B Vitamini Meme Kanseri Riskini Yüzde 50 Azaltıyor

Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü ve görülme oranının ise yüzde 10 civarında olduğu belirtilirken, B vitamininin meme kanseri riskini yüzde 50 oranında azalttığı belirtildi.

B Vitamini Meme Kanseri Riskini Yüzde 50 Azaltıyor

Günümüzde erken tanı ve yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastaların çok önemli bir bölümünün sağlığına kavuştuğunu ve kansersiz olarak yaşamını devam ettirdiğini belirten uzmanlar, meme kanserinin, kanser tanı programları içinde değerlendirilebilen bir tür olduğu için kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi ile doktorunun önerdiği yaştan itibaren ultrasonografi ve mamografi yaptırmasının erken tanıya olanak sağladığını söyledi.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Opr. Dr. Erkan Dalbaşı, meme kanseriyle ilgili bilgi verdi. Dr. Dalbaşı, meme kanseri riskini en aza indirmek için hastalığa neden olan değiştirilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirerek, “Hormonlu gıdalardan ve özellikle yağlı yiyeceklerden uzak durmak, ilk doğumu 30 yaşından önce yapmak ve emzirmeye özen göstermek, alkol ve sigara kullanmamak meme kanseri riskini azaltan önemli faktörlerdir. Son dönemlerde soya izoflavanlarının östrojene benzer etkileri meme kanseri ile ilişkili olabileceği deneysel çalışmalarda ortaya koyulmuştur. Ayrıca A, C, E vitaminleri ile beta karotenin, likopenin ve antioksidanların yetersiz olması meme kanseri riskini artırabilir. Özellikle 50 yaş üstü kadınlar bu vitamin ve besinlere karşı dikkatli olmalıdır. Ayrıca bu kanser türünde genetik yatkınlık da çok önemli bir faktördür. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan özellikle anne, teyze, abla gibi birinci derece yakınları meme kanserine yakalanmış olanlar risk grubunda bulunduklarını bilerek doktor kontrolü altında olmalıdır” dedi.

“MEME KANSERİ TAMAMEN TEDAVİ EDİLEBİLİR”
Dr. Dalbaşı, günümüzde meme kanseri vakalarının artmakla birlikte tedavideki önemli gelişmeler de yaşam oranlarını arttırdığını söyledi.

Dalbaşı, “Erken dönemde teşhis edilen meme kanseri vakaları, günümüzde tamamen tedavi edilebilmekte ve hasta kanserden kurtulmaktadır. Kanser tanısı konulan hastalar; sosyal yaşamdan kopmamaları, morallerini yüksek tutmaları ve tedavi sürecinde yaşanabilecek sıkıntıları en aza indirecek önlemler açısından bilgilendirilmelidir. Hastaların günlük yaşamlarına devam etmelerini sağlamak, tedavi sürecinin olumlu sonuçlanması için oldukça önemlidir” diye konuştu.

“CERRAHİDE ÖNCELİKLE MEME KORUNUR”
Meme kanseri tanısı konulan hastalarda bir takım tarama testleri yapılarak, hastalığın başka organlara da metastaz yapıp yapmadığının araştırıldığını belirten Dalbaşı, “Böyle bir durum yoksa, kanser memede sınırlıysa cerrahi tedavi planlanır. Uzak organ metastazlarında ise tümör çapı büyükse cerrahi öncesinde neoadjuvant tedavisi ardından da cerrahi müdahale yapılır. Her meme kanserinde memenin tümünü almaya gerek yoktur. Tümörün bulunduğu bölge, yerleşim şekli ve türüne göre son dönemlerde meme koruyucu cerrahiler ön plana çıkmaktadır. Bu tedavide memenin tümü değil sadece tümörlü alan alınmaktadır. Multidisiplinel yaklaşım ile cerrahi sonrası kemoradyoterapi nüks oranını oldukça azaltmaktadır. Total mastektomi yapılsa bile aynı seansta rekonstrüktif cerrahi ile hastaya yeni bir meme yapılması mümkündür” şeklinde konuştu.

“KANSERE KARŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLÜ OLMALI”
Güçlü bir bağışıklık sisteminin tüm hastalıklarda olduğu gibi meme kanserinden korunmada da etkili bir faktör olduğunu dile getiren Dr. Dalbaşı açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Her gün düzenli olarak lif ve probiyotik maya içeren gıdaların yanı sıra süt, yoğurt gibi gıdaların da alınması hem sağlığın korunması hem de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ile kanser riskini azaltan önemli faktörlerdir. Son yıllarda bazı merkezlerde yapılan çalışmalar, B vitamininin meme kanseri riskini yüzde 50 oranında azalttığını göstermektedir. Bir başka çalışmada B vitamini eksikliği olan ve meme kanseri teşhisi konulan hastalarda, metastaz riskinin B vitamini düzeyi normal olanlara göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Balık, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, tereyağı B vitamininden zengin olan besinlerdir”.
Kaynak: İHA