Bbp Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Açılan bu ocaklarda kesinlikle Türk işçilerimiz çalıştırılmamalı.
Bizim vatandaşımız maden ocağında çalışmayı hak etmiyor. 50 bin kişiden bahsediliyor. Biz 50 bin kişiyi bakamıyor muyuz? Avrupa nasıl ağır işlerde kendi vatandaşını çalıştırmıyorsa ben de vatandaşımı ağır işlerde çalıştırmamalıyım” dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ve meclis üyelerini makamında kabul etti. Destici, kabulde gazetecilerin Soma’daki maden faciasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Destici, maden ocaklarının tamamının yabancılara verilmesi gerektiğini kaydederek, “Batı ve ILO standartlarında maden ocakları açılmalı. Açılan bu ocaklarda kesinlikle Türk işçilerimiz çalıştırılmamalı. Çok farklı bir şey söylüyorum. Türkler maden ocaklarında çalıştırılmamalı. Bizim vatandaşımız maden ocağında çalışmayı hak etmiyor. 50 bin kişiden bahsediliyor. Biz 50 bin kişiyi bakamıyor muyuz? Avrupa nasıl ağır işlerde kendi vatandaşını çalıştırmıyorsa ben de vatandaşımı ağır işlerde çalıştırmamalıyım. Benim vatandaşım neden ağır işlerde çalışın ki? Madem Türkiye zenginledi, dünyanın 17. büyük ekonomisi oldu, o zaman Türkiye ağır işlerde kendi vatandaşını çok tehlikeli ve ağır işlerde çalıştırmamasını gerektiğini düşünüyorum. Bu benim teklifim” dedi.
“TÜRKİYE’YE ACI YAŞATAN FİRMANIN TÜM RUHSATLARI İPTAL EDİLMELİ”
Destici, Soma’daki firmanın sözleşmesinin, ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini belirterek, “301 kişinin öldüğü maden ocağının sahipleri Türkiye'de ocak işletememeli. Türkiye'de ne kadar kömür, maden ocağı varsa Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarındaki şartlara sahip değilse tamamı kapatılmalı, o şartlara haiz hale gelene kadar ruhsatları dondurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
“BU OLAY TEK YÖNLÜ GİTMEMELİ”
“Temennimiz bir daha böyle acı yaşanmasın” diyen Destici, şunları kaydetti:
“Ama bu temenniler ile geçiştirilebilecek bir durum değil. Savcılık şu anda bir soruşturma yürütüyor. Tutuklananlar ve gözaltında olanlar var. Başından beri biz olayın sonuna kadar gidilmesini net bir şekilde söyledik. Bu olayın tek yönlü gitmemesini istiyoruz. Olayın neden kaynaklandığına baktığımızda ortada tedbirsizlik, denetimsizlik ve az maliyetle çok kazanç sağlamanın olduğu çok net bir şekilde gözüküyor. Burada da şu sonuç çıkıyor resmi rakamlara göre 301 işçimiz denetimsizlik ve tedbirsizlik sonucu hayatlarını kaybettiler. Eşler kocasız, çocuklar babasız, anne ve babalar ise yavrusuz kaldılar.”
“DUYARLILIK BU KADAR”
TBMM Genel Kurulunda, Soma'da meydana gelen maden kazalarının araştırılmasına dair görüşmelere sadece 78 milletvekilinin katıldığını söyleyen Destici, “Duyarlılık bu kadar. Bu ne kadar acı bir tablo. Partilerini ilgilendiren bir konu olsaydı burada 300’ün üzerinde vekil hazır olurdu. Üzücü durum” dedi.
Destici, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bir sürü eksiklik var. Hep farklı farklı hatalarla, eksikliklerle karşı karşıyız. İlk gün işçi kardeşlerimiz bunları söyledi.
Ders alınmalı ve kimse siyaset yapmamalı. Ülkeyi kamplaştıracak, ayıracak ve bölecek bir tavır içine de girilmemeli. Ama hükümette hiçbir şey olmamış gibi de davranmamalı. Hükümetin sorumluluğu bizlerle, sokaktaki vatandaş ile aynı değil. Hükümet bütün sorumluluk işletme sahibininmiş gibi hareket etmemeli. Hükümet burada kendi sorumluluğunu almalı, kendi hatasını kabul etmeli, kendi içerisinde hatası olan, imhalı ve kusuru olan varsa da soruşturma başlatmalı. Görevden alınması varsa alınmalı ve istifa etmesi gerekenler varsa da onurlu bir şekilde istifa etmeli.”
