Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Amerika'daki konferansta Türk olduğunu ifade eden bir kişinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yönelik sözlerini ve soru tarzını densizlik olarak nitelendirip, "Türk olduğunu ifade eden densizin söylediklerini çok daha iyi hatırlıyorum.
Demek ki Cumhurbaşkanına karşı bile onu küçültücü beyanlarda bulunabiliyor bir insan. Ne yapalım Türkiye'de de dışarıda da var demekki" değerlendirmesinde bulundu.
Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'a tebrik ziyaretinde bulunan Arınç, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.
Ak Parti İl Başkanları'nın istifalarıyla ilgili soruya Arınç, "Partilerin mutlaka içinde yaptıkları çalışmalardır. Bugün gazetelerde okudum. Bazı il başkanları istifa etmişler. Nezaketen istifa etmeleri istenmiştir. 30 Mart seçimlerine yönelik çalışma olarak değerlendirmek lazım. Partinin MKYK'sında konuşulup çalışılan konular. Olağanüstü durum yok. Elbette büyük bir partide değerlendirme sonucu farklı işlemler yapılabilir" cevabını verdi.
Arınç, paralel yapıyla mücadele konusunun hatırlatılması üzerine, "Sayın Başbakan her konuşmasının arkasında "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içerisinde ona paralel olarak yapılanmış bir yapı var ve biz bununla mücadele edeceğiz" diyor. Bunu tartışacak hiç bir şey yok. Hepimiz şuna inanıyoruz ki bu devletin içerisinde adı ne olursa olsun; kendi yargısını, kendi emir komutası, kendi düzenini kurmaya çalışan başka bir yapı varsa buna hiç birimiz müsade etmeyiz. Böyle bir yapının ortaya çıkardığı bazı gerçekleri görmezden gelemeyiz. Bunlarla mücadele de hukuk içinde olacaktır. Madem hukuk devletiyiz. Yani ne yapmışlardır, neyi nasıl yapmışlardır. Ceza kanunlarına veya bir başka bir kanuna göre suç sayılan eylemleri nasıl planlamış, buna yönelik adli ve idari soruşturmalar yapılıyor. Adli ve idari soruşturma yapmadan; "Ben bu adamı beğenmedim, zaten bunlar da hep bize karşıydı" diyerek 5.dünya ülkeleri gibi bir uygulama yapamayız. Hukukun içinde kalmaya mecburuz, hukukun içinde kalarak bu mücadeleyi yani "Bir tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır. Onun dışında hiç bir yapılanmaya izin vermeyeceğiz"sözünü hayata geçiriyoruz. Siz de basından takip ediyorsunuz, bazı soruşturmalarda somut adımlar atıldı. Bazıları iddianame haline geliyor, davalar açılıyor. Bazıları idari tedbirlerle görevden uzaklaştırılıyor. Başka pasif görevlere götürülüyor. Çünkü bir insanın davranışlarının tamamı suç olmayabilir. Ama suç olmasa bile bir yapıyla direkt veya endirekt ilişkisi bulunuyorsa yarın o yapıyla hareket edebileceği konusunda en azından dolaylı olarak bazı çabaları varsa başka tarafa geçirirsiniz. Nitekim bazı kurumlarda yapılıyor. Maaşını elinden alamazsınız, meslekten atamazsınız ama pasifize edecek noktaya idari tedbirlerle getirebilirsiniz. Hükümetimiz bu konuda hukukun içinde kalmaya azami dikkat gösteriyor. Biz de bu dikkati kendi işlerimizde fazlasıyla göstermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Arınç bir gazetecinin bir toplantıda Zaman muhabirinin dışarı çıkarılmasıyla ilgili sorusuna ise konudan haberi olmadığını ifade ederek, "Hangi toplantıda hangi gazeteci ne sormuş takip etmemize gerek yok. Ama sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika'da Harward Üniversitesi'nde konferans verirken Türk olduğunu ifade eden bir densizin söylediklerini, ben o konudan çok daha iyi hatırlıyorum. Demek ki, bir Cumhurbaşkanına karşı bile onu küçültücü beyanlarda bulunabiliyor bir insan. Ne yapalım Türkiye'de de dışarıda da var demek ki" karşılığını verdi.
