5. Din Şurası

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile ilk kez yapılan Türkiye'de Dini Hayat Araştırması'na ilişkin, "Araştırma, bize din hizmetini ve eğitimini planlama noktasından önemli ufuklar açtı. Kamuoyu ile tam olarak paylaşılmadı ama personelimiz kendi içerisinde bu araştırmayı değerlendirdi" dedi.

Bilkent Otelde gerçekleştirilen "Günümüzde Yeni Dini Anlayışlar: Dini Bilgi, Eğitim ve Din Hizmetleri" başlıklı şuranın genel oturumunda, başkanlık divanı üyeleri belirlendi.
Yapılan öneri ve oylamanın ardından başkan yardımcıları Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Hüseyin Kayapınar ile İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran seçildi. Sekreterya için Prof. Dr Yavuz Ünal ile Prof. Dr Bünyamin Erol, Prof. Dr. Ahmet Yaman ve Prof. Dr. Mustafa Sinanoğlu gösterildi.
Şuranın ilk oturumunu açan Görmez, çalışmaların faydalı geçmesini temenni etti.
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının iki önemli çalışma gerçekleştirdiğini belirterek, "Bunlardan biri Türkiye'de ilk defa 28 bin vatandaşımız üzerinden, Türkiye'nin farklı bölgelerinden TÜİK ile beraber dini hayat araştırması yapıldı. Dini hayat araştırması, bize din hizmetini ve eğitimini planlama noktasından önemli ufuklar açtı. Kamuoyu ile tam olarak paylaşılmadı ama personelimiz kendi içerisinde bu araştırmayı değerlendirdi" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin yeterliliklerinin belirlendiğini anlatan Görmez, ikinci önemli çalışmalarının da bu bağlamda kurumun bu yeterliliklerin ne kadarının fakültelerden temin edilebildiğinin, ne kadarının hizmet içi eğitim gerektirdiğinin tespiti için çeşitli çalıştaylar yapıldığını kaydetti.

-"Yüksek din öğretimi problematiği var"-
Daha sonra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar, "Din Görevlilerinin Yeterlilikleri Bağlamında Türkiye'de Yüksek Din Öğretimi Raporu", Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Necdet Subaşı ise "Türkiye'de Dini Hayat Araştırması Raporu" hakkında bilgi verdi.
Özafşar, din eksenli bir toplumsal düşünsel gerilimin yaşandığının artık herkesin kabul ettiği bir gerçeklik haline geldiğini belirterek, bazı araştırmacıların son 200 yılda İslam dünyasında bir ilahiyat krizi yaşandığını savunduklarını söyledi.

"Cumhuriyet öncesinden beri çok derin tartışmalara gebe olmuş ve derin sorunsalları önümüze getirmiş bir yüksek din öğretimi problematiği var" diyen Özafşar, din öğretiminin üretimi, paylaşımı ve hizmete dönüştürülmesi kapsamında yoğun tartışmaların yaşandığını belirtti.

Özafşar, Türkiye'de siyasi tarihle ilişkili dini öğretimde yaşanan gerilimleri anımsatarak, "2000'li yılların başında adeta sökün eden bir ilahiyat realitesi var. 1990'ların sonuna 3 bin civarında kontenjanı olan fakültelerin 40 bine ulaşmış olması ve 100 civarında fakültenin açılması, programlarının farklılığı ilahiyat konusunu çok boyutlu olarak tartışmayı zorunlu kılan bir boyuttur" değerlendirmesinde bulundu.
-Müslümanların gerilim alanları-
Necdet Subaşı da 69 sorunun yer aldığı Türkiye'de Dini Hayat Araştırması'nın en önemli sonuçlarından birinin, katılımcıların yüzde 99,2'sinin kendisini Müslüman olarak tanımlaması olarak ifade etti.


Türkiye'de yaşayan her bir Müslümanın dindarlığını belirli gerilim alanlarında inşa ettiğini söyleyen Subaşı, "Bunlardan biri kutsallıkla dünyevilik arasındaki çatışmadır. Gelenekselle modernlik, kamusal alanla özel alan, kutsal kitap Kur'an-ı Kerim'deki kurallarla gündelik hayatta işleyen şifahi kültüre tabi din ve son olarak da dinsel bilgi ile bilimsel bilgi arasında bir gerilim alanı vardır" diye konuştu.

Dindarlık standardının ne olduğunun kaynaklarda belirtildiğine işaret eden Subaşı, araştırmadaki inanç, ibadet gibi konulara ilişkin verileri paylaşmasının ardından, Türkiye'nin yekpare bir resim sunmadığını, alınan cevapların kendi içlerinde farklılıklar oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Şuranın ikinci oturumundaki İslam Dünyasında Yeni Gelişmeler Paneli ise basına kapalı olarak devam etti.
-5. Din Şurası-
Hukuki açıdan tavsiye niteliği taşıyan kararların alınacağı şurada, 3 komisyon, Günümüzde Yeni Dini Anlayışlar, Dini Bilgi Üretimi ve Eğitimi ile Din Eğitimi ve Hizmetleri başlıklarını ele alınacak.
"Günümüzde Dini Anlayışlar: Kaynakları, Ayrışma Noktaları/Nedenleri ve Yeni Kimlikler", "Dini Anlayışların ve Yaşam Biçiminin Oluşumunda Etken Olan Metodolojik Unsurlar", "Dini Hayatta Evrilme, İnanç ve Amelde Eksen Kayması", "Modern Toplumda Dinin Bireysel Ve Toplumsal Temsili" gibi konuların da görüşüleceği şura, 10 Aralık'ta sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erecek.
Kaynak: AA