Kocasını Elleriyle Boğan Kadın Konuştu Açıklaması
Zonguldak'ta, eşini elleriyle boğarak öldüren mahkemede de serbest bırakılan Ayşegül Erke, "19 yıl sürekli dayak yedim.
Olay gecesi, o korkuyla kendi ve çocuklarımın canının korkusuyla boğazını ellerimle sıkarak öldürdüm" diye konuştu.
Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde tartıştığı kocası Mehmet Ali Erke'yi boğarak öldürdüğü iddiasıyla duruşmaya çıkan, ardından da serbest bırakılan Ayşegül Erke, yaşadıklarını anlattı. 8 Ocak 2014 günü meydana gelen olayda meşru müdafaa sınırlarında kaldığı gerekçesiyle serbest bırakılan Ayşegül Erke, 19 yıllık evliliğini şöyle anlattı:
"Boşanmayı defalarca düşündüm ama tehdit ediyordu. 'Kardeşini, seni ve çocuklarını, anneni babanı öldürürüm' diyordu. 'Seni gittiğin yerde bulurum' diyordu. 19 yıl sürekli dayak yedim. Hap, esrar, kubar kullanırdı. Daha doğrusu eroin haricinde bütün uyuşturucuları kullanıyordu. Bazen çocukların önünde içiyordu. Bana bazen içmem için ısrar ederdi. Ama ben hep kaçındım hiç kullanmadım. Defalarca tedavi olmasını söyledim. Ailesinden de tedavi ettirmelerini rica ettim. Ama hep reddediyordu. 'Benim ilacım içki ve uyuşturucu' diyordu. Alkol alıp beni sürekli dövüyordu. Ayrılmayı defalarca düşündüm ama korkudan hep katlanmak zorunda kaldım. Her şeye katlandım. İlk evlendiğimiz yıllarda dayak yediğimi kimseye söyleyemezdim. Acaba bırakırsam başıma ne gelir diye korkardım. Ama son 4-5 senede sadece çocuklarımın korkusuna onların başına bir şey gelir diye katlandım. Şuanda kadınlar koca şiddetine katlanıyorsa kesinlikle çocukları için katlanıyordur."
"İNTİHAR ETMEYİ ÇOK DÜŞÜDÜM"
Eşinin sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını anlatan Ayşegül Erke, sözlerine şöyle devam etti: "Bir keresinde beni balkondan atmaya çalışmıştı. Bunun izi hâla yüzümde. Ayıkken, sarhoşken fark etmiyordu. Psikolojik durumuna göre bana devamlı şiddet uygulardı. Adım atarken bile düşünüyordum. Çünkü her hareketimi bahane edip şiddet uygulardı. İntihar etmeyi çok düşündüm. Ama çocuklarım olduktan sonra vazgeçtim. Ben olmasam onları mahvederdi. Ben varken onlara psikolojik şiddet uygulardı. Altı yaşındaki kızım Allah bizi korusun diye Ayetel Kürsi'yi ezberledi. Babalarına bana şiddet uyguladığı zaman karşı gelirlerdi. Elinde olsa onları okula bile göndermeyecekti. Kendisi uyumadan kimseyi yatırmazdı. Her akşam olay çıkarırdı."
OLAY GECESİ
Eşinin olay gecesi kendilerine tehditler savurduğunu söyleyen Erke, olay gecesini şöyle anlattı:
"Eşim iki birayı da içince iyice kontrolden çıkmıştı. O akşam bir şeyler olacaktı. Bunu hissediyordum. Ben namaz kılarken küfrediyordu. Büyük kızıma bağırıyor, 'Sizleri öldüreceğim' diyordu. Namaz bitince çocuklara neden bağırdığını sordum. 'Çocuklarımla arama giriyorsun. Seni öldüreceğim' dedi.
İçinde kaynar su olan güğüme vurup üzerime fırlatarak saldırdı. Kızlarım araya girince 'Sizi de bana karşı geleni de öldüreceğim' dedi.