Kaynak: İHA
Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'a tebrik ziyaretinde bulunan Arınç, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.
Ak Parti İl Başkanları'nın istifalarıyla ilgili soruya Arınç, "Partilerin mutlaka içinde yaptıkları çalışmalardır. Bugün gazetelerde okudum. Bazı il başkanları istifa etmişler. Nezaketen istifa etmeleri istenmiştir. 30 Mart seçimlerine yönelik çalışma olarak değerlendirmek lazım. Partinin MKYK'sında konuşulup çalışılan konular. Olağanüstü durum yok. Elbette büyük bir partide değerlendirme sonucu farklı işlemler yapılabilir" cevabını verdi.
Arınç, paralel yapıyla mücadele konusunun hatırlatılması üzerine, "Sayın Başbakan her konuşmasının arkasında "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içerisinde ona paralel olarak yapılanmış bir yapı var ve biz bununla mücadele edeceğiz" diyor. Bunu tartışacak hiç bir şey yok. Hepimiz şuna inanıyoruz ki bu devletin içerisinde adı ne olursa olsun; kendi yargısını, kendi emir komutası, kendi düzenini kurmaya çalışan başka bir yapı varsa buna hiç birimiz müsade etmeyiz. Böyle bir yapının ortaya çıkardığı bazı gerçekleri görmezden gelemeyiz. Bunlarla mücadele de hukuk içinde olacaktır. Madem hukuk devletiyiz. Yani ne yapmışlardır, neyi nasıl yapmışlardır. Ceza kanunlarına veya bir başka bir kanuna göre suç sayılan eylemleri nasıl planlamış, buna yönelik adli ve idari soruşturmalar yapılıyor. Adli ve idari soruşturma yapmadan; "Ben bu adamı beğenmedim, zaten bunlar da hep bize karşıydı" diyerek 5.dünya ülkeleri gibi bir uygulama yapamayız. Hukukun içinde kalmaya mecburuz, hukukun içinde kalarak bu mücadeleyi yani "Bir tek Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır. Onun dışında hiç bir yapılanmaya izin vermeyeceğiz"sözünü hayata geçiriyoruz. Siz de basından takip ediyorsunuz, bazı soruşturmalarda somut adımlar atıldı. Bazıları iddianame haline geliyor, davalar açılıyor. Bazıları idari tedbirlerle görevden uzaklaştırılıyor. Başka pasif görevlere götürülüyor. Çünkü bir insanın davranışlarının tamamı suç olmayabilir. Ama suç olmasa bile bir yapıyla direkt veya endirekt ilişkisi bulunuyorsa yarın o yapıyla hareket edebileceği konusunda en azından dolaylı olarak bazı çabaları varsa başka tarafa geçirirsiniz. Nitekim bazı kurumlarda yapılıyor. Maaşını elinden alamazsınız, meslekten atamazsınız ama pasifize edecek noktaya idari tedbirlerle getirebilirsiniz. Hükümetimiz bu konuda hukukun içinde kalmaya azami dikkat gösteriyor. Biz de bu dikkati kendi işlerimizde fazlasıyla göstermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Arınç bir gazetecinin bir toplantıda Zaman muhabirinin dışarı çıkarılmasıyla ilgili sorusuna ise konudan haberi olmadığını ifade ederek, "Hangi toplantıda hangi gazeteci ne sormuş takip etmemize gerek yok. Ama sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika'da Harward Üniversitesi'nde konferans verirken Türk olduğunu ifade eden bir densizin söylediklerini, ben o konudan çok daha iyi hatırlıyorum. Demek ki, bir Cumhurbaşkanına karşı bile onu küçültücü beyanlarda bulunabiliyor bir insan. Ne yapalım Türkiye'de de dışarıda da var demek ki" karşılığını verdi.