Çelik'ten MKYK Toplantısı Ardından Açıklama
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Halepçe'de Saddam Hüseyin'in yaptığını, şimdi Suriye'de Beşşar Esed'in yaptığını belirterek, "Hayatını kaybeden kurbanların vebalinde, şüphesiz ki bu saldırıyı gerçekleştiren, emrini veren, buna rıza gösteren, buna finansal, siyasi destek sağlayan ve bütün bu olup bitenlere karşı sempatisi olan insanların da devletlerin de organizasyonların da vebali vardır" dedi.
Çelik, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısının ardından, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan MKYK toplantısında, iç ve dış siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin masaya yatırıldığını belirten Çelik, toplantıda Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Ali Babacan, Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Mevlüt Çavuşoğlu tarafından sunumlar yapıldığını anlattı.
Dünyanın ve Türkiyen'in gündeminde Suriye ve Mısır meselelerinin büyük yer teşkil ettiğini ifade eden Çelik, Suriye'de bir katliamın yaşandığını vurguladı. Son olarak Şam'ın banliyosu Guta'da bir kimyasal saldırı gerçekleştirildiğini bildiren Çelik, şunları söyledi:
"Esed yönetimi tarafından bir kimyasal silah saldırısı gerçekleştirildi.
Dün akşamki son belirlemelere göre bin 360 kişi orada hayatını kaybetti, bunların çoğunluğu da kadın ve çocuklardan oluşuyor. Uykudayken böyle bir saldırıya yakalandılar. Malumunuz sarin gazı, sinir gazı dediğimiz bu kimyasal silah, birkaç dakika içerisinde insanı öldürmeye yetiyor. Bu bir insanlık dramıdır, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dünyada belki bütün tarih boyunca çok az müracaat edilmiş, başvurulmuş bir saldırı türüdür. Kimyasal silah son derece ucuzdur, kamuflajı son derece kolaydır ve etkisi çok yaygındır. Halepçe'de Saddam Hüseyin'in yaptığını, şimdi Suriye'de Beşar Esed yaptı maalesef. Hayatını kaybeden kurbanların vebalinde, şüphesiz ki bu saldırıyı gerçekleştiren, emrini veren, buna rıza gösteren, buna finansal, siyasi destek sağlayan ve bütün bu olup bitenlere karşı sempatisi olan insanların da devletlerin de organizasyonların da vebali vardır."
İşlenen suçların failleri, yardakçıları ve yardımcıları, perde arkasında organizatörleri ve destekleyicileri, destekçileri ve sempatizanları olduğunu ifade eden Çelik, petrol olmadığı için dünyanın Suriye'deki vahşete, katliama gözünü kapattığı dile getirdi.
Suriye'deki vahşetin tüm dünyada yankı bulmasının ardından BM Güvenlik Konseyinin acilen ve Suriye gündemiyle toplandığını hatırlatan Çelik, ancak toplantıdan bir sonuç çıkmadığını söyledi.
Çelik, "Bugünkü BM'nin dünya düzeni, haklının kuvvetli olmasına değil, kuvvetlinin haklı olduğu tezine dayalı bir nizamdır. Adil değildir, haksızdır ve haksızlıkların devam etmesini sağlayan bir yapıdır. Daime üyelerden birisinin bu işe taraftar olmaması veya veto etmesi, bütün yapılan fecaatleri, insanlık ayıplarını maalesef bir anda yok sayıyor. Suriye'de bir kez daha böyle olmuştur" diye konuştu.
Türkiye'de Beşşar Esed'e sempati duyan, ona yakın duran siyasilerin de olup bitenden ders çıkarması gerektiğini savunan Çelik, "Şu anda adres saptırma peşindeler ama eninde sonunda bütün belgeleriyle inanıyorum ki bunlar ortaya konacaktır" dedi.
-"Silah, adalate hükmetmiştir"
Çelik, Mısır'da halkın iradesiyla seçilmiş cumhurbaşkanın cezaevinde olduğunu anımsatarak şöyle devam etti:
"Fakat çağdaş bir firavun olan ve ülkesini uluslararası hakim güçlerin arzusu istakemetinde yıllarca inim inim inleten ve orada Tahrir meydanında barışçıl gösteri yapan, demokratik eylem yapan insanların üzerine silahlı insanlarını sevk eden, onların katledilmesine, onların arabaların altında ezilmesine sebebiyet veren Hüsnü Mübarek tahliye edilmektedir. Mısır'daki darbeye darbe diyemeyenlere Hüsnü Mübarek, mübarek olsun. İnsanlık vicdanı bir kez daha kanamıştır. Adalet duygusu, bir kez daha yara almıştır. Silah, adalate hükmetmiştir."
