Ak Partili İçten, Bayık’a Cevap Verdi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Suriye ve Mısır’da yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, Cemil Bayık’ın son mesajında eylül ayını işret etmesi ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Ak Partili İçten, Bayık’a Cevap Verdi
Cemil Bayık’ın hükümetin 1 Eylül’e kadar adım atmaması durumunda çekilmeyi durduracaklarını söylemesi ile ilgili açıklamalarda bulunan İçten, sürekli tehdit içerikli açıklamalarda bulunmanın aslında çözüm sürecini istememek olduğunu söyledi.

Silahlarla bu işin yürümeyeceğini en iyi kendilerinin bildiğini aktaran İçten, "Artık silahlarla bu işin yürümeyeceğini en iyi görenler de onların kendisidir ama son zamanlarda farklı tehdit edici açıklamalar yapmak şu demektir: 'Ben çözüm sürecini bozuyorum, bundan rahatsızım, ben yine kan akıtmaya devam etmek istiyorum.' Çözümden rahatsız olan ciddi bir kitle vardır. Bu kitlenin her siyasi partide, örgütte, siyasi ideolojilerde uzantıları vardır. Çözümden yana olmak, sokaklarda miting yapmak değildir. Çözümden yana olmak, 'Ben 30 yıldır silahlara başvuruyorum ve tekrar silahlara başvururum' demek değildir. Çözümden yana olmak kırmak, dökmek, ötekileştirmek değildir. Millet bu çözümü istiyor. Bu çözüm sürecinden yana olmayanlar millet iradesinin altında ezilecek. Dolayısıyla bir taraf, 'Ben silahları bırakıyorum' diyorsa biz bunu önemseriz. 'Buyurun bırakın' diyoruz” ifadelerini kullandı.

“MISIR’A BM’NİN EL ATMASI GEREKİYOR”
İçten, Mısır’da yaşanan olaylara Birleşmiş Milletlerin artık el atması gerektiğini kaydederek, derhal İhvan’ın da katılacağı bir seçime gidilmesi gerektiğini söyledi.

İçten, "Biz dünya halklarına bir ders veriyoruz ve diyoruz ki, 'Bir dörtten büyüktür.' Bunun bir tek sebebi var. BM’nin daimi ülkeleri var ve bu ülkeler söz haklarını kendi ellerinde tutuyorlar ve dünyada insanlık onuruna yönelik yapılan bütün katliamlara, insanlık katliamlarına sessiz kalıyorlar. Bunu sadece Müslüman olarak ele almak doğru değil. Nihayetinde insanlık katlediliyor. Dolayısıyla şu anda dünya halklarına, dünya örgütlerine, dünyadaki bütün yapılanmalara bir insanlık dersi veriyoruz. Ve diyoruz ki, 'Dünya bir tane ve bir tane olan dörtten büyüktür. Evet bu matematiğe aykırı ama biz matematik kurallarını da alt üst ediyoruz. Dünyadaki büyük devletlerin anlayışına göre demokrasi yüzde 5’in yüzde 95’e hükmetmesidir. Yani Avrupa, BM ve Mısır’da yapılan askeri darbeye darbe demeyenlere göre yüzde 5 yüzde 95’e hükmeder. Şu anda Başbakanımız takındığı tutum ile dünyaya insanlık onuru ile ilgili bir ders veriyor. Diyoruz ki Mısır’da her iki kişiden birinin oyunu alan bir iktidar vardı. Bu askeri darbe sonucu aşağı indirildi. Bugüne kadar binlerce insan dünya kamuoyunun gözlerinin önünde katledildi ve tüm dünya buna sessiz kaldı. Bu demokrasi adına doğru bir şey değil. Bir an önce oradaki insanlık dramına BM’nin artık el atması gerekiyor. Mısır’da bir an önce seçimlere gidilmesi gerekiyor. Seçimlerde İhvan’ın da diskalifiye edilmemesi gerekiyor. Sandıktan çıkan sonucun herkes tarafından kabul edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“ESED’İN ARTIK GİTMESİ GEREKİYOR”
Suriye’de lokal anlamda Esed’in kimyasal silah kullandığını defalarca vurguladıklarını kaydeden İçten, Suriye’ye bir müdahalenin yapılması gerektiğini ve Esad’ın artık gitmesi gerektiğini dile getirdi. İçten, "Amerika ve Avrupa bugüne kadar hep suskun ve sessiz kaldı. Son yapılan kimyasal silahlı katliam artık dünyanın gözünü kapatabileceği bir katliam değil. Elbette ki oraya bir müdahale yapılması gerekiyor ve Esed’in de mutlak bir şekilde gitmesi gerekiyor. Aksi bir durumda insanlar katledilmeye ve masum insanların kanı akmaya devam edecektir. Biz bölünmüş bir Suriye, bir Irak istemiyoruz. Komşularımızın hiçbirinin bölünmesinden yana da değiliz. Biz Türkiye olarak dünyanın hızla büyüyen en büyük ikinci ülkesiyiz. Elbette ki dünyanın herhangi bir yerinde olan bir zulme, bir insanlık dramına bizim söyleyeceğimiz cümlelerimiz vardır. Elbette ki söylem anlamında buna müdahil olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA