Soma Kaymakamı’ndan Hdp Eş Başkanı ve Heyetine Ders Gibi Cevaplar

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Figen Yüksekdağ ve beraberindeki heyet, 4 Aralık Madenciler Günü nedeniyle Mayıs ayında 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Manisa'nın Soma ilçesini ziyaret etti.

Soma Kaymakamı’ndan Hdp Eş Başkanı ve Heyetine Ders Gibi Cevaplar

13 Mayıs tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği ve geçtiğimiz günlerde 2 bin 833 işçinin işten çıkarıldığı Manisa'nın Soma ilçesinde ilk olarak Soma Kaymakamı Bahattin Atçı’yı ziyaret eden HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, hükümetin maden işçilerine yönelik çalışmalarını eleştirdi.

Eş Başkan Yüksekdağ’a ziyaretinde Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, parti MYK üyeleri Kenan Kalyon, Serpil Kemalbay, Parti Meclisi üyeleri Çiğdem Kılıçgün Uçar, Elmas Buldak Çınar, Pınar Türk ve HDP Manisa İl Başkanı Abdurrahim Aras da eşlik etti. Soma’da kömürcülüğün çok uzun bir geçmişi olduğunu anlatan Soma Kaymakamı Bahattin Atçı, “Açık işletme şeklinde alınacak kömürlerin hepsi çıkarılmış. Daha derin kotlardaki aşağı-yukarı, 700 milyon ile 1 milyar ton civarındaki kömür rezervi hala mevcut” dedi.

Bunun üzerine konuşan HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, “Burasının normal çalışma kapasitesinin 2 katı daha fazla çalıştığını biliyorum. Mesela 1 buçuk milyon ton kömür çıkarılması gerekirken 3 buçuk milyon ton çıkarılıyormuş” ifadesini kullandı.

Bu iddialara cevap veren Kaymakam Atçı, “Yok efendim siz söylenenlere bakmayın. Burada yapılan sözleşme şudur; Asgari 1 buçuk ton taahhüt ediyor firma. Yani alıp da işletmemezlik yapmasın diye asgari bir kota belirliyor. Türkiye’nin de kömüre ihtiyacı olduğu için 1 buçuk milyonu geçtikten sonra taahhüdünü yerine getirmiş oluyor. Onun üstündekileri de alıyor. Ancak tabi çok fazla kömür üretimi yapılacak diye işçinin ezilmemesi gerekiyor. Çalışma koşulları belli. Daha önceden 8 saatti, şimdi meclisimiz 6 saate indirdi. İşveren bunlara uyacak. Eğer bunlara uymazsa devletin kusurudur. İşvereni yasalara uymaya zorlayacak olanlar da bizleriz” diye konuştu.

HDP MYK ÜYESİ SERPİL KEMALBAY’IN İDDİALARINA CEVAP VERDİ
Ziyarette konuşan HDP MYK Üyesi Serpil Kemalbay, “İşçinin haklarını kullanabilmesi için işçinin mutlaka kendi öz örgütlülüğüne sahip olmamız gerekiyor. Fakat biz biliyoruz ki Soma faciasında bile işçi arkadaşlarımızla aramızdaki dayanışmanın önü devlet güçleri tarafından engellendi. Dayanışmamız yönünde engellerle karşılaşıyoruz. Bugün Dünya Madenciler Günü, bir sendikamız bugün yürüyüş düzenlemek istiyor, basın açıklaması yapmak istiyor. Merak ediyorum acaba istedikleri gibi bunu yapabilecekler mi?” dedi.

HDP’li Serpil Kemalbay’ın ifadeleri üzerine yine bir açıklama yapan Kaymakam Atçı, söylenenlere katılmadığını belirtti.

Ziyarette yer alan bir DİSK yetkilisine dönen Kaymakam Atçı, bugüne kadar herhangi bir gösterilerinin engellenip engellenmediğini sordu. Disk yetkilisi de bu zamana kadar kendilerinin yürüyüş ve gösterilerine çok fazla engelleme çıkmadığını dile getirdi. Her türlü yürüyüş ve yasal gösteriye saygı gösterdiklerini kaydeden Kaymakam Atçı, “Hiçbir etkinliklerine karşı çıkmadık. İşçilerin hak aramasına daima saygı gösteriyoruz ama gidip yolun ortasına oturup da oradan kalkmaması gibi bir durum olamaz. Olur ama bir müddet olabilir. Anayolu kapatmak sizce doğru bir şey mi? Devletin görevi değil mi oraya açmak” şeklinde konuştu.

“BUNLARIN HEPSİNİ TOPLASAN BİR İŞÇİMİZİN TIRNAĞI ETMEZ”
Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı’nın “301 işçi ile ilgili yaralar sarılmadı. Bir işçinin çalışma hakkını elinden aldığın zaman onu açlığa mahkum ediyorsun demektir” sözleri hakkında tekrar konuşan Kaymakam Atçı, “301 işçi ile ilgili yaralar sarılmadı’ diyorsunuz ama bugüne kadar Türkiye’de meydana gelmiş kazaların içerisinde en çok devletin yardım ettiği, elini uzattığı bir kazadır bu. Her aileye iki tane daire yapılıyor. Her aileye maddi destek sağlandı, maaş bağlandı. Yapılmasa daha mı iyiydi? Evet bunların hepsini toplasan bir işçimizin tırnağı etmez. Biz de işçilerimizin canına zarar gelmesini istemezdik. Ama ‘yaralar sarılmadı’ dediğiniz zaman sanki hiç bir şey yapılmamış gibi bir algı oluşuyor" dedi.

Kaynak: İHA