Tarihi Diziler, Uzman Kişilerle Hazırlanmalı
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, tarihi hadiselerin ekrana yansıtılması ve canlandırılmasının tarihi cazip hale getirdiğini belirterek, "Ancak çok para harcanan bu dizilerde kar elde etmek isteyen senaristler, tarihi farklı yansıtabiliyor" dedi.
Beyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihin önemine değinerek, tarihi şahsiyetlerin ve tarihi olayların ekranda farklı yansıtılmasının yanlış olduğunu belirtti.
Dizilerin tarihi cazip hale getirdiğine dikkati çeken Beyhan, şöyle konuştu:
"Bir ilim dalı olmanın ötesinde tarih, toplumun merak duygularına hitap eden bir alandır. Bu bakımdan televizyon elbette önemlidir. Çünkü göze ve kulağa hitap ediyor. Dolayısıyla tarihi hadiselerin ekrana yansıtılması, canlandırılması tarihi cazip hale getiriyor ancak çok para harcanan bu dizilerde kar elde etmek isteyen yapımcılar, senaristler tarihi farklı yansıtabiliyor. Tarih de çizgisinden sapmış oluyor. Olaylar değişik biçimde yansıtılıyor. Tarihi kişiler farklı bir kişilik olarak ortaya çıkıyor. İzlenen de tarih değil, senaristin kurgusu oluyor. Tarihi diziler hangi dönem ve hangi tarihi şahsiyeti konu alacaksa, sahasında uzman kişilerle hazırlamalıdır"
Beyhan, gerçeğinden farklı olarak hazırlanarak reyting kaygısıyla toplumun beğenisine sunulan dizilerin faydadan ziyade zarar getireceğini belirtti.
- Son nefesini savaş cephesinde vermiş bir hükümdar: Kanuni
Muhteşem Yüzyıl dizisine de değinen Beyhan, Kanuni Sultan Süleyman'ın Osmanlı hükümdarları arasında en uzun saltanat süren hükümdar olduğunu söyledi.
Kanuni'nin yükseliş çağında saltanata geldiğini anımsatan Beyhan, şunları kaydetti:
"Geniş coğrafyaya, zengin bir hazineye sahip ve gelirleri fevkalade yüksek bir devlet. Bu dönemde elbette saltanat sürmüştür. Bir vatandaş olarak Muhteşem Yüzyıl dizisini izlediğimde, Kanuni Sultan Süleyman 46 yıllık saltanatı boyunca hep sarayda, saray mensubu kadınların kaprisleriyle, saray içindeki mücadeleleriyle, didişmeleriyle, entrikalarıyla boğuşan bir porte olarak zihnimde yer ediyor. Bu tamamen yanlış bir şey. Kanuni Sultan Süleyman devri bir seferler ve zaferler devridir. 26 yaşında tahta çıkmış ve 46 yıllık hayatı at sırtında, seferden sefere koşmakla geçmiştir, son nefesini de savaş cephesinde, Zigetvar'da vermiştir."
Kaynak: AA
Dizilerin tarihi cazip hale getirdiğine dikkati çeken Beyhan, şöyle konuştu:
"Bir ilim dalı olmanın ötesinde tarih, toplumun merak duygularına hitap eden bir alandır. Bu bakımdan televizyon elbette önemlidir. Çünkü göze ve kulağa hitap ediyor. Dolayısıyla tarihi hadiselerin ekrana yansıtılması, canlandırılması tarihi cazip hale getiriyor ancak çok para harcanan bu dizilerde kar elde etmek isteyen yapımcılar, senaristler tarihi farklı yansıtabiliyor. Tarih de çizgisinden sapmış oluyor. Olaylar değişik biçimde yansıtılıyor. Tarihi kişiler farklı bir kişilik olarak ortaya çıkıyor. İzlenen de tarih değil, senaristin kurgusu oluyor. Tarihi diziler hangi dönem ve hangi tarihi şahsiyeti konu alacaksa, sahasında uzman kişilerle hazırlamalıdır"
Beyhan, gerçeğinden farklı olarak hazırlanarak reyting kaygısıyla toplumun beğenisine sunulan dizilerin faydadan ziyade zarar getireceğini belirtti.
- Son nefesini savaş cephesinde vermiş bir hükümdar: Kanuni
Muhteşem Yüzyıl dizisine de değinen Beyhan, Kanuni Sultan Süleyman'ın Osmanlı hükümdarları arasında en uzun saltanat süren hükümdar olduğunu söyledi.
Kanuni'nin yükseliş çağında saltanata geldiğini anımsatan Beyhan, şunları kaydetti:
"Geniş coğrafyaya, zengin bir hazineye sahip ve gelirleri fevkalade yüksek bir devlet. Bu dönemde elbette saltanat sürmüştür. Bir vatandaş olarak Muhteşem Yüzyıl dizisini izlediğimde, Kanuni Sultan Süleyman 46 yıllık saltanatı boyunca hep sarayda, saray mensubu kadınların kaprisleriyle, saray içindeki mücadeleleriyle, didişmeleriyle, entrikalarıyla boğuşan bir porte olarak zihnimde yer ediyor. Bu tamamen yanlış bir şey. Kanuni Sultan Süleyman devri bir seferler ve zaferler devridir. 26 yaşında tahta çıkmış ve 46 yıllık hayatı at sırtında, seferden sefere koşmakla geçmiştir, son nefesini de savaş cephesinde, Zigetvar'da vermiştir."