Genç Memur-sen ‘perşembe Söyleşileri’
Genç Memur-Sen’in düzenlediği ‘Perşembe Söyleşileri’ programına katılan Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Mehmet Ali Beyhan, “Günlük hayatımızda konuştuğumuz kelimelerin sayısı 200 kelime civarındadır.
Günlük 200 kelimeyle konuşuyoruz” dedi.
Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Mehmet Ali Beyhan, Genç Memur-Sen’in düzenlediği ‘Perşembe Söyleşileri’ programına katıldı.
Memur-Sen Mehmet Akif İnan Toplantı Salonu’nda yapılan söyleşide konuşma yapan Beyhan, “Günlük hayatımızda konuştuğumuz kelimelerin sayısı 200 kelime civarındadır. Günlük 200 kelimeyle konuşuyoruz. Bir romanın kalitesi, kullandığı kelimelerin sayısıyla orantılıdır. Yani tekrara düşmüyor, kelime tekrarı yapmıyor, farklı kelimeler kullanıyor, farklı bir dil var, dili ustaca kullanıyor… Bu, günümüzde de var; resmi yazışmalarda kullandığımız dil farklıdır, günlük hayatta kullandığımız sokak dili farklıdır, üst düzeyde yazı yazan, düşüncelerini yazıyla ifade etmeye çalışan bir muharririn dili farklıdır, bir akademisyenin ifade tarzı farklıdır, köydeki vatandaşın dili farklıdır. Bu, elbette Osmanlı döneminde de vardı. Yunus ne diyor: ‘Dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek, derviş gönülsüz gerek, sen derviş olamazsın.’ Böyle devam eder; gayet sade, herkesin okuyup anlayabileceği bir dil var. Ama unutmamamız lazım; Selçuklular’ın resmi dili, yazışma dili Farsça’ydı. Dolayısıyla Osmanlı’nın devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar kullandığı dil, ne sadece saraya hitap ediyor, ne sadece elit bir tabakaya hitap ediyor. Dolayısıyla, herkesin kullandığı, herkese hitap eden bir lisan kullanılıyordu” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Mehmet Ali Beyhan’a tablo hediye edildi
Kaynak: İHA
Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Mehmet Ali Beyhan, Genç Memur-Sen’in düzenlediği ‘Perşembe Söyleşileri’ programına katıldı.
Memur-Sen Mehmet Akif İnan Toplantı Salonu’nda yapılan söyleşide konuşma yapan Beyhan, “Günlük hayatımızda konuştuğumuz kelimelerin sayısı 200 kelime civarındadır. Günlük 200 kelimeyle konuşuyoruz. Bir romanın kalitesi, kullandığı kelimelerin sayısıyla orantılıdır. Yani tekrara düşmüyor, kelime tekrarı yapmıyor, farklı kelimeler kullanıyor, farklı bir dil var, dili ustaca kullanıyor… Bu, günümüzde de var; resmi yazışmalarda kullandığımız dil farklıdır, günlük hayatta kullandığımız sokak dili farklıdır, üst düzeyde yazı yazan, düşüncelerini yazıyla ifade etmeye çalışan bir muharririn dili farklıdır, bir akademisyenin ifade tarzı farklıdır, köydeki vatandaşın dili farklıdır. Bu, elbette Osmanlı döneminde de vardı. Yunus ne diyor: ‘Dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek, derviş gönülsüz gerek, sen derviş olamazsın.’ Böyle devam eder; gayet sade, herkesin okuyup anlayabileceği bir dil var. Ama unutmamamız lazım; Selçuklular’ın resmi dili, yazışma dili Farsça’ydı. Dolayısıyla Osmanlı’nın devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar kullandığı dil, ne sadece saraya hitap ediyor, ne sadece elit bir tabakaya hitap ediyor. Dolayısıyla, herkesin kullandığı, herkese hitap eden bir lisan kullanılıyordu” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Mehmet Ali Beyhan’a tablo hediye edildi