Küresel Obezite Raporu
Dünyada obez ve aşırı kiloluların sayısının 2,1 milyara ulaştığı, hiçbir ülkenin obeziteyi tedavide başarılı olamadığı bildirildi.
Sonuçları Lancet dergisinde yayımlanan, 188 ülkenin dahil edildiği araştırmada, obezitenin yüksek oranlarda görüldüğü başlıca ülkelerin ABD, Çin ve Rusya olduğuna, 2,1 milyar sayısının ise dünya nüfusunun yüzde 30'una tekabül ettiğine dikkat çekildi.
Araştırmacılar, obez kişilerin sayısının, 1980'de 875 milyon olduğunu hatırlatırken, obez ve aşırı kilolu sayısındaki artışı, "dünyamızın modernleşmesine", dolayısıyla "fiziksel açıdan hareketsizliğe" bağlıyorlar.
Washington'daki Sağlık Ölçübilim ve Değerlendirme Enstitüsü'nün (IHME) liderliğinde yapılan araştırma çerçevesinde, bilim adamlarının, Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşların araştırmalarından ve hükümete ait internet sitelerinden elde edilen verileri incelediği, dünyada obez ve aşırı kilolu kişilerin sayısıyla ilgili "tüm makaleleri" gözden geçirdiği belirtildi.
Obezitenin, gelişmiş ülkelerde en yüksek oranlara ulaştığı görülürken, dünyada 671 milyon obezin yarısından fazlasının ABD, Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Meksika, Mısır, Almanya, Pakistan ve Endonezya'da yaşadığı ifade edildi.
Batı Avrupa'da en yüksek obezite oranının görüldüğü İngiltere'de erkeklerin yüzde 67'sinin, kadınların da yüzde 57'sinin obez ya da aşırı kilolu olduğuna işaret edilen araştırmada, aşırı kalori alımı, hareketsizlik ve "gıda tüketiminin aktif promosyonu" gibi risk faktörleriyle savaşmak için "acil küresel liderlik" çağrısında bulunuldu.
Araştırma ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde obez kadınların sayısının erkeklerden, gelişmiş ülkelerde ise obez erkeklerin sayısının kadınlardan daha fazla olduğunu gösterdi.
IHME'de görevli profesör Ali Mukdad, hiçbir ülkenin, nispeten yeni bir sorun olduğu için obezitenin üstesinden gelmeyi başaramadığını, bunun, ulusal, yerel, ailesel ve bireysel seviyede eyleme geçilmesini gerektiren karmaşık bir mesele olduğunu söyledi.
Ali Mukdad, gelişmekte olan ülkelerde obez kadınların oranının daha yüksek görülmesini, kadınların hem ailelerine bakmakla hem de çalışmakla yükümlü olmasıyla, dolayısıyla kilo kontrolüne ayıracak zamanları bulunmamasıyla ilişkilendirdi.
Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından finanse edilen araştırmada, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da da erkeklerin yaklaşık yüzde 60'ının, kadınların da yüzde 65'inin aşırı kilolu olduğu, ABD'de aşırı kilolu ve obezlerin, bu konuda tüm ülkeleri geride bırakarak nüfusun yaklaşık yüzde 13'ünü oluşturduğu kaydedildi.
IHME'deki araştırma ekibinin lideri Christopher Murray da gelir seviyesiyle obezite arasında güçlü bir bağ olduğunu, insanların zenginleştikçe bel çevrelerinin de genişlediğini söyledi.
Murray ayrıca, bilim adamlarının, obezite ve aşırı kilolu sayısının artmasıyla diyabet ve pankreas kanseri gibi kiloyla bağlantılı kanser türlerinde artış gözlemlediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Araştırmacılar, obez kişilerin sayısının, 1980'de 875 milyon olduğunu hatırlatırken, obez ve aşırı kilolu sayısındaki artışı, "dünyamızın modernleşmesine", dolayısıyla "fiziksel açıdan hareketsizliğe" bağlıyorlar.
Washington'daki Sağlık Ölçübilim ve Değerlendirme Enstitüsü'nün (IHME) liderliğinde yapılan araştırma çerçevesinde, bilim adamlarının, Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşların araştırmalarından ve hükümete ait internet sitelerinden elde edilen verileri incelediği, dünyada obez ve aşırı kilolu kişilerin sayısıyla ilgili "tüm makaleleri" gözden geçirdiği belirtildi.
Obezitenin, gelişmiş ülkelerde en yüksek oranlara ulaştığı görülürken, dünyada 671 milyon obezin yarısından fazlasının ABD, Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya, Meksika, Mısır, Almanya, Pakistan ve Endonezya'da yaşadığı ifade edildi.
Batı Avrupa'da en yüksek obezite oranının görüldüğü İngiltere'de erkeklerin yüzde 67'sinin, kadınların da yüzde 57'sinin obez ya da aşırı kilolu olduğuna işaret edilen araştırmada, aşırı kalori alımı, hareketsizlik ve "gıda tüketiminin aktif promosyonu" gibi risk faktörleriyle savaşmak için "acil küresel liderlik" çağrısında bulunuldu.
Araştırma ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde obez kadınların sayısının erkeklerden, gelişmiş ülkelerde ise obez erkeklerin sayısının kadınlardan daha fazla olduğunu gösterdi.
IHME'de görevli profesör Ali Mukdad, hiçbir ülkenin, nispeten yeni bir sorun olduğu için obezitenin üstesinden gelmeyi başaramadığını, bunun, ulusal, yerel, ailesel ve bireysel seviyede eyleme geçilmesini gerektiren karmaşık bir mesele olduğunu söyledi.
Ali Mukdad, gelişmekte olan ülkelerde obez kadınların oranının daha yüksek görülmesini, kadınların hem ailelerine bakmakla hem de çalışmakla yükümlü olmasıyla, dolayısıyla kilo kontrolüne ayıracak zamanları bulunmamasıyla ilişkilendirdi.
Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından finanse edilen araştırmada, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da da erkeklerin yaklaşık yüzde 60'ının, kadınların da yüzde 65'inin aşırı kilolu olduğu, ABD'de aşırı kilolu ve obezlerin, bu konuda tüm ülkeleri geride bırakarak nüfusun yaklaşık yüzde 13'ünü oluşturduğu kaydedildi.
IHME'deki araştırma ekibinin lideri Christopher Murray da gelir seviyesiyle obezite arasında güçlü bir bağ olduğunu, insanların zenginleştikçe bel çevrelerinin de genişlediğini söyledi.
Murray ayrıca, bilim adamlarının, obezite ve aşırı kilolu sayısının artmasıyla diyabet ve pankreas kanseri gibi kiloyla bağlantılı kanser türlerinde artış gözlemlediğini sözlerine ekledi.