Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç Açıklaması

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız" dedi.


Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 52. yıldönümü Anayasa Mahkemesi’nde yapılan bir törenle kutlandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, törende yaptığı konuşmada, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğine kadar Anayasa Mahkemesi’nin özgürlük, demokrasi, laik ve sosyal hukuk devleti konularındaki sınırlayıcı ve daraltıcı anlayışından mağdur olanların bugün Anayasa Mahkemesi’nin kararlarından rahatsızlık duymalarını garip bir çelişki olarak gördüklerini vurguladı.

Adil olmayı kutsal görev olarak kabul eden bir medeniyetin mensupları olduklarını belirten Kılıç, şöyle konuştu: "Gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız. Dün hak ihlaline uğrayanların nasıl yanında yer alınmışsa, bugün de kimliği, kişiliği, gücü ve rütbesi ne olursa olsun, hak ihlaline sebep olacak herkesin karşısına, aynı adalet gömleğiyle çıkmaya devam edeceğiz. Mahalle baskısı ile yargı mensuplarının görüş, düşünce ve kararlarının etkisi altında çabaları, adaletin kutsallığına inanmış olanlar için yeterli değildir.”
Kılıç, Anayasa Mahkemesi’nin insan onurunun zorunlu kıldığı hak ve özgürlüklerin, hiçbir ayırım yapmadan ve bir hesabın içinde bulunmadan, ilgilisine ulaştırmaktan başka bir amacı olmadığını söyledi.

Kılıç, son yıllarda yargı alanında yaşananların toplumda yarattığı güvensizlik ve olumsuzlukların Anayasa Mahkemesi’nin adeta bir temyiz makamı olarak algılanmasına yol açmış, umut haline gelen bireysel başvuru yolunu kullananların sayısının büyük rakamlara ulaştığın ı söyledi.

Esasen tutuksuz yargılamalarda kural, tutuklamanın istisna olduğu bir sistem yerine, uzun tutukluluğun asıl tutuksuz yargılamanın ise istisna olduğu bir yargı süreci yaşandığını anlatan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruların yüzde 70’inin adil yargılanma konusundaki şikayetler olduğu gözlendiğinde, yargı organlarımızın topluma sunduğu adaletin hangi düzeyde olduğunu sorgulamak zorundayız.”
Yargıya olan güvensizliğin yetkililerce güçlü şekilde dillendirilmesinin yaşanan sorunları çözmediğini anlatan Kılıç, şunları kaydetti: "Bu kolaycılıktan vazgeçilerek yargıç ve savcı profilinin sorunları, yargılama sistemindeki yapısal sorunlar, mahkememizce tespit edilen ihlallerin giderilmesi yönünde devlete düşen pozitif ve negatif yükümlülükler ile alınması gereken tedbirler masaya yatırılarak çözüm üretilmelidir. Amacımız, idarenin ve yargı organlarının sebep olduğu hak ihlallerini incelerken, temel hak ve özgürlüklerle ilgili evrensel standartların ülkemize benimsenmesini sağlamak suretiyle Anayasa Mahkemesi’nin ‘etkin bir denetim’ yaptığı inancını topluma yerleştirmektir. Mahkememizin etkin denetim yapmadığı düşüncesinin yerleşmesi halinde Avrupa İnsan hakları Mahkemesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılarak, başvuruların doğrudan kabul edilmesi gibi bir uygulama ile karşı karşıya kalacağımız herkes tarafından bilinmelidir. Böyle bir sonucun ülkemiz yargı erkinin demokratik dünya milletleri nezdinde çok ciddi itibar kaybına sebep olacağı açıktır.”
Kaynak: İHA