1. Dünya Sulama Forumu
Dünya Sulama Formu Başkanı Gao Zhanyi, "Dünyada özellikle yetersiz beslenen nüfusların yaşadığı ülkelerde bakacak olursanız bu ülkelerde çok ciddi gıda ve su kısıtını görürsünüz" dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 1. Dünya Sulama Forumu'nun açılışında konuşan ICID Başkanı Zhanyi, 1995 yılında kurulan komiteye 110 ülkenin üye olduğunu söyledi.
"Gıda güvenliği tabi ki su güvenliği ile birebir ilişkilidir ve bağlantılıdır" ifadesini kullanan Zhyani, şöyle konuştu:
"Dünyamızda özellikle yetersiz beslenen nüfusların yaşadığı ülkelerde bakacak olursanız, bu ülkelerde çok ciddi gıda ve su kısıtını görürsünüz. Son iki yıllık dönem içinde bir çok konferans bir çok toplantı düzenlendi.
Su ve gıda güvenliği ile ilgili meseleleri ele almak ve sorunları çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır."
Dünya Su Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Doğan Altınbilek de, böyle bir organizasyonun insanların ihtiyaçlarını karşılamakta yaşanılan sıkıntıları gündeme getirdiğini ifade etti.
Altınbilek, şunları söyledi:
"BM verilerine göre 2050 yılında 9 milyar insanı beslememiz gerekiyor. Tabi ki bilim adamları ve siyasetçiler bunun için çalışmalarını yapmak zorundadır. Gelişen bu dünyada su temel ihtiyaç haline geliyor. Suyun dünyada farklı şekillerde dağılmış olması kaçınılmaz riskler ortaya çıkıyor. İnsanlar su kaynaklarına yakın yerlerde yaşamalarına rağmen nüfus artışından dolayı su yeterli olmuyor. İnsanların yaşamı, suya erişimlerine bağlıdır. Yüzey suları düzenli olarak dağıtımı son derece zordur. Gittikçe daha fazla yer altı suları kullanılmaktadır. Dünya su konseyinin görevi halkı bilinçlendirmek, siyasetçilere bilgi vermek ve bu konuda kendi kararlarını almasına öncülük etmektir. Eğer bugünkü gibi yaşamaya devam edersek dünyada önümüzdeki yıllarda su sıkıntısı yaşanacak ve gıda üretimi azalacaktır."
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ise bu çağda suyun petrol kadar değerli olduğunu söyledi.
Bu kutsal değerin doğru şekilde kullanılmasının da çok önemli olduğuna değinen Bakırcı, şunları kaydetti:
"Ayrıca her daim yavru vatandaki kardeşleri ile gönüllerinin bir olduğunu düşündüğümüz ana vatandaki kardeşlerimizin tümüne de dünyada en kutsal şeylerden biri olarak kabul edilen suyu bizlerle paylaştıkları için teşekkür ederim. Asrın Projesi, adeta Kıbrıs Türk halkının 1974 barış harekatından sonra yaşadığı yeni bir özgürlüğün adı olacaktır. Büyük bir heyecana beklediğimiz bu proje sona erdiğinde verimli topraklarımız ana vatanımızın bizlere sunmuş olduğu su ile hayat bulacak."
-"800 milyon insan açlık veya kötü beslenme tehlikesi altında"
DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı da Yukarı Mezopotamya ovalarına bakan Mardin'in 1 milyon 58 bin hektar tarım arazisinin sulanacağı Güneydoğu Anadolu Projesi içerisinde yer aldığını hatırlattı.
Gıda güvenliğinin yakın geleceğin en önemli sorunu olarak insanların karşısına çıkacağını dile getiren Özkaldı, şöyle devam etti:
"Nüfus artışına paralel olarak 50 yıl içinde üretimde en az iki kat artış sağlanmalıdır. İnsanların temel gıda ihtiyaçlarının güvenli biçimde karşılanması, öncelikle, tarımsal üretimin ve sulanan alanların arttırılmasına bağlıdır. Diğer yandan, artan nüfusun beslenmesinin yanında gıda güvenliğinin sağlanması, günümüzde üzerinde önemle durulan meselelerden birisidir. Gıda güvenliğinin sağlanması, ekonomik kalkınma ve onunla bütünleşmiş çevre meselesinin üstesinden gelinmesi ile ancak başarılabilir. Yapılan tahminlere göre, günümüzde gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 800 milyon insan açlık veya kötü beslenme tehlikesi altındadır. Bu şartlar altında; kurak ve yarı kurak alanlarda sulu tarım yapılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır."
Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu, 2013 yıl Dünya Sulama ve Drenaj ödülünü kazanan Prof. Dr. Victor A. Dukhovny'ye ödülünü verdi.