Evde her zaman şiddet ve kavga olurdu. Beni döverdi ama o akşam farklıydı. Kızlarıma odaya kaçmalarını söyledim. Bıçakla üzerime saldırdı. Bıçaktan korunmak için onu ittim, bıçak elinden düştü. Üzerime doğru hamle yapınca boğazına sarıldım. Sıkmaya başladım. Ne kadar sıktığımı hatırlamıyorum. Kendime geldim ve boğazını bıraktım. Hareketsiz yatıyordu. Bayıldı zannettim. Bir süre bekledim. Öldüğünü anlayınca çocuklarımın yanına odaya geçtim. Birbirimize sarılarak ağladık."
Polisi aradığını anlatan Erke, şöyle konuştu: "Polisi arayarak 'Kocamı öldürdüm. Gelin beni alın' dedim. Eğer can korkunuz varsa ve artık öldürüleceğinizi anlarsanız karşınızdakinin kim olduğu ve ne kadar güçlü olduğu önemli değildir. O akşam da öyle oldu. O korkuyla kendi ve çocuklarımın canının korkusuyla boğazını ellerimle sıkarak öldürdüm. Çocuklarınızın kaçtığını ve bağırken onları duyduğunuzda nasıl bir psikolojide olduğunuzu düşünün. O akşam ölmeyeceğimi bilseydim, bu olay yaşanmazdı ve ben halen esaret altında işkence görmeye devam edecektim. Devamlı ölüm korkusu yaşayan bir kişi olacaktım. Ama ben o günün bir gün yaşanacağını hissediyordum. Olaydan sonra kimse bana 'Neden yaptın?' sorusunu sormadı. Onun yaptıklarını, bize yaşattıklarını herkes biliyordu. Onu çok iyi tanıyanlar 'kurtuldunuz' dedi.
"
Hakimin serbest bırakması üzerine önce şaşırdığını sonra da sevindiğini söyleyen Ayşegül Erke, sözlerini şöyle tamamladı: "Serbest kalacağımı asla düşünmedim. Hakim, 'Serbestsin' deyince önce anlamadım. Şaşkındım. Sonra çok sevindim. Hemen çocuklarımın yanına gitmek istedim." Ayşegül Erke, devletten tek beklentisinin çocuklarından ayrılmamak olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde tartıştığı kocası Mehmet Ali Erke'yi boğarak öldürdüğü iddiasıyla duruşmaya çıkan, ardından da serbest bırakılan Ayşegül Erke, yaşadıklarını anlattı. 8 Ocak 2014 günü meydana gelen olayda meşru müdafaa sınırlarında kaldığı gerekçesiyle serbest bırakılan Ayşegül Erke, 19 yıllık evliliğini şöyle anlattı:
"Boşanmayı defalarca düşündüm ama tehdit ediyordu. 'Kardeşini, seni ve çocuklarını, anneni babanı öldürürüm' diyordu. 'Seni gittiğin yerde bulurum' diyordu. 19 yıl sürekli dayak yedim. Hap, esrar, kubar kullanırdı. Daha doğrusu eroin haricinde bütün uyuşturucuları kullanıyordu. Bazen çocukların önünde içiyordu. Bana bazen içmem için ısrar ederdi. Ama ben hep kaçındım hiç kullanmadım. Defalarca tedavi olmasını söyledim. Ailesinden de tedavi ettirmelerini rica ettim. Ama hep reddediyordu. 'Benim ilacım içki ve uyuşturucu' diyordu. Alkol alıp beni sürekli dövüyordu. Ayrılmayı defalarca düşündüm ama korkudan hep katlanmak zorunda kaldım. Her şeye katlandım. İlk evlendiğimiz yıllarda dayak yediğimi kimseye söyleyemezdim. Acaba bırakırsam başıma ne gelir diye korkardım. Ama son 4-5 senede sadece çocuklarımın korkusuna onların başına bir şey gelir diye katlandım. Şuanda kadınlar koca şiddetine katlanıyorsa kesinlikle çocukları için katlanıyordur."