-"Biz, gaza gelerek Suriye'ye girecek değiliz"
Diplomasinin bir tarafıyla da pragmatizm olduğuna dikkati çeken Çelik, ancak pragmatizm adına insanlıktan, vicdandan, akıldan vazgeçilirse yapılanın diplomasi değil salt menfaatperestlik olacağını anlattı. "Türkiye yalnız kaldı" sözlerine prim vermediklerini aktaran Çelik, "Biz zalimlerin, biz saldırganların, biz kimyasal silah kullananların, biz darbe yapanların, kendi halkını inim inim inletenlerin safında olmaktansa onlarla birlikte olmaktansa onların uzağında kalmayı her zaman tercih ettik, bundan sonra da tercih ederiz" diye konuştu.
"Diplomaside çok kısa vadeli hesaplar yapanlar, borsada acelecilikte çok kısa vadeli hesaplar yapıp da ertesi gün tepe taklak gidenler gibi olur" değerlendirmesinde bulunan Çelik, esas kaptanın geminin burnunun ucunu değil ufku gören olduğunu vurguladı.
AK Parti'nin macera sever bir dış politika gütmediğine işaret eden Çelik, "Biz, gaza gelerek Suriye'ye falan girecek değiliz" dedi.
Bazılarının "Halletse halletse Türkiye, bu işi halleder" dediğini hatırlatan Çelik, bazılarının kendilerine diplomasi dersi vermeye kalkıştığını belirtti.
Çelik, "Sadece Hükümeti, AK Parti'yi eleştireyim diye bu gayret içerisinde olanlara söylüyorum: Boşuna yorulmayın. Türkiye'de ne yaptığını bilen bir siyasi kadro vardır, Türkiye'de siyasi istikrar vardır. Halkımız da bunu görüyor, tercihlerini yapıyor" görüşünü dile getirdi.
-"AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4"
Bir kamuoyu araştırma şirketinin 5-19 Ağustos tarihlerinde, "Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz" anketi yaptığını bildiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4. CHP diyenlerin oranı yüzde 24,9, MHP diyenlerin oranı yüzde 13,5, BDP diyenlerin oranı yüzde 7'dir. Dolayısıyla Türkiye cephesinde fazla bir değişiklik yoktur. Kimse, fazla büyük hayallere kapılmasın, kendi kendini kimse kandırmasın. Halk, yaptığınızı onaylarsa sizin devamlılığınızı sağlar. Demokrasi, vatandaş memnuniyetine dayanır. Yaptıklarınızı halkınız onaylıyorsa size bundan sonra da yetki veriyorsa siz yolunuza devam edersiniz."
-"Son dönemdeki dalgalanmalar, Türkiye'ye mahsus değil"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın MKYK'da, Türkiye'de ekonominin gidişatıyla ilgili sunum yaptığını hatırlatan Çelik, Babacan'ın son dönemde ekonomideki dalgalanmaların Türkiye'ye mahsus olmadığını anlattığını aktardı.
Türkiye'nin, bulunduğu kulvardaki Rusya, Brezilya ve Hindistan ile mukayese etmek gerektiğini savunan Çelik, bu üç ülkede de borsadaki düşüşe, döviz kurlarının hareketine bakıldığını zaman benzer durumların görüldüğünü dile getirdi.
Çelik, "Burada, Türkiye'ye mahsus bir durum söz konusu değil. Biz, açık bir ekonomi yürütüyoruz. Biz, dünya ekonomisi ile entegrasyonu sağlamış olan bir ülkeyiz. Küresel dünyada artık hiçkimse, antenlerini dünyaya kapatarak kendi içine kapanamaz. New York Borsasında birileri öksürdüğü zaman Borsaİstanbul'da bizim grip olmamız mukadderdir. Bugünkü ekonomist yapı ve küresel nizamın bir gereğidir" dedi.
