Esad'a müdahale bütün dünyanın vazifesi
SKY TÜRK’te Hilmi Hacaloğlu’nun sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler’i eleştirerek Esed yönetimine müdahale etmenin bütün dünyanın vazifesi olduğunu söyledi.
Numan Kurtulmuş, SKY Türk'te yayınlanan Şimdi Söz Sizde programına konuk oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, BM'nin Suriye meselesindeki tavrını eleştirerek,'' Yeni bir yapı zorunludur.1990-2013 yıllarında ölen insanların toplamı 2. Dünya Savaşı 'nda ölenlerden fazla. Merak eden BM raporlarına baksın.BM bu haliyle devam etmez. BM artık barışı getiremiyor. 5 ülkenin kendi ulusal menfaatlerini ön planda tutarak 195 ülkeyi adam yerine saymadığı bir dünya olabilir mi? Bu böyle devam etmez.'' dedi.
Suriye'de yaşananları Ruanda iç savaşına benzeten Kurtulmuş, Ruanda'da 850 bin insanın birbirini palalarla öldürdüğü dönemde de BM 'nin Suriye meselesine benzer şekilde sessiz kaldığını anlattı. Aynı olayların Bosna ve Gazze işgali sırasında da yaşandığını belirten Kurtulmuş, İsrail ve ABD'yi kastederek,'' BM'de dayısı olan arkasını BM'ye yaslıyor, başlarına hiçbir şey gelmiyor. 5 ülke dünyayı yönetecek 195 ülke seyredecek. Böyle bir şey var mı?'' diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, Rasmussen 'in Türkiye 'ye yönelik herhangi bir saldırı ve taciz olmadığı takdirde NATO'nun herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmayacağı yönündeki açıklaması hakkındaki görüşlerininin sorulması üzerine, gelinen noktadan sonra kimyasal silah kullanan Esed yönetimine müdahale etmenin bütün dünyanın vazifesi olduğunu kaydetti. Kurtulmuş kimyasal silah kullanımına ilişkin BM'nin tavrını eleştirmeyi sürdürerek şunları söyledi: '' Kimyasal silahları kimin kullandığını tespit etmek BM'nin vazifesi değil midir? Siz dünyanın bilmemneresindeki keçinin kılını rengini bilecek teknolojiye sahipsiniz de dünyanın tam merkezindeki Suriye'de kullanılan kimyasal silahları kimin kullandığını tespit edemeyecek misiniz?''
Eski Türkiye direniyor
Kurtulmuş, Hilmi Hacaloğlu'nun Eylül ayında gündeme getirilmesi beklenen demokratikleşme paketine ilişkin sorusunu, çalışmaların içeriği hakkında bilgileri şimdiden paylaşmayı doğru bulmadığını ifade ederek şöyle yanıtladı: ''Çok titiz olarak, çok başarılı biçimde yapılmış çalışmalardır. Toplumun bütün kesimlerinin taleplerinin göz önünde bulundurularak yapıldığı çalışmalardır. Bir kısmı için anayasal değişiklikler gerekecektir, bir kısmı için yasal düzenlemeler gerekecektir, çok geniş alanda insanların kimliklerini, kişiliklerini özgür ve eşit yurttaş olma bağlamında sağlayabilecek adımlar atılacaktır.''
Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni bir anayasa yazmak değil yeni bir anayasa yapmak zorunda olduğunu ifade ederek, ''Eski Türkiye direniyor. Eski Türkiye 'nin en çok direndiği yer yeni bir anayasa yaptırmamaktır. Çünkü eski Türkiye 'nin adamları anayasayı yazdırmaya alışmışlardır. Biz de diyoruz ki; Türkiye halkın iradesiyle anayasa yapmak zorundadır. Göreceksiniz ki Türkiye bunu başaracaktır''
Kimse darbeye cesaret edemeyecek
28 Şubat Davası'nı değerlendiren Kurtulmuş, gelecekte kimsenin benzer darbe girişimlerinde bulunamayacağını ifade etti. Kurtulmuş 28 Şubat'ın hakkında en fazla konuşulmuş ancak en az şey bilinen olay olduğunu kaydederek konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: ''28 Şubat son derece karmaşık, son derece iyi dizayn edilmiş ve birkaç temel unsuru olan bir yapıydı. Çevik Bir balans ayarı verdik demişti hatırlarsınız. İşin bir ayağında TSK 'da bir grup askerin olduğunu anlaşılıyor, birinci grup bu. Bunun arkasında ayrıca medyada bazı çevreler ''Ordu haddini bildirecek'' gibi manşetler atıldı. Medyada bazı ayakları var. Finansal bağlantıları var. Dış bağlantıları var. Bütün bunların üstüne gidilmesini ümit eder ve sonuçlarını görürüz.''
Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü; ''Bir milletin çocuklarına yapılacak en büyük kötülük onların geçmişlerinden endişe etmeleridir. Biz istiyoruz ki çocuklarımız ve torunlarımız sürekli geçmişteki darbeleri düşünmesin. Tüm bu darbelerin içinde yer alan kişilerin milletin adına cezalandırılmasını istiyoruz. ''
Gezi Olayları
Gezi olayları ilk anından itibaren takip ettiğini belirten Kurtulmuş, çevre duyarlılığından ve muhalefetin başarısızlığından yakınıp muhalefet etmek için sokak protestolarına katılan vatandaşları en başında ayrı tutuklarını ifade etti. Eylemlerin iktidara olduğu kadar muhalefete de yönelik olduğu hatırlatan Kurtulmuş, ortaya çıkan gizli yazışmalardan ve bazı makelelerden sonra protestoların niyetinin hükümeti sokak hareketiyle devirmeye yöneldiğine işaret ederek meşru bir Başbakan 'ı Sokak hareketiyle devirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 'na aday olacağı yönündeki söylentileri ise yalanlayan Numan Kurtulmuş, birikimiyle genel meseleler üzerinde siyaset yapmayı daha doğru bulduğunu söyledi. BEYAZ GAZETE
Suriye'de yaşananları Ruanda iç savaşına benzeten Kurtulmuş, Ruanda'da 850 bin insanın birbirini palalarla öldürdüğü dönemde de BM 'nin Suriye meselesine benzer şekilde sessiz kaldığını anlattı. Aynı olayların Bosna ve Gazze işgali sırasında da yaşandığını belirten Kurtulmuş, İsrail ve ABD'yi kastederek,'' BM'de dayısı olan arkasını BM'ye yaslıyor, başlarına hiçbir şey gelmiyor. 5 ülke dünyayı yönetecek 195 ülke seyredecek. Böyle bir şey var mı?'' diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, Rasmussen 'in Türkiye 'ye yönelik herhangi bir saldırı ve taciz olmadığı takdirde NATO'nun herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmayacağı yönündeki açıklaması hakkındaki görüşlerininin sorulması üzerine, gelinen noktadan sonra kimyasal silah kullanan Esed yönetimine müdahale etmenin bütün dünyanın vazifesi olduğunu kaydetti. Kurtulmuş kimyasal silah kullanımına ilişkin BM'nin tavrını eleştirmeyi sürdürerek şunları söyledi: '' Kimyasal silahları kimin kullandığını tespit etmek BM'nin vazifesi değil midir? Siz dünyanın bilmemneresindeki keçinin kılını rengini bilecek teknolojiye sahipsiniz de dünyanın tam merkezindeki Suriye'de kullanılan kimyasal silahları kimin kullandığını tespit edemeyecek misiniz?''
Eski Türkiye direniyor
Kurtulmuş, Hilmi Hacaloğlu'nun Eylül ayında gündeme getirilmesi beklenen demokratikleşme paketine ilişkin sorusunu, çalışmaların içeriği hakkında bilgileri şimdiden paylaşmayı doğru bulmadığını ifade ederek şöyle yanıtladı: ''Çok titiz olarak, çok başarılı biçimde yapılmış çalışmalardır. Toplumun bütün kesimlerinin taleplerinin göz önünde bulundurularak yapıldığı çalışmalardır. Bir kısmı için anayasal değişiklikler gerekecektir, bir kısmı için yasal düzenlemeler gerekecektir, çok geniş alanda insanların kimliklerini, kişiliklerini özgür ve eşit yurttaş olma bağlamında sağlayabilecek adımlar atılacaktır.''
Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni bir anayasa yazmak değil yeni bir anayasa yapmak zorunda olduğunu ifade ederek, ''Eski Türkiye direniyor. Eski Türkiye 'nin en çok direndiği yer yeni bir anayasa yaptırmamaktır. Çünkü eski Türkiye 'nin adamları anayasayı yazdırmaya alışmışlardır. Biz de diyoruz ki; Türkiye halkın iradesiyle anayasa yapmak zorundadır. Göreceksiniz ki Türkiye bunu başaracaktır''
Kimse darbeye cesaret edemeyecek
28 Şubat Davası'nı değerlendiren Kurtulmuş, gelecekte kimsenin benzer darbe girişimlerinde bulunamayacağını ifade etti. Kurtulmuş 28 Şubat'ın hakkında en fazla konuşulmuş ancak en az şey bilinen olay olduğunu kaydederek konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: ''28 Şubat son derece karmaşık, son derece iyi dizayn edilmiş ve birkaç temel unsuru olan bir yapıydı. Çevik Bir balans ayarı verdik demişti hatırlarsınız. İşin bir ayağında TSK 'da bir grup askerin olduğunu anlaşılıyor, birinci grup bu. Bunun arkasında ayrıca medyada bazı çevreler ''Ordu haddini bildirecek'' gibi manşetler atıldı. Medyada bazı ayakları var. Finansal bağlantıları var. Dış bağlantıları var. Bütün bunların üstüne gidilmesini ümit eder ve sonuçlarını görürüz.''
Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü; ''Bir milletin çocuklarına yapılacak en büyük kötülük onların geçmişlerinden endişe etmeleridir. Biz istiyoruz ki çocuklarımız ve torunlarımız sürekli geçmişteki darbeleri düşünmesin. Tüm bu darbelerin içinde yer alan kişilerin milletin adına cezalandırılmasını istiyoruz. ''
Gezi Olayları
Gezi olayları ilk anından itibaren takip ettiğini belirten Kurtulmuş, çevre duyarlılığından ve muhalefetin başarısızlığından yakınıp muhalefet etmek için sokak protestolarına katılan vatandaşları en başında ayrı tutuklarını ifade etti. Eylemlerin iktidara olduğu kadar muhalefete de yönelik olduğu hatırlatan Kurtulmuş, ortaya çıkan gizli yazışmalardan ve bazı makelelerden sonra protestoların niyetinin hükümeti sokak hareketiyle devirmeye yöneldiğine işaret ederek meşru bir Başbakan 'ı Sokak hareketiyle devirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 'na aday olacağı yönündeki söylentileri ise yalanlayan Numan Kurtulmuş, birikimiyle genel meseleler üzerinde siyaset yapmayı daha doğru bulduğunu söyledi. BEYAZ GAZETE