AK Parti Afyonkarahisar İl Danışma Meclisi Toplantısı
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, bazı holdinglere yönelik yapılan denetimlerin ‘Gezi Parkı’ eylemleriyle alakasının olmadığını, normal denetimler olduğunu kaydederek, “Sen, borsada 3 kat büyüyen Türkiye’ye karşı 17 kat büyüyeceksin, sonra çıkıp ben 'çapulcuyum' diyeceksin. Gel bakalım buraya nasıl çapulcu oldun diye o adama hesap sorulması lazım ve sorulacak da” dedi.
AK Parti Afyonkarahisar İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Ürün, son günlerde gündeme sıklıkla gelen, faiz lobileri ile mücadele, bankalara yönelik yapılması planlanan düzenlemeler ile birlikte, bazı holdinglere yönelik yapılan denetimler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin 10 senedir AK Parti iktidarı ile yönetildiğini, ancak son günlerde yaşanan gelişmelerle aslında yönetilmeye çalışıldığını kaydetti.
Başbakan'ın, bakanların, bürokratlar ve yöneticilerin sistemin içine kurulan tuzaklara direne direne ülkeyi yönetmeye çalıştıklarından bahseden Ürün, “Bugünlerde gündemde olan faiz konusunu bir kere daha dile getirmek istiyorum. Şimdi bu ülkede biz iktidarı devir aldığımızda milli gelirin yüzde 80’i faize gidiyordu. Gelirin bu kadarı faize giderken, 10 sene sonra geldiğimiz noktada topladığımız vergi gelirimizin yüzde 13-14’ü faize gitmeye başladı.
Şimdi böyle olunca gelirin arasındaki bu büyük farkı alan rantiyeci, faizci kesim rahatsız oldu. Bir şekilde 76 milyon çalışacak, onlar paralarını hazineye borç verecekler ve karşılığında da faiz alacaklar. Şimdi bunu yapa yapa büyümüşler. Bizim özel sektörümüzün büyüme kalemi hep faizlerden olmuş, şimdi faizleri kıstık aynı kesim bu sefer bankacılık işlemleri ile büyümeye çalışmışlar. İnşallah TBMM açılır açılmaz yeni bir kanun çıkartıp o kanunla da bankaların işlemeler karşılığında aldıkları paraları biz düzenlemeye tabi tutacağız. Son 5 ayda bankaların mayıs ayı itibariyle faiz gelirleri dışında yaptıkları işlemlerden aldıkları para 12 milyar TL” diye konuştu.
“BANKALARIN VİCDANLARI VE İNSAFLARI YOK”
Bankaların yaptıkları işlemlerden sağladıkları yüksek gelirleri sert bir dille eleştirmeye devam eden Ürün, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Adamın çocuğuna gönderdiği asker harçlığından, öğrencinin harçlığından hem kamu hem de özel bankalar çeşitli işlemler adı altında paralar kesiyorlar. Özel bankalara zaten söz geçmiyor, dinlemiyorlar. Onlar sanki bu memleketin suyunu içmiyor, ekmeğini yemiyor. Onlar bu memleketin askerinden polisinden güvenliğinden yararlanmıyorlar. Onlar sanki başka ülkenin insanları gibiler. Size bir tane bankanın yaptığı ilginç bir uygulamayı söyleyeyim. Emekli bir amcamız kredi çekiyor kalkıp o adama işsizlik sigortası yapılıyor. Bunu nasıl izah edeceğiz. Emekli adama işsizlik sigortası yapılır mı? Bu nasıl vicdan, insaf? Maalesef vicdanları ve insafları yok. Geriye tek bir şey kalıyor. Bilinçli tüketici olmak, ama her şeyde böyle. Biz de bu toplumun AK Parti'li mensupları olarak, bilinçli toplumun önünü açacak öncü kadrolar olmalıyız. Zaten kurulduğumuz günden bugüne kadarda bunu yapıyoruz.”