-Uluslararası Af Örgütü
Uluslararası Af Örgütünün, Mısır'daki hastane ve hapishanelerde yaptığı araştırmalara dayanarak, Mısır'da planlı ve maksatlı bir katliam yapıldığı yönünde açıklama yaptığını vurgulayan Çelik, Mısır'da insanların kafasına ve göğsüne ateş açıldığının ve kasten katliam yapıldığının, Uluslararası Af Örgütü tarafından tespit edildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan MKYK toplantısında, iç ve dış siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin masaya yatırıldığını belirten Çelik, toplantıda Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay ve Ali Babacan, Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Mevlüt Çavuşoğlu tarafından sunumlar yapıldığını anlattı.
Dünyanın ve Türkiyen'in gündeminde Suriye ve Mısır meselelerinin büyük yer teşkil ettiğini ifade eden Çelik, Suriye'de bir katliamın yaşandığını vurguladı. Son olarak Şam'ın banliyosu Guta'da bir kimyasal saldırı gerçekleştirildiğini bildiren Çelik, şunları söyledi:
"Esed yönetimi tarafından bir kimyasal silah saldırısı gerçekleştirildi.
Dün akşamki son belirlemelere göre bin 360 kişi orada hayatını kaybetti, bunların çoğunluğu da kadın ve çocuklardan oluşuyor. Uykudayken böyle bir saldırıya yakalandılar. Malumunuz sarin gazı, sinir gazı dediğimiz bu kimyasal silah, birkaç dakika içerisinde insanı öldürmeye yetiyor. Bu bir insanlık dramıdır, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Dünyada belki bütün tarih boyunca çok az müracaat edilmiş, başvurulmuş bir saldırı türüdür. Kimyasal silah son derece ucuzdur, kamuflajı son derece kolaydır ve etkisi çok yaygındır. Halepçe'de Saddam Hüseyin'in yaptığını, şimdi Suriye'de Beşar Esed yaptı maalesef. Hayatını kaybeden kurbanların vebalinde, şüphesiz ki bu saldırıyı gerçekleştiren, emrini veren, buna rıza gösteren, buna finansal, siyasi destek sağlayan ve bütün bu olup bitenlere karşı sempatisi olan insanların da devletlerin de organizasyonların da vebali vardır."
İşlenen suçların failleri, yardakçıları ve yardımcıları, perde arkasında organizatörleri ve destekleyicileri, destekçileri ve sempatizanları olduğunu ifade eden Çelik, petrol olmadığı için dünyanın Suriye'deki vahşete, katliama gözünü kapattığı dile getirdi.
Suriye'deki vahşetin tüm dünyada yankı bulmasının ardından BM Güvenlik Konseyinin acilen ve Suriye gündemiyle toplandığını hatırlatan Çelik, ancak toplantıdan bir sonuç çıkmadığını söyledi.
Çelik, "Bugünkü BM'nin dünya düzeni, haklının kuvvetli olmasına değil, kuvvetlinin haklı olduğu tezine dayalı bir nizamdır. Adil değildir, haksızdır ve haksızlıkların devam etmesini sağlayan bir yapıdır. Daime üyelerden birisinin bu işe taraftar olmaması veya veto etmesi, bütün yapılan fecaatleri, insanlık ayıplarını maalesef bir anda yok sayıyor. Suriye'de bir kez daha böyle olmuştur" diye konuştu.
Türkiye'de Beşşar Esed'e sempati duyan, ona yakın duran siyasilerin de olup bitenden ders çıkarması gerektiğini savunan Çelik, "Şu anda adres saptırma peşindeler ama eninde sonunda bütün belgeleriyle inanıyorum ki bunlar ortaya konacaktır" dedi.
-"Silah, adalate hükmetmiştir"
Çelik, Mısır'da halkın iradesiyla seçilmiş cumhurbaşkanın cezaevinde olduğunu anımsatarak şöyle devam etti:
"Fakat çağdaş bir firavun olan ve ülkesini uluslararası hakim güçlerin arzusu istakemetinde yıllarca inim inim inleten ve orada Tahrir meydanında barışçıl gösteri yapan, demokratik eylem yapan insanların üzerine silahlı insanlarını sevk eden, onların katledilmesine, onların arabaların altında ezilmesine sebebiyet veren Hüsnü Mübarek tahliye edilmektedir. Mısır'daki darbeye darbe diyemeyenlere Hüsnü Mübarek, mübarek olsun. İnsanlık vicdanı bir kez daha kanamıştır. Adalet duygusu, bir kez daha yara almıştır. Silah, adalate hükmetmiştir."
