olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Hakimler kurulu ve savcılar kurulu diye ikiye ayrılıp kurulun tam anlamıyla siyasi iktidardan bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Bunu yapmanın yolu ortadadır, basittir. Doğru soru ile başlamak lazımdır. 'Yargı nasıl bana bağımlı olur?' diye sorarsanız doğru cevap veremezsiniz. 'Yargı nasıl bağımsız olur?' diye sorarsanız, doğru cevaplar verirsiniz. Kopenhag Kriterleri, Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu direktifleri ortadadır. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığı, adil yargılamayı ve savunma hakkına saygıyı gösteren bir yargı yaratmak hiç de sanıldığı gibi zor değildir. Biz Barolar Birliği olarak önerimizi masaya koyduk. Maalesef şu ana kadar hiçbir siyasi partiden olumlu ya da olumsuz tepki almadık."
Türkiye'nin 14 bin civarında hakim, savcısı ve 84 bin avukatı olduğunu anımsatan Feyzioğlu, camiaları toptan suçlamanın ve lekelemenin yanlış olduğunu sözlerine ekledi.