'Dikkat Eksikliği ve Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler' Söyleşisi
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ''Aile Söyleşileri'' kapsamında psikiyatrist Sabri Yurdakul, "Dikkat Eksikliği ve Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler" konulu sunum yaptı.
Yurdakul, AKM Perge Salonu'nda yapılan söyleşide, başarılı olmak için öncelikle çocuğun ruh sağlığının yerinde olması gerektiğini vurguladı. Sadece çalışmanın yetmeyeceğini dile getiren Yurdakul, çocukların başarısının verimli çalışma, sınav kaygısı, dikkat eksikliği, ruhsal yaşantısı ve sağlıklı aile ilişkilerine bağlı olduğuna işaret etti.
Yurdakul, depresyona gençlik döneminde çok sık rastlanıldığını, bunun da öğrenmeyi etkileyen önemli faktörlerden biri olduğunu kaydetti.
Çocuklarda çok sık rastlanılan dikkat eksikliği üzerinde ayrıca duran Yurdakul, dikkat eksikliğinin çocukların eğitimi, aileleri ve toplumla ilişkileri ve gelecekleri üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi.
Çocuklarda dikkat eksikliğinin farkına varılmadığında başarılarının düştüğünü anlatan Yurdakul, şunları kaydetti:
"Bu çocukların okulda dikkati çabuk dağılır. Derste arkadaşları ile konuşurlar, başka şeylerle ilgilenip örneğin defterlerine resim yaparlar. Öğretmenlerini dinlemez, yazı yazmayı yetiştiremezler. Dersten çabuk sıkılıp, okuduklarını çabuk unuturlar. Sınavlarda en basit soruları yanlış işaretlerler. Ödevlerini yetiştiremez, saklarlar. Ders çalışmak istemezler. Kitap okurken sıkılırlar. Ders çalışmak yerine evdeki başka şeylerle ilgilenirler."
Yurdakul, dikkat eksikliğinin tedavi edilmediği zaman ileride çocukların kendilerine güveninin azalabileceğini, bazılarının içine kapanıp aileleriyle iletişim sıkıntısı yaşayabileceklerine ve sıkıntılarını bastırmak için sigara ya da alkole başvurabileceklerine dikkati çekti.
Çocuklarda dikkat eksikliğinin yüzde 96-97'sinin 13-14 yaşlarında sona erdiğini anlatan Yurdakul, etkisinin ise tüm yaşam boyunca hissedildiğini vurguladı. Tedavinin önemine işaret eden Yurdakul, ailelerden ilaçlı tedaviye uymalarını ve çocuklarına kızmamalarını istedi.
Yurdakul söyleşiye katılanlara, dikkat eksikliği olan çocuklarını kısa süreli ders çalışmaya ve spora yönlendirmelerini tavsiye etti.
Kaynak: AA
Yurdakul, depresyona gençlik döneminde çok sık rastlanıldığını, bunun da öğrenmeyi etkileyen önemli faktörlerden biri olduğunu kaydetti.
Çocuklarda çok sık rastlanılan dikkat eksikliği üzerinde ayrıca duran Yurdakul, dikkat eksikliğinin çocukların eğitimi, aileleri ve toplumla ilişkileri ve gelecekleri üzerinde büyük etkisi olduğunu söyledi.
Çocuklarda dikkat eksikliğinin farkına varılmadığında başarılarının düştüğünü anlatan Yurdakul, şunları kaydetti:
"Bu çocukların okulda dikkati çabuk dağılır. Derste arkadaşları ile konuşurlar, başka şeylerle ilgilenip örneğin defterlerine resim yaparlar. Öğretmenlerini dinlemez, yazı yazmayı yetiştiremezler. Dersten çabuk sıkılıp, okuduklarını çabuk unuturlar. Sınavlarda en basit soruları yanlış işaretlerler. Ödevlerini yetiştiremez, saklarlar. Ders çalışmak istemezler. Kitap okurken sıkılırlar. Ders çalışmak yerine evdeki başka şeylerle ilgilenirler."
Yurdakul, dikkat eksikliğinin tedavi edilmediği zaman ileride çocukların kendilerine güveninin azalabileceğini, bazılarının içine kapanıp aileleriyle iletişim sıkıntısı yaşayabileceklerine ve sıkıntılarını bastırmak için sigara ya da alkole başvurabileceklerine dikkati çekti.
Çocuklarda dikkat eksikliğinin yüzde 96-97'sinin 13-14 yaşlarında sona erdiğini anlatan Yurdakul, etkisinin ise tüm yaşam boyunca hissedildiğini vurguladı. Tedavinin önemine işaret eden Yurdakul, ailelerden ilaçlı tedaviye uymalarını ve çocuklarına kızmamalarını istedi.
Yurdakul söyleşiye katılanlara, dikkat eksikliği olan çocuklarını kısa süreli ders çalışmaya ve spora yönlendirmelerini tavsiye etti.