Huban Öztoprak son yolculuğuna uğurlandı

Marmaris'te geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden oyuncu Huban Öztoprak, son yolculuğuna uğurlandı.

Huban Öztoprak son yolculuğuna uğurlandı
Marmaris'te geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden oyuncu Huban Öztoprak, son yolculuğuna uğurlandı.

Öztoprak için Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi'nde düzenlenen cenaze törenine, babası Efkan Öztoprak, annesi Nurcan Gülhan, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, şarkıcı Emre Altuğ, tiyatro sanatçıları Cihat Tamer, sanatçının yakınları ve sevenleri katıldı.

Törende, Huban Öztoprak'ın anne ve babası yakınlarının yardımıyla, güçlükle ayakta dururken, meslektaş ve sevenlerinin de gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

Ahmet Emre Bilgili, tören öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik'in adına cenazeye iştirak ediyorum. Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağ o. Sanat camiasının başı sağ olsun. Gerçekten genç yaşta yitirdiğimiz bir yetenek, bu bize daha da büyük bir acı veriyor. Allah rahmet eylesin" dedi.

"Olayın bizim çalışma şartlarımızla alakalı bir şey olduğunu sanmıyorum"

Şarkıcı Emre Altuğ da Huban Öztoprak'ın çok yetenekli, çok genç ve çok iyi bir insan olduğunu belirterek, "Beraber iki yıl çalıştık ve hakikaten çok disiplinli bir oyuncuydu. İşini çok severek yapıyordu. Zaten o iş için seyahat ederken maalesef kaza geçirdi. Biz geri döneceğini umuyorduk ama olmadı. Allah mekanını cennet etsin inşallah" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Çalışma şartlarının da bu duruma tesir ettiğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Altuğ, şu cevabı verdi:

"Bildiğim kadarıyla tiyatro turnesinde bu kazayı geçirdi. Herkes yaşayabilir. Bence Türkiye'nin yollarından, trafiğinden kaynaklanan bir şey. Olayın bizim çalışma şartlarımızla alakalı bir şey olduğunu sanmıyorum. Dizi olsaydı haklısınız ama orada biraz daha böyle şeyler olabiliyor."

Tiyatro sanatçısı Cihat Tamer de 2013'te çok sayıda sanatçıyı kaybettiklerini belirterek, sanatçıların sosyal güvencelerinin ve telif haklarının olmadığını söyledi.

Tamer, Öztoprak'ın henüz çok genç olduğunu ve onu kaybetmenin kendilerini çok üzdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bizim sosyal güvencemiz diye bir şey yok. Biz dizilerde 14-18 saat çalışıyoruz. Her hafta 120 sayfa senaryo yazılıyor ve 5 günde çekilmek zorunda. Eskiden 1,5-2 ayda 120 sayfayla film çekilirdi. Onun için zor şartlarda çalışıyoruz. Yapımcıların ve hükümetin hiç umurunda değil. Biz ülkemizi de mesleğimizi de sevdiğimiz için, artık ölünceye kadar çaba göstereceğiz."

"Bizim kaderimiz böyle hep yollarda geçiyor"


Öztoprak ile bazı dizilerde birlikte rol aldığını belirten tiyatro sanatçısı Metin Yıldırım ise, şunları kaydetti:

"Ölüm için yapacak bir şey yok maalesef. Herkesin sonu olduğu gibi, o sonu yaşadı arkadaşım Huban. Mekanı cennet olsun. Aynı kaderi paylaşıyoruz. Bizim kaderimiz böyle, hep yollarda geçiyor. O sahne tozunu yuttuktan sonra insan kopamıyor. Ne şartlarda olursa olsun o zorlukları göğüslüyoruz. Huban arkadaşım da onlardan biriydi."

Huban Öztoprak'ın Marmaris'te oynayacağı oyunun organizatörü Saygın Kurt da kaza sırasında kendisinin de araçta bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Dalaman Havalimanı'ndan özel servisle Marmaris'e gelindi. Biz Datça yoluna girdikten sonra keskin bir viraj vardı ve yağmur da yağıyordu. Ben ön sağ koltukta oturuyordum. Bir inşat kamyonunun kayarak üzerimize geldiğini gördüm. Manevra yapacak bir durumda değildik. Araba sol taraftan darbe aldı. Maalesef Huban'ın olduğu yer en arka koltuğun bir önüydü. O anda araba darbe yiyince tüm ekip sarsıldık. Huban uyumak için koltuğu yatırdı, kafasını cama dayadı. Kafasını cama dayamasaydı şu anda aramızdaydı. Ben de çok üzgünüm. Fakat gerek yerel, gerekse ulusal basında yanlış şeyler yazılıyor. Olayın adliye aşaması devam edecek. Biz de vicdanen rahatsısız."

Kurt, olayda yaralanan diğer ekip üyelerinin ise sağlıklarının gayet iyi olduğunu sözlerine ekledi.

Öztoprak'ın cenazesi, Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi'nde öğle vakti düzenlenen cenaze töreninin ardından, Topkapı'daki aile mezarlığında toprağa verildi.