Chp'de 'anket'İddiası

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), Malatya'nın Hekimhan ilçesi belediye başkanlığı seçimi için yaptırdığı anketin doğruyu yansıtmadığı iddia edildi.

Chp'de 'anket'İddiası

Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde, CHP’li Hekimhan Belediye Başkanı Mehmet Sait Özoğlu ile birlikte basın açıklaması yapan CHP’li Hasançelebi Belediye Başkanı Mehmet Şerif Yıldırım, CHP yöneticilerini eleştirdi.

Toplantıya CHP Hekimhan Belediye Başkan aday adayı Hasan Avşar’ın da katılacağını, ancak yoğun telefon baskısı sonucu gelemediğini söylediğini ileri süren Yıldırım, CHP Hekimhan Belediye Başkan adayı gösterilmesi beklenen Aliseydi Millioğlu ile sorunları olmadığını ancak ankette yapılan haksızlığı dile getireceğini söyledi

Yıldırım, "Başvurumu yapmadan evvel partimin il başkan ve yardımcısının da bulunduğu bir ortamda Milletvekilimiz Veli Ağbaba’ya 'ilimizin tek vekilisiniz. Bu seçimlerde başarı da başarısızlık da size mal edilecektir. Verilmiş bir sözünüz var ise veya düşündüğünüz birisi var ise söyleyin aday olmayayım, sizinle olayım' dedim. Kendileri böyle bir sözlerinin olmadığını ve aday olabileceğimi söylediler. Ön seçim olması halinde aday olacağım sözüme 'tüzük uygulanır herhalde' dediler.Tüzükte yöntem; tüm üyelerle ön seçim, delegeyle aday yoklaması ya da merkez atamasıydı. Bu güvenceyle aday adayı oldum. Tüm üyeyle ön seçim veya delegeyle ön yoklama için sandık istedik. 'Hekimhan’da üye yapısında bölgesel yoğunluk var, sandık koyup seçim yapamayız. Anket yapacağız' dediler. Yoğunluk dediklerinin aksine bana oy kullanacağını iddia ettikleri üye sayısı üçe bir aleyhimeydi. Buna rağmen, taban desteğinin şahsıma teveccühünden olsa gerek sandığı kabul etmediler.
'İstatistik bilimine niye inanmıyorsunuz? Siz genel merkezden daha mı akıllısınız? Anket yapılacak' dediler. Anketten Ali çıkacak, Veli açıklanacaktı. Bu aslında kalemimizin kırılmasıydı. İl Başkanlığı seçiminin intikamıydı. 'Anket varsa ben yokum' dedim ve adaylığımı geri çektim. Milletvekilimiz; 'abi çocuklarımın başı için, namussuzum, şerefsizim hakkını yedirmeyeceğim ve sandık koydurup ön seçim yapacağım' diyerek dilekçemi geri çekmemi istedi. İnandım ve yola devam ettim. Defalarca 'bakın rencide olmak istemem, varsa adayınız ben vazgeçeyim' dedim. Her seferinde 'hayır' dediler. Hakkımı yedirtmeyeceğini yemin ve küfürle söyleyenlerin gerçekte böyle olmadıklarını bildiğim halde inanmış göründüm. Çünkü anket doğru verilerle yapıldığında bilimsel ve gerçekçi neticeler verir dedim. Güvendim. CHP kantarı doğru tartar dedim. Pazartesi görüştüğüm sayın vekil sandık koydurup ön seçim yapılacağına yemin etti" dedi.


"Tüm bu verilerle tespitli bu anormalliğin izahı ve tatmin edici cevabı tarafımıza gerek genel merkezde anketten sorumlu birimlerce gerekse il yönetimimiz ve milletvekilimiz tarafından verilemedi" diyen Yıldırım, şunları söyledi:
"Yine bu konu ile ilgili sorularımıza il ve ilçede objektiflikten uzak, sosyal demokrasi ile hiç bağdaşmayacak şekli ile yaklaşıldı. Her seçimde partilerine koşulsuz destek verenler çantada keklik görülerek 'bunlar partiye her durumda oy verirler' denildi. Aliseydi bey aday ilan edildi. Aslında bu karar İl Başkanlığı seçimlerinde pazarlıkla verilmişti. Bu kadar kinlenmiş olduklarını tahmin edemedim. Oysa; mevcut aday adaylarının görünür başarıları ile değerlendirilmesi herkesin ortak arzusuydu. Türkiye’ye demokrasiyi getiren ve bunu yeniden tesis edeceğini vadeden partimize de bu yakışırdı. Aday tespitinin üyelerin katılımıyla seçimle olması en doğru yolken halka sormadılar ve sandık koymadılar. Tarafsızım diyenler açık taraf oldular. Geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan, halktan çalınıp ayakkabı kutularında ve kasalarda saklanan paralar ile bu anket yöntemiyle çalınan siyasi emeğin hiçbir farkı yoktur. Aradaki tek fark; biri iktidar nimetlerini kullanarak rüşvetle haksız para edinmek, diğeri partisini iktidara taşımak üzere hiçbir çıkar beklemeden mücadele edenlerin emeklerinin kendi parti yöneticileri ve vekilince çalınması ve başka aday adayına haksız ranta dönüştürmektir. Siyasi ahlaka sığmayan bu durumu kabullenmemiz mümkün değildir. Ancak; rahatsızlığımıza rağmen ülkemizin içinde bulunduğu bu hassas ortamda partimize zarar verme gibi bir yolu asla seçmeyeceğiz."
Bu arada, basın toplantısına Hekimhan halkının da katılımının olduğu görüldü.

Kaynak: İHA