Kaynak: İHA
BBP Genel Başkanı Destici, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ve meclis üyelerini makamında kabul etti. Destici, kabulde gazetecilerin Soma’daki maden faciasına ilişkin sorularını yanıtladı.
Destici, maden ocaklarının tamamının yabancılara verilmesi gerektiğini kaydederek, “Batı ve ILO standartlarında maden ocakları açılmalı. Açılan bu ocaklarda kesinlikle Türk işçilerimiz çalıştırılmamalı. Çok farklı bir şey söylüyorum. Türkler maden ocaklarında çalıştırılmamalı. Bizim vatandaşımız maden ocağında çalışmayı hak etmiyor. 50 bin kişiden bahsediliyor. Biz 50 bin kişiyi bakamıyor muyuz? Avrupa nasıl ağır işlerde kendi vatandaşını çalıştırmıyorsa ben de vatandaşımı ağır işlerde çalıştırmamalıyım. Benim vatandaşım neden ağır işlerde çalışın ki? Madem Türkiye zenginledi, dünyanın 17. büyük ekonomisi oldu, o zaman Türkiye ağır işlerde kendi vatandaşını çok tehlikeli ve ağır işlerde çalıştırmamasını gerektiğini düşünüyorum. Bu benim teklifim” dedi.
“TÜRKİYE’YE ACI YAŞATAN FİRMANIN TÜM RUHSATLARI İPTAL EDİLMELİ”
Destici, Soma’daki firmanın sözleşmesinin, ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiğini belirterek, “301 kişinin öldüğü maden ocağının sahipleri Türkiye'de ocak işletememeli. Türkiye'de ne kadar kömür, maden ocağı varsa Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarındaki şartlara sahip değilse tamamı kapatılmalı, o şartlara haiz hale gelene kadar ruhsatları dondurulmalıdır” ifadelerini kullandı.
“BU OLAY TEK YÖNLÜ GİTMEMELİ”
“Temennimiz bir daha böyle acı yaşanmasın” diyen Destici, şunları kaydetti:
“Ama bu temenniler ile geçiştirilebilecek bir durum değil. Savcılık şu anda bir soruşturma yürütüyor. Tutuklananlar ve gözaltında olanlar var. Başından beri biz olayın sonuna kadar gidilmesini net bir şekilde söyledik. Bu olayın tek yönlü gitmemesini istiyoruz. Olayın neden kaynaklandığına baktığımızda ortada tedbirsizlik, denetimsizlik ve az maliyetle çok kazanç sağlamanın olduğu çok net bir şekilde gözüküyor. Burada da şu sonuç çıkıyor resmi rakamlara göre 301 işçimiz denetimsizlik ve tedbirsizlik sonucu hayatlarını kaybettiler. Eşler kocasız, çocuklar babasız, anne ve babalar ise yavrusuz kaldılar.”
“DUYARLILIK BU KADAR”
TBMM Genel Kurulunda, Soma'da meydana gelen maden kazalarının araştırılmasına dair görüşmelere sadece 78 milletvekilinin katıldığını söyleyen Destici, “Duyarlılık bu kadar. Bu ne kadar acı bir tablo. Partilerini ilgilendiren bir konu olsaydı burada 300’ün üzerinde vekil hazır olurdu. Üzücü durum” dedi.
Destici, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bir sürü eksiklik var. Hep farklı farklı hatalarla, eksikliklerle karşı karşıyız. İlk gün işçi kardeşlerimiz bunları söyledi.
Ders alınmalı ve kimse siyaset yapmamalı. Ülkeyi kamplaştıracak, ayıracak ve bölecek bir tavır içine de girilmemeli. Ama hükümette hiçbir şey olmamış gibi de davranmamalı. Hükümetin sorumluluğu bizlerle, sokaktaki vatandaş ile aynı değil. Hükümet bütün sorumluluk işletme sahibininmiş gibi hareket etmemeli. Hükümet burada kendi sorumluluğunu almalı, kendi hatasını kabul etmeli, kendi içerisinde hatası olan, imhalı ve kusuru olan varsa da soruşturma başlatmalı. Görevden alınması varsa alınmalı ve istifa etmesi gerekenler varsa da onurlu bir şekilde istifa etmeli.”