Daha sonra Erdoba Elegonce Oteli'ne geçen Bakan Eroğlu, Mine Ebru Sanat Atölyesi sahibi Füsun Onamay'ın sergisine katılarak, ebru yaptı. Eroğlu, otelde bulunan DSİ çalışmalarını anlatan standın da açılışını yaparak, Şanlıurfa ve Mardin halk eğitim merkezlerinin yıl sonu sergilerini gezdi.
Kaynak: AA
"Gıda güvenliği tabi ki su güvenliği ile birebir ilişkilidir ve bağlantılıdır" ifadesini kullanan Zhyani, şöyle konuştu:
"Dünyamızda özellikle yetersiz beslenen nüfusların yaşadığı ülkelerde bakacak olursanız, bu ülkelerde çok ciddi gıda ve su kısıtını görürsünüz. Son iki yıllık dönem içinde bir çok konferans bir çok toplantı düzenlendi.
Su ve gıda güvenliği ile ilgili meseleleri ele almak ve sorunları çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır."
Dünya Su Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Doğan Altınbilek de, böyle bir organizasyonun insanların ihtiyaçlarını karşılamakta yaşanılan sıkıntıları gündeme getirdiğini ifade etti.
Altınbilek, şunları söyledi:
"BM verilerine göre 2050 yılında 9 milyar insanı beslememiz gerekiyor. Tabi ki bilim adamları ve siyasetçiler bunun için çalışmalarını yapmak zorundadır. Gelişen bu dünyada su temel ihtiyaç haline geliyor. Suyun dünyada farklı şekillerde dağılmış olması kaçınılmaz riskler ortaya çıkıyor. İnsanlar su kaynaklarına yakın yerlerde yaşamalarına rağmen nüfus artışından dolayı su yeterli olmuyor. İnsanların yaşamı, suya erişimlerine bağlıdır. Yüzey suları düzenli olarak dağıtımı son derece zordur. Gittikçe daha fazla yer altı suları kullanılmaktadır. Dünya su konseyinin görevi halkı bilinçlendirmek, siyasetçilere bilgi vermek ve bu konuda kendi kararlarını almasına öncülük etmektir. Eğer bugünkü gibi yaşamaya devam edersek dünyada önümüzdeki yıllarda su sıkıntısı yaşanacak ve gıda üretimi azalacaktır."
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ise bu çağda suyun petrol kadar değerli olduğunu söyledi.
Bu kutsal değerin doğru şekilde kullanılmasının da çok önemli olduğuna değinen Bakırcı, şunları kaydetti:
"Ayrıca her daim yavru vatandaki kardeşleri ile gönüllerinin bir olduğunu düşündüğümüz ana vatandaki kardeşlerimizin tümüne de dünyada en kutsal şeylerden biri olarak kabul edilen suyu bizlerle paylaştıkları için teşekkür ederim. Asrın Projesi, adeta Kıbrıs Türk halkının 1974 barış harekatından sonra yaşadığı yeni bir özgürlüğün adı olacaktır. Büyük bir heyecana beklediğimiz bu proje sona erdiğinde verimli topraklarımız ana vatanımızın bizlere sunmuş olduğu su ile hayat bulacak."
-"800 milyon insan açlık veya kötü beslenme tehlikesi altında"
DSİ Genel Müdürü Akif Özkaldı da Yukarı Mezopotamya ovalarına bakan Mardin'in 1 milyon 58 bin hektar tarım arazisinin sulanacağı Güneydoğu Anadolu Projesi içerisinde yer aldığını hatırlattı.
Gıda güvenliğinin yakın geleceğin en önemli sorunu olarak insanların karşısına çıkacağını dile getiren Özkaldı, şöyle devam etti:
"Nüfus artışına paralel olarak 50 yıl içinde üretimde en az iki kat artış sağlanmalıdır. İnsanların temel gıda ihtiyaçlarının güvenli biçimde karşılanması, öncelikle, tarımsal üretimin ve sulanan alanların arttırılmasına bağlıdır. Diğer yandan, artan nüfusun beslenmesinin yanında gıda güvenliğinin sağlanması, günümüzde üzerinde önemle durulan meselelerden birisidir. Gıda güvenliğinin sağlanması, ekonomik kalkınma ve onunla bütünleşmiş çevre meselesinin üstesinden gelinmesi ile ancak başarılabilir. Yapılan tahminlere göre, günümüzde gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 800 milyon insan açlık veya kötü beslenme tehlikesi altındadır. Bu şartlar altında; kurak ve yarı kurak alanlarda sulu tarım yapılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır."
Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu, 2013 yıl Dünya Sulama ve Drenaj ödülünü kazanan Prof. Dr. Victor A. Dukhovny'ye ödülünü verdi.
Daha sonra Erdoba Elegonce Oteli'ne geçen Bakan Eroğlu, Mine Ebru Sanat Atölyesi sahibi Füsun Onamay'ın sergisine katılarak, ebru yaptı. Eroğlu, otelde bulunan DSİ çalışmalarını anlatan standın da açılışını yaparak, Şanlıurfa ve Mardin halk eğitim merkezlerinin yıl sonu sergilerini gezdi.