Gema Vakfı Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız'ı Ağırladı
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Çevre ve Kalkınma Vakfı (GEMA) tarafından organize edilen ve Cumartesi Kahvaltıları ismi verilen toplantının ilk konuğu Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız Oldu.
Lidya Sardes Hotel teras bölümünde düzenlenen kahvaltılı toplantının açılış konuşmasını yapan Gema Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, "Vakıf Yönetim Kurulu olarak, kuruluşumuzun 20 yıl dönümü etkinlikleri kapsamında her ay değişlik mekânlarda kahvaltılı toplantılar düzenleme kararı aldık. Cumartesi kahvaltıları ismini verdiğimiz toplantının ilk konuğu Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız oldu. Manisa Barosu’nun çevreye olan duyarlılığı ve Vakfımıza verdiği destekten dolayı Baro Başkanı Zeynel Balkız’a teşekkür ederim”dedi.
Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız ise yaptığı konuşmada çevreci yaklaşımları ile gündemde yer alan konular hakkında önemli açıklamalarda bulunarak,”Ben bu yörenin insanıyım, Alaşehir’denim.30 Yıllık meslek hayatımın son iki yılını Baro Başkanı olarak sürdürüyorum. Manisa Barosu olarak çevreye olan duyarlılığımızı ön planda tutuyoruz. Bölgemizde çevre konusunda yapılan etkinlik ve mücadeleye gerekli desteği veriyoruz. Soma İlçemizde faaliyet gösteren Maden sektörü çevre konusunda gerekli önlemi almadıkları için geçtiğimiz mayıs ayında bir maden kazası yaşandı. Maden Ocağında çalışan 301 işçimiz yaşamını yitirdi. Maden şehitlerimizin aileleri mağdur oldu. Olaydan kısa bir süre sonra üretime geçen o maden ocağı şu an kapandı. Çalışan işçiler ise işsiz kaldı. Soma’da gündem maden sektörleri. Maden faciasının davaları ise sürüyor.”dedi.
“ÇEVRE BİLİNCİ OLUŞTURMALIYIZ”
Çevre bilincini her platformda dile getirilmesi gerektiğini belirten Baro Başkanı Zeynel Balkız,” Hepimizin de bildiği gibi son yıllarda dünyanın çeşitli yerlerinde sel baskınları, aşırı kuraklık, şiddetli rüzgârlar ve öldürücü yaz sıcakları gibi doğal afetler görülmekte ve sayılarla ifade edilemeyecek kadar mal ve can kaybı oluşmaktadır. Bunlar insanlığın karşılaştığı sürpriz gelişmeler değildir. Ben burada bilimsel bir seminer vermiyorum. Benim anlattıklarım yıllardan beri bilim adamları tarafından dile getirilen, fakat daha çok refah ve kazanma hırsıyla kulak ardı edilen acı gerçekle insanlığın yüzleşmesidir. Eğer çevrenin korunması konusundaki duyarsızlık böyle devam edecek olursa büyük bir olasılıkla insanlık daha birçok felaketle karşılaşacaktır. Tüm bunların temelinde saniyeleşme ile birlikte İnsanoğlunun doğayı yağmalaması,
doğayı kendi çıkarları doğrultusunda acımasızca kullanması yatmaktadır. Bunun sonucunda da hem bizim yaşamımızı hem de gelecek nesillerin ve diğer canlıların yaşamlarını tehdit eden birçok çevre sorunu bize meydan okurcasına karşımızda durmaktadır. Biz öncelikle gönüllerimiz ve fikirlerimiz ile çevre olgusunu oluşturmalıyız. Cezalar caydırıcı değildir. Çevre bir dengedir. Bu dengeyi korumak zorundayız.500 yıl önce yapılan ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış olan tarihi eserlerimiz çevreye uyarlı olarak yapılmış. Günümüzde Kula evleri, Safranbolu evleri gibi günümüzde çevreye uyumlu mimari tarzda yapılabiliniyor mu? Anayasanın 56. Maddesi çevre ve sağlık konusunda şu ibareler yer almaktadır. Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.” dedi.
“BU GERGİNLİKLER NİYE”
Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız Son günlerde gündemde yer alan Kobani olayları ile ilgili olarakta, "Çevre bir hayat tarzıdır. Çevre bir denge unsurudur. Bu dengeyi koruyacak olan insanlar ise maalesef bozuyor. Bugün sınırlarımız dışında olan savaşın etkileri, Türkiye sınırları içersine sirayet etti. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Diyarbakır, Mardin, Van, Siirt, Muş ve Batman’ın bazı ilçelerinde ve hatta Manisa’da da İŞİD bahanesiyle gösteriler yapıldı. Bu gerginlikler niye. Niye bu gösterilerde 40 kişi öldü. Bunu çok iyi düşünmemiz gerekir. Bu süreçte bize düşen görev. Gerginliği bir kenara bırakıp, birlik, beraberlik içerisinde dengeli bir çevrede sürdürülebilir hayatı ele almaktır” dedi.
Toplantının sonunda Gema Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu Baro Başkanı Zeynel Balkız’a günün anısı olarak plaket verdi.