İstanbul'a Yeni Metro Hattının Temel Atma Töreni

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet düzenlemesine ilişkin olarak, "Birileri yasayı anlamadan, dinlemeden, çok çok affedersiniz, kusura bakmayın 'edepsiz görüntülere dokunma' diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor. Bu paralel yapı, onları destekliyor. Allah ıslah etsin diyorum, başka da hiçbir şey demiyorum" dedi.

Erdoğan, Alibeyköy Meydanı'nda düzenlenen "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mecidiyeköy-Kağıthane-Alibeyköy-Mahmutbey Metro Hattının Temel Atma ve 201 Erguvan Otobüsünün Hizmete Alım Töreni"ndeki konuşmasında, internette, kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayınlara karşı bir düzenleme yapıldığını hatırlattı.
Çirkin görüntüler, insanların mahrem konuşmaları, hakaretler vesaire yayımlandığında, "bunlar hemen engellensin, bir yandan mahkeme süreci devam etsin, mahkeme karar verinceye kadar hiç kimse mağdur olmasın" dediklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu paralel yapının yönetimi, bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Sayın Baykal'la ilgili o çirkin görüntüleri sergileyen de bu yapıydı, bu yapıydı. Anayasa tartışmalarını yapıyorduk, Ulaştırma Bakanıma dedim ki 'Bunu hemen, anında durdurun.' Talimatı verdim ve hemen o yayın anında, yarım saat içinde durduruldu. O kaset sebebiyle bugünkü genel müdür bu partinin başına geldi. Şimdi sıkılmadan, utanmadan ne diyorlar? Bunun karşısına dikiliyorlar. Bitmedi, yanındaki yardımcılarından bir tanesi için de böyle bir kaset yayımlandı. Onu da biz durdurduk. Bahçeli'nin yanındaki kişiler için de bunlar yayımlandı. Onları da biz engelledik, biz durdurduk. İşte bu paralel yapıydı bunları yayımlayan. Paralel yapının yönetimi bunları yaparken, şimdi nasıl olur da bunu savunuyorlar anlamıyorum? Peki şimdi sormazlar mı: Ya sizin bu tür yayınları engellemek gibi bir derdiniz yok mu? Sizin milli değerlere saygınız yok mu? Sizin manevi değerlere saygınız yok mu? Biz ne diyoruz? 24 saat burada Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) müdahale yetkisine sahip olacak ama mahkeme bir taraftan devam edecek. Mahkeme TİB'in aldığı karara uyarsa ne ala, devam eder. Fakat uymazsa, TİB'in kararı ortadan kalkar. Bunların mahremiyete, özel hayata, aileye saygıları yok mu? Bu düzenlemeye karşı çıkmayı neyle izah ediyorsunuz?
İşte dün bir grup Taksim Meydanı'na çıkıyor. Ne için? Bununla ilgili olarak. Tabii hiçbir haber verme, böyle bir toplantı... Artık Taksim Meydanı bu tür gösterilerin meydanı, bu tür gösterilerin mekanı değildir. Bunu bilmenizi istiyoruz. Bunlar için ayrılmış meydanlar neresiyse valiliğe müracaatını yaparsın, gider orada gösterini yaparsın. Gösteriler yasak değil. Biz de yanındayız ama gidip 'İstediğim yerde istediğim gibi ben miting yaparım', yok böyle bir şey. Çünkü bu toplumu kimsenin rahatsız etmeye hakkı yok. Kendi tabanlarına, tabanlarının içindeki samimi, hasbi, temiz insanlara neyle izah edecekler böyle bir internet yayınını? Birileri yasayı anlamadan, dinlemeden, çok çok affedersiniz, kusura bakmayın 'edepsiz görüntülere dokunma' diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor. Bu paralel yapı, onları destekliyor. Allah ıslah etsin diyorum, başka da hiçbir şey demiyorum."


- "Hesabını soracağız"


Başbakan Erdoğan, "devletin kılcal damarlarına sızmaya çalışan bu örgüt"e göz yummayacaklarını ifade ederek, katılımcılara şöyle seslendi:

"Türkiye'nin çıkarlarını hedef alan bu örgüte fırsat tanımayacağız. Türkiye'nin milli değerlerini, milli kurumlarını, Çözüm Sürecini hedef alan bu örgüte asla imkan tanımayacağız. İçine düştükleri ahlaksızlık batağı, içine düştükleri ihanet tuzağı, bunları zaten bitirecek ve bitiriyor. Biz de yargı yoluyla, bunlara yaptıkları illegal işlerin, yaptıkları ajanlığın, casusluğun hesabını soracağız.

30 Mart seçimleri, Türkiye için hayati derecede önem arz ediyor. 30 Mart'ta sadece filanca kişiyi belediye başkanı seçmeyeceksiniz, aynı zamanda AK Parti'nin iktidar gücünü bu ülkede siz artıracaksınız. Bu seçimin böyle bir özelliği de var. 30 Mart'ta Türkiyemiz için bu hasmane tutum içerisine girenlere bir kez daha hak ettikleri cevabı sandıkta siz vereceksiniz. 30 Mart'ta milletim adeta haykıracak. 30 Mart'ta bu aziz millet, ekonomisine, demokrasiye, kardeşliğe kastedenleri sandığa gömecek; ben buna inanıyorum.

Şimdi buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Biz, demokrasiden, hukuktan, meşruiyetten hiçbir zaman ayrılmadık, ayrılmayacağız. Bu süreçte de asla ayrılmak gibi bir şey düşünemeyiz. Soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz, sağduyumuzu muhafaza edeceğiz. Tahriklere karşı son derece dikkatli olacağız. İftiralara, yalanlara, atılan çamurlara karşı her zaman uyanık olacağız. Şunu unutmayın: Kapınıza gelen olursa, hiçbir partiye oy istemeyip, sadece 'AK Parti'ye oy vermeyin' talebinde bulunanlar olursa; bu siyaset dışı aktörlere, 'Gidin partinizi kurun, öyle gelin' deyiniz, bu cevabı veriniz. Bu önümüzdeki 50 günlük süreci dikkatle, hassasiyetle, soğukkanlılıkla, ama çok çalışarak geçireceğiz. Göreceksiniz, bunlar kaybedecek, Türkiye kazanacak, millet kazanacak, siz kazanacaksınız, Yeni Türkiye kazanacak."

(Sürecek)


Kaynak: AA