'Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü'
İzmir Barosu İş ve Güvenlik Komisyonunun hazırladığı bültende, meslek hastalıklarının ve iş kazalarının en yoğun biçimde yaşandığı tarım ve maden sektöründe, sanayi sitelerinde, sokaklarda çalışan çocukların sayısındaki artış kaygı verici boyutlara ulaştığı vurgulandı.
İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Güler, Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü kapsamında İzmir Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Komisyonu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) istatistiklerine göre dünyada 5-14 yaş arası çalışan çocuk sayısının 264 milyon civarında olduğunu aktaran Güler, çocuk işçiliğinin azaltılması ve nihai olarak ortadan kaldırılması için uluslararası düzeyde imzalanan sözleşme ve anlaşmalardan örnekler verdi.
Güler, ülkemizde özellikle son yıllarda, çocuk işçilerin sayısında ciddi bir artış gözlemlendiğini, meslek hastalıklarının ve iş kazalarının en yoğun biçimde yaşandığı tarım ve maden sektöründe, küçük ve orta ölçekli sanayi sitelerinde, yaşamsal risklerin mevcut olduğu sokaklarda çalışan çocukların sayısındaki artışın kaygı verici boyutlara ulaştığını vurguladı.
Türkiye'de eğitim sisteminde getirilen 4+4+4 sistemi ile zorunlu örgün eğitim yaşının 6-13 yaş arası olarak belirlenmesi ve devamında kesintili olması çocuk işçi sayısını arttırdığını belirten Güler, DİSK'in yayınladığı verilere göre okuyan çocukların 2006 yılında yüzde 2'si ekonomik bir faaliyette çalışırken 2012 yılında bu oranın yüzde 3'e ulaştığını, sistemin çocuğun eğitimde kalma süresini kısalttığını, böylece çocuğun bir yıl daha erken iş hayatına atılmak zorunda bırakıldığını anlattı.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2013 yılında yaşamını yitiren 1235 işçinin 59'unun çocuk işçi olduğunu, bu çocukların 18'inin 14 yaş ve altında, 41'i nin ise 15-17 yaş arasında olduğunu aktaran Güler, "Bu veriler çocuk işçiliğini ortadan kaldırmanın ne derecede büyük önem taşıdığının ve esasen herkes için vicdani bir sorumluluk olduğunun açık göstergesidir" dedi.
Güler, "Yönetim erkini elinde bulunduran yetkilileri, anayasada ifadesini bulan 'sosyal bir hukuk devleti' nin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Çocuk işçiliğinin azaltılması ve nihai olarak ortadan kaldırılması, ancak çocuk işçiliğinin nedenleri olarak görülen etkenlerin en aza indirilmesi ve ortadan kaldırılması ile sağlanabilir" dedi.
Kaynak: AA
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) istatistiklerine göre dünyada 5-14 yaş arası çalışan çocuk sayısının 264 milyon civarında olduğunu aktaran Güler, çocuk işçiliğinin azaltılması ve nihai olarak ortadan kaldırılması için uluslararası düzeyde imzalanan sözleşme ve anlaşmalardan örnekler verdi.
Güler, ülkemizde özellikle son yıllarda, çocuk işçilerin sayısında ciddi bir artış gözlemlendiğini, meslek hastalıklarının ve iş kazalarının en yoğun biçimde yaşandığı tarım ve maden sektöründe, küçük ve orta ölçekli sanayi sitelerinde, yaşamsal risklerin mevcut olduğu sokaklarda çalışan çocukların sayısındaki artışın kaygı verici boyutlara ulaştığını vurguladı.
Türkiye'de eğitim sisteminde getirilen 4+4+4 sistemi ile zorunlu örgün eğitim yaşının 6-13 yaş arası olarak belirlenmesi ve devamında kesintili olması çocuk işçi sayısını arttırdığını belirten Güler, DİSK'in yayınladığı verilere göre okuyan çocukların 2006 yılında yüzde 2'si ekonomik bir faaliyette çalışırken 2012 yılında bu oranın yüzde 3'e ulaştığını, sistemin çocuğun eğitimde kalma süresini kısalttığını, böylece çocuğun bir yıl daha erken iş hayatına atılmak zorunda bırakıldığını anlattı.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2013 yılında yaşamını yitiren 1235 işçinin 59'unun çocuk işçi olduğunu, bu çocukların 18'inin 14 yaş ve altında, 41'i nin ise 15-17 yaş arasında olduğunu aktaran Güler, "Bu veriler çocuk işçiliğini ortadan kaldırmanın ne derecede büyük önem taşıdığının ve esasen herkes için vicdani bir sorumluluk olduğunun açık göstergesidir" dedi.
Güler, "Yönetim erkini elinde bulunduran yetkilileri, anayasada ifadesini bulan 'sosyal bir hukuk devleti' nin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Çocuk işçiliğinin azaltılması ve nihai olarak ortadan kaldırılması, ancak çocuk işçiliğinin nedenleri olarak görülen etkenlerin en aza indirilmesi ve ortadan kaldırılması ile sağlanabilir" dedi.