Erdoğan Gaziantep'te sığınmacılara seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'in İslahiye ilçesindeki kampta yaşayan sığınmacılara hitap etti.

Erdoğan Gaziantep'te sığınmacılara seslendi
Gaziantep İslahiye'de Suriyeli sığınmacılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Kimler ne derse desin sizler bize asla yük değilsiniz. Bizim geleneklerimizde misafir şereftir'' dedi. Kobani için ''Düştü düşüyor'' ifadesini kullanan Erdoğan Batı'ya seslendi: ''Havadan bombalamak suretiyle bu sorunlar çözülmez.''

Erdoğan Gaziantep'te Suriyeli mültecilere konuştu. Dinleyicilerin neredeyse tamamının Suriyelilerden oluşması nedeniyle Erdoğan'ın konuşması aynı zamanda Arapçaya da çevrildi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;


''KOBANİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN ŞANTAJI HALİNE GETİRİLİYOR''

''Sınırımızın yanıbaşındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kobani’deki saldırıları dikkatle ve endişeyle takip ediyoruz. Bakıyoruz. Kobani ile ilgili konuşanlar bir yandan tezkereye karşı çıkıyor diğer yandan çözüm sürecini şantajı haline getiriyor. Kobani çözüm sürecinin şantajı haline getiriliyor. Türkiye IŞİD terör örgütüne karşı olduğu kadar PKK terör örgütüne de karşıdır. Bu topraklar cömert insanların toprağıdır.

''KENDİ ARZUNUZLA DÖNENE KADAR MİSAFİR EDECEĞİZ''

Elbette 1.5 milyon insan içinde zaman zaman olumsuz işler içine girenler olabilir. Bunu tüm Suriyeli misafirlerimize teşkil etmek yanlıştır. Zaman zaman bazı haddini bilmeyenler ensar ruhunu anlayamamış bazıları olumsuz hareketler sergileyebilirler. Bu da tüm milletimize temsil edilmelidir. Siz kendi arzunuzla topraklarınıza dönene kadar bizler sizleri misafir etmeye devam edeceğiz. Özgür bağımsız herkesin eşit bir şekilde temsil edildiği bir Suriye kurulması için birlikte mücadele edeceğiz.

EĞİT VE DONAT ANLAYIŞIYLA HER KESİM DONATILMALI

Uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım. Ve eğit donat anlayışıyla Suriye ve Irak'ta oradaki kesimin hem eğitilmesi hem de donatılması lazım.

SİZ BİZİM İÇİN ŞEREF VE BEREKETSİNİZ

Kim ne derse desin siz bize yük değilsiniz. Siz bizim için şeref ve bereketsiniz. İsterdik ki sizi çok daha iyi şartlarda misafir edelim. Ancak şu an itibariyle topraklarımızda 1.5 milyon mülteci var. Bu kadar büyük kitleyi ağırlamak kolay olmuyor. Elimizden geleni yaptık ve daha da yapacağız.

Batı maalesef buna seyirci. BM buna seyirci. Sadece konuşuyorlar. İş üretmeye gelince ses yok. Bu zamana kadar sadece topraklarımızdaki misafirlerimiz için 4 milyar dolar harcadık.

YARDIMLAR 500 MİLYON DOLARI AŞTI


Topraklarımız dışında Irak ve Suriye'ye gönderdiğimiz yardımlar 500 milyon doları aştı. Etnik köken ve mezhep ayrımı yapmadan herkese yardım ediyoruz.

Bizim dinimizde ayrım yok. Avrupa şu ana kadar 130 bin Suriyeli kabul etti ve kapılarını kapadı. Biz 1.5 milyon kardeşimizi misafir ediyoruz. Dünyadan bize gelen destek 200 milyon dolar bile değil.

NE ESAD NE MALİKİ UYARILARIMIZI DİNLEMEDİ

Kardeşlerim Suriye'de çatışmalar başlamadan önce Şam yönetimine uyarılarımızı yaptık. Bağdat yönetimine de uyarılarımızı yaptık. Ne yazık ki ne Esad ne Maliki uyarılarımızı dinlemedi. Şimdi soruyorum 250 bin kardeşimizi katleden zalim Esad hem bu dünyada hem öteki dünyada nasıl hesap verecek? Yurtlarından kovulan Suriyeli vatandaşların çektikleri hesabı nasıl verecek? Ben inanıyorum ki, sizin beddularınız onun için kurtuluş olmayacak.

HAVADAN BOMBALAYARAK BU SORUN ÇÖZÜLMEZ


Batı'ya söylüyorum havadan bombalamak suretiyle bu sorunlar çözülmez. IŞİD denen bir terör örgütü çıktı. Allahu Ekber diyerek Allahu Ekber diyenleri öldürüyor. Müslüman müslümanı böyle bir şekilde öldürebilir mi? Müslümanın müslümana canı, malı haramdır. Batılı devlet adamlarına söyledim. Sadece havadan bombalamakla bu iş çözülmez. Kara harekatında iş birliği yapılmadıkça bu iş çözülmez. İşte aylar geçti herhangi bir netice yok. Şu anda Kobani de düştü düşüyor.

TÜRKİYE'NİN DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNİN TOPRAĞINDA GÖZÜ YOKTUR


3 şey istedik:

1- Uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım

2- O bölgeye paralel güvenli bölge ilan edilmesi lazım.

3- Eğit donat anlayışla oradaki ılımlı muhalifin eğitilmesi lazım.

Buradan Islahiye'den tüm dünyaya söylemek istiyorum: Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Türkiye kendine gelecek tehditlere karşı teyakkuz halindedir ve hazırdır. TBMM gerekli yetkiyi 1 yıla kadar TSK'ya vermiştir.

Özellikle Süleyman Şah türbesine yapılacak bir saldırıya anında karşılık verilecektir.

Şimdi birileri tezkereye sahip çıkıyor bir de Kobani'yi iç siyaset malzemesi yapıyor. Türkiye IŞİD'e nasıl karşıysa PKK'ya da öyle karşıdır. Bu topraklar kardeşlerinizin toprağıdır. Burası sizi Ensar diye bağrına basanlarındır.

1.5 milyon insan içinde bazı şeylerin içine girmiş olabilir. Bazıları ensar olmayı bilmeyenler bazı davranışlar sergilemektedir. Bu da milletimize mal edilemez. Siz kendi isteğinizle toprağınıza gidene kadar biz sizi misafir edeceğiz. özgür, herkesin eşit temsil edildiği bir Suriye için mücadele edeceğiz. Rabbim sabrımızı zaferle neticelendirsin. Allah yar ve yardımcımız olsun."