Bulgar ve Rumenlerin Ab'de Serbest Dolaşımının Başlaması
AB'de Bulgar ve Rumen işçilere 1 Ocak'tan itibaren serbest dolaşım hakkı verilmesiyle Almanya'da başlayan "yoksul göçmenler" tartışması, koalisyon hükümetinin ortaklarını karşı karşıya getirdi.
Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokratların (CDU) kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU), birçok Bulgar ve Rumen göçmenin çalışmak amacıyla değil sosyal yardım sistemini dolandırmak amacıyla Almanya'ya geldiğini öne sürerek bunların geri gönderilmesi yönünde parti kararı almasına, koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) tepki gösterdi.
SPD'nin Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, Spiegel dergisine verdiği demeçte, CSU'ya göç konusunu günlük siyasete alet etmemesi çağrısında bulunarak "Göçmenlere karşı olumsuz duyguları tetiklemek yanlıştır onlar ülkemize dolandırıcı olarak gelmiyor" ifadesini kullandı.
Oppermann, Avrupa'nın temel özgürlüklerinden, kişilerin, hizmetlerin, malların ve sermayenin serbest dolaşımından ödün verilemeyeceğini vurgulayarak "Bu özgürlüklerin değeri paha biçilemez. Özellikle biz Almanlar için büyük önem taşıyor. Bu nedenle bu temel özgürlükler hiçbir şekilde sınırlandırılmamalı" değerlendirmesini yaptı.
-Yeşiller'den Hristiyan Birlik partilerine tepki
Muhalefetteki Yeşiller Partisi de iktidardaki Hristiyan Birlik partilerinden (CDU/CSU) gelen son açıklamalara tepki göstererek bunların göçe ilişkin korkuları körüklediğini bildirdi.
Welt am Sonntag gazetesine konuşan Yeşiller Partisi'nin Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, serbest dolaşımdan Almanya ekonomisinin de büyük yararlar sağladığına dikkat çekerek "İşçilerin serbest dolaşımı, Avrupa Birliği'nin en temel yapı taşlarından biri olmakla birlikte aynı zamanda özgürlükler konusunda verilmiş bir taahhüttür. Ayrıca Almanya'nın da büyük ölçüde yararlandığı, Avrupa ekonomisinin itici gücüdür" görüşünü dile getirdi.
CDU ve CSU'nun mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde korkuları körüklediğini belirten Göring-Eckardt, "Sanki doğrudan sosyal yardım kasaları açılıyor ve içleri boşaltılıyor gibi konuşuyorlar" görüşüne yer verdi. Göring-Eckardt, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
-CSU lideri Seehofer geri adım atmıyor
AB Komisyonu'nun, Almanya'nın Bulgaristan ve Romanya gibi diğer AB ülkelerinden gelenlere sosyal yardımda bulunması gerektiği yönündeki açıklaması, ülkedeki tartışmayı daha da alevlendirdi.
Merkel'in koalisyon ortaklarından CSU'nun lideri Horst Seehofer, Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, AB Komisyonu'na sert tepki gösterdi. Seehofer, "Neredeyse her hafta AB Komisyonu'ndan bir öneri geliyor ve bu öneriler ya Almanya'daki işgücü piyasa piyasasını tehdit ediyor ya da halkın Avrupa fikrine olan onayını tehlikeye atıyor" ifadesini kullandı. Seehofer, "AB Komisyonu'nun Avrupa'daki insanların yaşam realitesini ne kadar az dikkate aldığı gerçeği çaresizlik yaratıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Hristiyan Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ise AB Komisyonu'nun sosyal yardımlar konusundaki yaklaşımını "kabul edilemez" olarak nitelendirerek bunun kabul görmesi halinde AB ülkelerinden birçok kişinin sırf sosyal yardım parası almak için Almanya'ya geleceğini iddia etti.
Kaynak: AA
SPD'nin Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, Spiegel dergisine verdiği demeçte, CSU'ya göç konusunu günlük siyasete alet etmemesi çağrısında bulunarak "Göçmenlere karşı olumsuz duyguları tetiklemek yanlıştır onlar ülkemize dolandırıcı olarak gelmiyor" ifadesini kullandı.
Oppermann, Avrupa'nın temel özgürlüklerinden, kişilerin, hizmetlerin, malların ve sermayenin serbest dolaşımından ödün verilemeyeceğini vurgulayarak "Bu özgürlüklerin değeri paha biçilemez. Özellikle biz Almanlar için büyük önem taşıyor. Bu nedenle bu temel özgürlükler hiçbir şekilde sınırlandırılmamalı" değerlendirmesini yaptı.
-Yeşiller'den Hristiyan Birlik partilerine tepki
Muhalefetteki Yeşiller Partisi de iktidardaki Hristiyan Birlik partilerinden (CDU/CSU) gelen son açıklamalara tepki göstererek bunların göçe ilişkin korkuları körüklediğini bildirdi.
Welt am Sonntag gazetesine konuşan Yeşiller Partisi'nin Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, serbest dolaşımdan Almanya ekonomisinin de büyük yararlar sağladığına dikkat çekerek "İşçilerin serbest dolaşımı, Avrupa Birliği'nin en temel yapı taşlarından biri olmakla birlikte aynı zamanda özgürlükler konusunda verilmiş bir taahhüttür. Ayrıca Almanya'nın da büyük ölçüde yararlandığı, Avrupa ekonomisinin itici gücüdür" görüşünü dile getirdi.
CDU ve CSU'nun mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde korkuları körüklediğini belirten Göring-Eckardt, "Sanki doğrudan sosyal yardım kasaları açılıyor ve içleri boşaltılıyor gibi konuşuyorlar" görüşüne yer verdi. Göring-Eckardt, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
-CSU lideri Seehofer geri adım atmıyor
AB Komisyonu'nun, Almanya'nın Bulgaristan ve Romanya gibi diğer AB ülkelerinden gelenlere sosyal yardımda bulunması gerektiği yönündeki açıklaması, ülkedeki tartışmayı daha da alevlendirdi.
Merkel'in koalisyon ortaklarından CSU'nun lideri Horst Seehofer, Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, AB Komisyonu'na sert tepki gösterdi. Seehofer, "Neredeyse her hafta AB Komisyonu'ndan bir öneri geliyor ve bu öneriler ya Almanya'daki işgücü piyasa piyasasını tehdit ediyor ya da halkın Avrupa fikrine olan onayını tehlikeye atıyor" ifadesini kullandı. Seehofer, "AB Komisyonu'nun Avrupa'daki insanların yaşam realitesini ne kadar az dikkate aldığı gerçeği çaresizlik yaratıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Hristiyan Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ise AB Komisyonu'nun sosyal yardımlar konusundaki yaklaşımını "kabul edilemez" olarak nitelendirerek bunun kabul görmesi halinde AB ülkelerinden birçok kişinin sırf sosyal yardım parası almak için Almanya'ya geleceğini iddia etti.