"Anız, Çukurova'nın Geleceğini Yakıyor"
MERSİN - KEREM KOCALAR - Çiftçilerin hasat sonrası kalan atıklardan yakarak kolayca kurtulmaya çalışması, uzun yıllardır verimli ve bereketli topraklarıyla hafızalarda yer edinen Çukurova'nın geleceğini etkiliyor.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çukurova'da buğday ve mısır hasadı sonrası toprakta kalan bitkisel atıkların yakılarak toprağın bir sonraki üretim için işlendiğini belirtti.
Anız yakılmasıyla oluşan sera gazı içerikli dumanın kent yaşamına zarar verdiğini anlatan Ortaş, "Duman yaşlılar, çocuklar ve hatta yetişkinlerin bile solunum yapmasını zorlaştırmaktadır. Hemen her gün hepimizin evlerinin içine nüfuz eden kül, ciddi kirlilik yaratmakla kalmamakta artık evlerde oturamaz ve nefes alamaz durma gelinmektedir. Yapılan uyarı ve açıklamalara rağmen halen çiftçilerimiz anız yakmaya devam etmektedirler" dedi.
Ortaş, anız yangınlarının atmosfer kirliliğine neden olduğunu ifade etti.
Atmosfer salınan sera gazının toplum sağlığı kadar iklim değişimlerine yol açacak düzeyde olduğunu savunan Ortaş, "Bölgede yüz binlerce dekar alanda yanan anızın çıkardığı gazların miktarı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. 1,8 milyon insanın yaşadığı Adana'da, anız küllerinden dolayı binlerce hanede binlerce ton su ve deterjan kullanılarak çevre başka bir şekilde kirletilmektedir."
-"Meyve ve sebzeleri kalitesizleştiriyor"
Anız yangınlarının, ürünün tadı ve kokusunu da yok ettiğine işaret eden Ortaş, "Tarım arazilerinde anız yıkılması sırasında oluşan yüksek ısı, topraktaki yararlı maddeleri yok edip meyve ve sebzeleri kalitesizleştiriyor. Toprağın bitkiyi besleyen ve verimli olan atıklarının yakılması sonucu ortaya çıkan yüksek ısı, organik ve humin maddeler ile mikroorganizmaların yok olmasına yol açıyor. Bu durum, uzun sürede toprağın kalitesini ortadan kaldırmakla birlikte, organik artıkların yanması, organik madenin ve yararlı mikroorganizmaların ortamdan elimine olması ile toprakları kalitesizleştirip daha fazla gübrelemeye bağımlı hale getiriyor" diye konuştu.
Ortaş, bu şekildeki bilinçsiz uygulamalar sonucunda Çukurova'nın bereketli tarım arazilerini fakirleştiğini dile getirdi.
Anız yakılmasıyla toprağın yapısının ve kalitesini bozulduğunu ifade eden Ortaş, "Bundan dolayı tarlada yetiştirilen karpuz, kavun, domates, salatalık gibi meyve ve sebzelerdeki tat ve kokusu da bozulmaktadır. Bu da besin zinciri yolu ile toplum sağlığını olumsuz yönde etkilenmektedir" dedi.
Çiftçileri anız yakma ısrarından vazgeçmeye davet eden Ortaş, şöyle konuştu:
"Yapılması gereken, öncelikle hasat makinelerinin hasadı mümkün olduğunca toprak düzeyine yakın yapması. Arta kalan anız artıklar da yine geliştirilen makineler yardımıyla parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Anız yakılmasında zorunlu olarak caydırıcı önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Çok sayıda insan anız yakılmasının yaratığı duman ve külden şikayetçi. Artık toplum sağlığı ciddi şekilde zarar görmektedir. Artık evlerimizde oturamaz duruma gelinmiştir. Öncelikle yetkililerin başta ilgili çevre yasasına dayanarak anız yakılmasını kesinlikle yasaklamalı."
Kaynak: AA
Anız yakılmasıyla oluşan sera gazı içerikli dumanın kent yaşamına zarar verdiğini anlatan Ortaş, "Duman yaşlılar, çocuklar ve hatta yetişkinlerin bile solunum yapmasını zorlaştırmaktadır. Hemen her gün hepimizin evlerinin içine nüfuz eden kül, ciddi kirlilik yaratmakla kalmamakta artık evlerde oturamaz ve nefes alamaz durma gelinmektedir. Yapılan uyarı ve açıklamalara rağmen halen çiftçilerimiz anız yakmaya devam etmektedirler" dedi.
Ortaş, anız yangınlarının atmosfer kirliliğine neden olduğunu ifade etti.
Atmosfer salınan sera gazının toplum sağlığı kadar iklim değişimlerine yol açacak düzeyde olduğunu savunan Ortaş, "Bölgede yüz binlerce dekar alanda yanan anızın çıkardığı gazların miktarı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. 1,8 milyon insanın yaşadığı Adana'da, anız küllerinden dolayı binlerce hanede binlerce ton su ve deterjan kullanılarak çevre başka bir şekilde kirletilmektedir."
-"Meyve ve sebzeleri kalitesizleştiriyor"
Anız yangınlarının, ürünün tadı ve kokusunu da yok ettiğine işaret eden Ortaş, "Tarım arazilerinde anız yıkılması sırasında oluşan yüksek ısı, topraktaki yararlı maddeleri yok edip meyve ve sebzeleri kalitesizleştiriyor. Toprağın bitkiyi besleyen ve verimli olan atıklarının yakılması sonucu ortaya çıkan yüksek ısı, organik ve humin maddeler ile mikroorganizmaların yok olmasına yol açıyor. Bu durum, uzun sürede toprağın kalitesini ortadan kaldırmakla birlikte, organik artıkların yanması, organik madenin ve yararlı mikroorganizmaların ortamdan elimine olması ile toprakları kalitesizleştirip daha fazla gübrelemeye bağımlı hale getiriyor" diye konuştu.
Ortaş, bu şekildeki bilinçsiz uygulamalar sonucunda Çukurova'nın bereketli tarım arazilerini fakirleştiğini dile getirdi.
Anız yakılmasıyla toprağın yapısının ve kalitesini bozulduğunu ifade eden Ortaş, "Bundan dolayı tarlada yetiştirilen karpuz, kavun, domates, salatalık gibi meyve ve sebzelerdeki tat ve kokusu da bozulmaktadır. Bu da besin zinciri yolu ile toplum sağlığını olumsuz yönde etkilenmektedir" dedi.
Çiftçileri anız yakma ısrarından vazgeçmeye davet eden Ortaş, şöyle konuştu:
"Yapılması gereken, öncelikle hasat makinelerinin hasadı mümkün olduğunca toprak düzeyine yakın yapması. Arta kalan anız artıklar da yine geliştirilen makineler yardımıyla parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Anız yakılmasında zorunlu olarak caydırıcı önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Çok sayıda insan anız yakılmasının yaratığı duman ve külden şikayetçi. Artık toplum sağlığı ciddi şekilde zarar görmektedir. Artık evlerimizde oturamaz duruma gelinmiştir. Öncelikle yetkililerin başta ilgili çevre yasasına dayanarak anız yakılmasını kesinlikle yasaklamalı."