Yeni Et ve Et Ürünleri Tebliği Hazırlığına Yalçındağ’dan Tepki

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, yaptığı açıklamada, Yeni Et ve Et Ürünleri Tebliğinin bu hali ile çıkması halinde kağıt kebabının yapılmasının da yasaklanacağını ifade ederek, “Kasaplar köfte yapmayacak, sucuk yapmayacak. Bunun esasında arkasındaki gerçeği ortaya çıkarmak lazım, ne için yasaklanıyor. Bu birebir müşteri talebi ile olan şeylerdir. Talep edilmeyen şeylerin zaten üretimi mümkün değildir. Tüketicinin tercihini değerlendirmeden bir yönetmelik bir tebliğ çalışması yapılırsa yayınlanırsa 'ben yaptım oldu'dan başka bir anlam taşımayacaktır. Esnaf onu satmasın bunu satmasın ekonomik düzende nasıl ayakta duracak. İnsanlar talep ediyorsa esnafımız yapar bunu, yapmak zorunda da evini geçindirmek için bugün Türkiye’de sadece esnaf siciline kayıtlı 23 bin kasap esnafı var. Siz 7-8 tane firmaya pazar sağlamak için esnafın önüne yasaklar getirmezsiniz. Biz de bunu her platformda dile getiriyoruz. Daha iyi bir tebliği için görüşlerimizi de bakanlığa gönderdik. Görüşlerimize de itibar edilmesini istiyoruz. Bunun altındaki gerçeğin sanayinin sucuk üretiminin yarıya inmesini tahmin ediyoruz. Başka bir nedeni olamaz” dedi.

Sanayicinin geçmişte içerisine sucuk diye ne koyup da salam diye sattığını herkesin bildiğini ifade eden Yalçındağ, ”Tüketicilerin bizi tercih etmesinde güven duygusu yatıyor. Güven duyulan işletmelerden bunu almak istiyorlar. Yasaklamanın yapılmamasını istiyoruz. Tebliğde ayrıca kilometre sınırlaması getirmek isteniyor. Neye göre ölçeceksin nereye göre ölçeceksin Gaziantep’teki lokanta Kilis’ten et alamayacak mı? Kilis’teki lokanta Gaziantep’teki kasaptan et alamayacak mı? Böyle bir şey olabilir mi? Bunları söylemek Türkiye’nin gerçeğini bilmemek anlamı taşıyor. Neye kilometre tahdidi getiriyorsun, adam taşıma koşullarını yerine getiriyorsa belge düzenine uyuyorsa bunun izlenilebilirliği dışında bir şey söylemek kimsenin hakkı olmaması gerekir” diye konuştu.

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et meselesinin Türkiye’de 4-5 yıldır konuşulduğunu belirterek, “Daha bir 4-5 yıl konuşulacağa benziyor. Ülkemizdeki hayvan varlığı kombine ırkına dönüşmediği sürece biz et meselesini zaman zaman konuşuruz. Bunu önlemek ve zeminini hazırlamak için de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yoğun çalışmaları var ama ırk değişiminden kastım şu Türkiye’de yerleşmesi gereken ırk kombine ırktır. Bir yandan et üretimini attırırken, bir yandan süt üretimini artırmanızı dengede tutmak zorundasınız. Bu çok önemli bir unsur, hayvan sayısını attıracağım dediğinizde mevcut sistemle süt üretimi artınca süt fiyatları düşecek, inikler kesime gidecek. Bir kısır döngü yaşanacak. Dengeleri koruyarak et üretimimizi attırmamız gerekiyor. Geçtiğimiz 30-50 yıl öncesinde doğru olan şeyin bugün doğru olacaktır diye bir şey yok. Bizim ülkemiz küçükbaş hayvan için daha uygun bir ülke, küçükbaş hayvan tüketiminin attırılması gerekiyor. Eskiden et tüketiminin küçükbaş hayvanın yüzdesi 80’indi bugün ise yüzde 90 büyük baş hayvan yüzde 10 küçükbaş hayvan tüketiliyor. Bu dengeyi yeniden sağlamak gerekiyor. Küçükbaş hayvan tüketimini minimum yüzde 30’a çıkarmak lazım. Kurbandaki tercihlerde düşünülmelidir. Küçükbaş hayvanın hem üretimini attıracağız hemde tüketimini artırırsak diğer tarafa da yararı olsun, bizim ülkemizin bize göre gerçekleri var. Buna göre bir plan prove yapmak gerekiyor” şeklinde konuştu.