"İNTİHAR ETMEYİ ÇOK DÜŞÜDÜM"
Eşinin sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını anlatan Ayşegül Erke, sözlerine şöyle devam etti: "Bir keresinde beni balkondan atmaya çalışmıştı. Bunun izi hâla yüzümde. Ayıkken, sarhoşken fark etmiyordu. Psikolojik durumuna göre bana devamlı şiddet uygulardı. Adım atarken bile düşünüyordum. Çünkü her hareketimi bahane edip şiddet uygulardı. İntihar etmeyi çok düşündüm. Ama çocuklarım olduktan sonra vazgeçtim. Ben olmasam onları mahvederdi. Ben varken onlara psikolojik şiddet uygulardı. Altı yaşındaki kızım Allah bizi korusun diye Ayetel Kürsi'yi ezberledi. Babalarına bana şiddet uyguladığı zaman karşı gelirlerdi. Elinde olsa onları okula bile göndermeyecekti. Kendisi uyumadan kimseyi yatırmazdı. Her akşam olay çıkarırdı."
OLAY GECESİ
Eşinin olay gecesi kendilerine tehditler savurduğunu söyleyen Erke, olay gecesini şöyle anlattı:
"Eşim iki birayı da içince iyice kontrolden çıkmıştı. O akşam bir şeyler olacaktı. Bunu hissediyordum. Ben namaz kılarken küfrediyordu. Büyük kızıma bağırıyor, 'Sizleri öldüreceğim' diyordu. Namaz bitince çocuklara neden bağırdığını sordum. 'Çocuklarımla arama giriyorsun. Seni öldüreceğim' dedi.
İçinde kaynar su olan güğüme vurup üzerime fırlatarak saldırdı. Kızlarım araya girince 'Sizi de bana karşı geleni de öldüreceğim' dedi.
Evde her zaman şiddet ve kavga olurdu. Beni döverdi ama o akşam farklıydı. Kızlarıma odaya kaçmalarını söyledim. Bıçakla üzerime saldırdı. Bıçaktan korunmak için onu ittim, bıçak elinden düştü. Üzerime doğru hamle yapınca boğazına sarıldım. Sıkmaya başladım. Ne kadar sıktığımı hatırlamıyorum. Kendime geldim ve boğazını bıraktım. Hareketsiz yatıyordu. Bayıldı zannettim. Bir süre bekledim. Öldüğünü anlayınca çocuklarımın yanına odaya geçtim. Birbirimize sarılarak ağladık."
Polisi aradığını anlatan Erke, şöyle konuştu: "Polisi arayarak 'Kocamı öldürdüm. Gelin beni alın' dedim. Eğer can korkunuz varsa ve artık öldürüleceğinizi anlarsanız karşınızdakinin kim olduğu ve ne kadar güçlü olduğu önemli değildir. O akşam da öyle oldu. O korkuyla kendi ve çocuklarımın canının korkusuyla boğazını ellerimle sıkarak öldürdüm. Çocuklarınızın kaçtığını ve bağırken onları duyduğunuzda nasıl bir psikolojide olduğunuzu düşünün. O akşam ölmeyeceğimi bilseydim, bu olay yaşanmazdı ve ben halen esaret altında işkence görmeye devam edecektim. Devamlı ölüm korkusu yaşayan bir kişi olacaktım. Ama ben o günün bir gün yaşanacağını hissediyordum. Olaydan sonra kimse bana 'Neden yaptın?' sorusunu sormadı. Onun yaptıklarını, bize yaşattıklarını herkes biliyordu. Onu çok iyi tanıyanlar 'kurtuldunuz' dedi.
"
Hakimin serbest bırakması üzerine önce şaşırdığını sonra da sevindiğini söyleyen Ayşegül Erke, sözlerini şöyle tamamladı: "Serbest kalacağımı asla düşünmedim. Hakim, 'Serbestsin' deyince önce anlamadım. Şaşkındım. Sonra çok sevindim. Hemen çocuklarımın yanına gitmek istedim." Ayşegül Erke, devletten tek beklentisinin çocuklarından ayrılmamak olduğunu sözlerine ekledi.