“BORSADA 17 KAT BÜYÜYECEKSİN SONRA ‘ÇAPULCUYUM’ DİYECEKSİN”
Açıklamalarında ‘Gezi Parkı’ olaylarının Türkiye’ye ekonomik anlamda neler kaybettirdiğine de değinen Ürün, “Bu memleketteki bir kısım ‘gezi zekalıların’ hala daha anlamamış olduğu Gezi olayları ile faiz oranlarını ikiye çıkardılar. Aslında amaçlarına ulaştılar. Biz maalesef millet olarak kaybettik. 4.62 olan hazine borçlanması 9.08’e çıktı ve maalesef temmuz ayının başında hazinenin böyle büyük bir ödemesinin olduğunu biliyorlardı ve onun için bu eylemleri başlattılar. Bunların taşeronları, DHKP-C ve gayri yasal örgütler şu 76 milyonun cebinden para çıksın ve birilerinin cebine girsin diye yaptılar. Bütün dünyada 100 bini geçmiyor faizle geçinen kesim. Bu insanların ülkesi, milliyeti ve devleti yok. Her devletin içindeler, her ülkedeler ve her birinin elinde en az 3-5 tane pasaportu var. Dolayısıyla karşımızda hedef alabileceğimiz hiçbir kurumsal yapı yok. Sadece akıllı olup farkındalığımızı geliştirip bilinçli olmak zorundayız. Gerçekten ekonomi noktasında Gezi olayları sonucunda istediklerini alamadılar. Belki rüya görüyorlardı, ya da alkolü fazla kaçırmışlardı. Gezi'deki birkaç olayla Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmayı kararlaştırmışlardı. Şimdi bu arkadaşlar da yan çizmeye başladılar. Ama şapkaları düştü ve kelleri göründü. Şimdi hepsi yasaların önünde birer birer hesabını verecekler. Sen, bu ülke 3 kat büyürken, 9 kat büyüyeceksin, borsada 3 kat büyüyen Türkiye’ye karşı 17 kat büyüyeceksin, sonra çıkıp ben 'çapulcuyum' diyeceksin. Gel bakalım buraya nasıl çapulcu oldun diye o adama hesap sorulması lazım ve sorulacak da” dedi.
“MİLLETİN HAKKINI HUKUKUNU KİM YİYORSA HEPSİNDEN ALACAĞIZ”
Ürün, Türkiye’de çok ciddi bir denetimsizlik sorunu olduğunu belirterek, "Gerçekten normal kurumsal gelir vergisi toplayamadığı için hükümetler dolaylı vergilere yöneliyorlar. Dolaylı vergiler akaryakıt, sigara gibi yoğun tüketim malzemelerinden alınan vergiler ve bu vergilerde ciddi kaçaklar var. Hükümet şu anda bunu üzerine gidiyor ve denetimler yapıyor. Ama birileri Özel Tüketim Vergisi’ndeki (ÖTV) büyük kaçakçılığı örtmek için Gezi olayları ile bağlantı kuruyor. Şu anda ÖTV kaçakçılığı ile ilgili kaçak sigara ve kaçak akaryakıt veya vergisiz herhangi bir hizmet hepsi yakın takipte, hükümet takip ediyor. Bu milletin hakkını hukukunu kim yiyorsa hepsinden alacaklar. Ama bütün bunlar yapılırken, garip olan bunların başka şekilde değerlendirilmesi. Efendim, ‘bu holding Gezi'ye destek verdiği için hükümet onun için tepesinde’ deniliyor. Hayır. Peki o zaman bu destek verdi. Destek vermeyen firmalar için yapılan denetimler için geçmişte yapılan denetimler için ne söylenecek? Denetim devletin görevidir. Denetim yapan müfettişler vardır. Onlar da görevlerini yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Afyonkarahisar Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Afyonkarahisar milletvekilleri Sait Açba ve Halil Ürün'ün yanı sıra, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Zeybek, ilçe ve belde belediye başkanları ile birlikte çok sayıda partili katıldı.
Kaynak: İHA
Başbakan'ın, bakanların, bürokratlar ve yöneticilerin sistemin içine kurulan tuzaklara direne direne ülkeyi yönetmeye çalıştıklarından bahseden Ürün, “Bugünlerde gündemde olan faiz konusunu bir kere daha dile getirmek istiyorum. Şimdi bu ülkede biz iktidarı devir aldığımızda milli gelirin yüzde 80’i faize gidiyordu. Gelirin bu kadarı faize giderken, 10 sene sonra geldiğimiz noktada topladığımız vergi gelirimizin yüzde 13-14’ü faize gitmeye başladı.
Şimdi böyle olunca gelirin arasındaki bu büyük farkı alan rantiyeci, faizci kesim rahatsız oldu. Bir şekilde 76 milyon çalışacak, onlar paralarını hazineye borç verecekler ve karşılığında da faiz alacaklar. Şimdi bunu yapa yapa büyümüşler. Bizim özel sektörümüzün büyüme kalemi hep faizlerden olmuş, şimdi faizleri kıstık aynı kesim bu sefer bankacılık işlemleri ile büyümeye çalışmışlar. İnşallah TBMM açılır açılmaz yeni bir kanun çıkartıp o kanunla da bankaların işlemeler karşılığında aldıkları paraları biz düzenlemeye tabi tutacağız. Son 5 ayda bankaların mayıs ayı itibariyle faiz gelirleri dışında yaptıkları işlemlerden aldıkları para 12 milyar TL” diye konuştu.
“BANKALARIN VİCDANLARI VE İNSAFLARI YOK”
Bankaların yaptıkları işlemlerden sağladıkları yüksek gelirleri sert bir dille eleştirmeye devam eden Ürün, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“Adamın çocuğuna gönderdiği asker harçlığından, öğrencinin harçlığından hem kamu hem de özel bankalar çeşitli işlemler adı altında paralar kesiyorlar. Özel bankalara zaten söz geçmiyor, dinlemiyorlar. Onlar sanki bu memleketin suyunu içmiyor, ekmeğini yemiyor. Onlar bu memleketin askerinden polisinden güvenliğinden yararlanmıyorlar. Onlar sanki başka ülkenin insanları gibiler. Size bir tane bankanın yaptığı ilginç bir uygulamayı söyleyeyim. Emekli bir amcamız kredi çekiyor kalkıp o adama işsizlik sigortası yapılıyor. Bunu nasıl izah edeceğiz. Emekli adama işsizlik sigortası yapılır mı? Bu nasıl vicdan, insaf? Maalesef vicdanları ve insafları yok. Geriye tek bir şey kalıyor. Bilinçli tüketici olmak, ama her şeyde böyle. Biz de bu toplumun AK Parti'li mensupları olarak, bilinçli toplumun önünü açacak öncü kadrolar olmalıyız. Zaten kurulduğumuz günden bugüne kadarda bunu yapıyoruz.”
“BORSADA 17 KAT BÜYÜYECEKSİN SONRA ‘ÇAPULCUYUM’ DİYECEKSİN”
Açıklamalarında ‘Gezi Parkı’ olaylarının Türkiye’ye ekonomik anlamda neler kaybettirdiğine de değinen Ürün, “Bu memleketteki bir kısım ‘gezi zekalıların’ hala daha anlamamış olduğu Gezi olayları ile faiz oranlarını ikiye çıkardılar. Aslında amaçlarına ulaştılar. Biz maalesef millet olarak kaybettik. 4.62 olan hazine borçlanması 9.08’e çıktı ve maalesef temmuz ayının başında hazinenin böyle büyük bir ödemesinin olduğunu biliyorlardı ve onun için bu eylemleri başlattılar. Bunların taşeronları, DHKP-C ve gayri yasal örgütler şu 76 milyonun cebinden para çıksın ve birilerinin cebine girsin diye yaptılar. Bütün dünyada 100 bini geçmiyor faizle geçinen kesim. Bu insanların ülkesi, milliyeti ve devleti yok. Her devletin içindeler, her ülkedeler ve her birinin elinde en az 3-5 tane pasaportu var. Dolayısıyla karşımızda hedef alabileceğimiz hiçbir kurumsal yapı yok. Sadece akıllı olup farkındalığımızı geliştirip bilinçli olmak zorundayız. Gerçekten ekonomi noktasında Gezi olayları sonucunda istediklerini alamadılar. Belki rüya görüyorlardı, ya da alkolü fazla kaçırmışlardı. Gezi'deki birkaç olayla Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmayı kararlaştırmışlardı. Şimdi bu arkadaşlar da yan çizmeye başladılar. Ama şapkaları düştü ve kelleri göründü. Şimdi hepsi yasaların önünde birer birer hesabını verecekler. Sen, bu ülke 3 kat büyürken, 9 kat büyüyeceksin, borsada 3 kat büyüyen Türkiye’ye karşı 17 kat büyüyeceksin, sonra çıkıp ben 'çapulcuyum' diyeceksin. Gel bakalım buraya nasıl çapulcu oldun diye o adama hesap sorulması lazım ve sorulacak da” dedi.
“MİLLETİN HAKKINI HUKUKUNU KİM YİYORSA HEPSİNDEN ALACAĞIZ”
Ürün, Türkiye’de çok ciddi bir denetimsizlik sorunu olduğunu belirterek, "Gerçekten normal kurumsal gelir vergisi toplayamadığı için hükümetler dolaylı vergilere yöneliyorlar. Dolaylı vergiler akaryakıt, sigara gibi yoğun tüketim malzemelerinden alınan vergiler ve bu vergilerde ciddi kaçaklar var. Hükümet şu anda bunu üzerine gidiyor ve denetimler yapıyor. Ama birileri Özel Tüketim Vergisi’ndeki (ÖTV) büyük kaçakçılığı örtmek için Gezi olayları ile bağlantı kuruyor. Şu anda ÖTV kaçakçılığı ile ilgili kaçak sigara ve kaçak akaryakıt veya vergisiz herhangi bir hizmet hepsi yakın takipte, hükümet takip ediyor. Bu milletin hakkını hukukunu kim yiyorsa hepsinden alacaklar. Ama bütün bunlar yapılırken, garip olan bunların başka şekilde değerlendirilmesi. Efendim, ‘bu holding Gezi'ye destek verdiği için hükümet onun için tepesinde’ deniliyor. Hayır. Peki o zaman bu destek verdi. Destek vermeyen firmalar için yapılan denetimler için geçmişte yapılan denetimler için ne söylenecek? Denetim devletin görevidir. Denetim yapan müfettişler vardır. Onlar da görevlerini yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Afyonkarahisar Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Afyonkarahisar milletvekilleri Sait Açba ve Halil Ürün'ün yanı sıra, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Zeybek, ilçe ve belde belediye başkanları ile birlikte çok sayıda partili katıldı.