-"Biz, gaza gelerek Suriye'ye girecek değiliz"
Diplomasinin bir tarafıyla da pragmatizm olduğuna dikkati çeken Çelik, ancak pragmatizm adına insanlıktan, vicdandan, akıldan vazgeçilirse yapılanın diplomasi değil salt menfaatperestlik olacağını anlattı. "Türkiye yalnız kaldı" sözlerine prim vermediklerini aktaran Çelik, "Biz zalimlerin, biz saldırganların, biz kimyasal silah kullananların, biz darbe yapanların, kendi halkını inim inim inletenlerin safında olmaktansa onlarla birlikte olmaktansa onların uzağında kalmayı her zaman tercih ettik, bundan sonra da tercih ederiz" diye konuştu.
"Diplomaside çok kısa vadeli hesaplar yapanlar, borsada acelecilikte çok kısa vadeli hesaplar yapıp da ertesi gün tepe taklak gidenler gibi olur" değerlendirmesinde bulunan Çelik, esas kaptanın geminin burnunun ucunu değil ufku gören olduğunu vurguladı.
AK Parti'nin macera sever bir dış politika gütmediğine işaret eden Çelik, "Biz, gaza gelerek Suriye'ye falan girecek değiliz" dedi.
Bazılarının "Halletse halletse Türkiye, bu işi halleder" dediğini hatırlatan Çelik, bazılarının kendilerine diplomasi dersi vermeye kalkıştığını belirtti.
Çelik, "Sadece Hükümeti, AK Parti'yi eleştireyim diye bu gayret içerisinde olanlara söylüyorum: Boşuna yorulmayın. Türkiye'de ne yaptığını bilen bir siyasi kadro vardır, Türkiye'de siyasi istikrar vardır. Halkımız da bunu görüyor, tercihlerini yapıyor" görüşünü dile getirdi.
-"AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4"
Bir kamuoyu araştırma şirketinin 5-19 Ağustos tarihlerinde, "Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz" anketi yaptığını bildiren Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti diyenlerin oranı yüzde 51,4. CHP diyenlerin oranı yüzde 24,9, MHP diyenlerin oranı yüzde 13,5, BDP diyenlerin oranı yüzde 7'dir. Dolayısıyla Türkiye cephesinde fazla bir değişiklik yoktur. Kimse, fazla büyük hayallere kapılmasın, kendi kendini kimse kandırmasın. Halk, yaptığınızı onaylarsa sizin devamlılığınızı sağlar. Demokrasi, vatandaş memnuniyetine dayanır. Yaptıklarınızı halkınız onaylıyorsa size bundan sonra da yetki veriyorsa siz yolunuza devam edersiniz."
-"Son dönemdeki dalgalanmalar, Türkiye'ye mahsus değil"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın MKYK'da, Türkiye'de ekonominin gidişatıyla ilgili sunum yaptığını hatırlatan Çelik, Babacan'ın son dönemde ekonomideki dalgalanmaların Türkiye'ye mahsus olmadığını anlattığını aktardı.
Türkiye'nin, bulunduğu kulvardaki Rusya, Brezilya ve Hindistan ile mukayese etmek gerektiğini savunan Çelik, bu üç ülkede de borsadaki düşüşe, döviz kurlarının hareketine bakıldığını zaman benzer durumların görüldüğünü dile getirdi.
Çelik, "Burada, Türkiye'ye mahsus bir durum söz konusu değil. Biz, açık bir ekonomi yürütüyoruz. Biz, dünya ekonomisi ile entegrasyonu sağlamış olan bir ülkeyiz. Küresel dünyada artık hiçkimse, antenlerini dünyaya kapatarak kendi içine kapanamaz. New York Borsasında birileri öksürdüğü zaman Borsaİstanbul'da bizim grip olmamız mukadderdir. Bugünkü ekonomist yapı ve küresel nizamın bir gereğidir" dedi.
-Uluslararası Af Örgütü
Uluslararası Af Örgütünün, Mısır'daki hastane ve hapishanelerde yaptığı araştırmalara dayanarak, Mısır'da planlı ve maksatlı bir katliam yapıldığı yönünde açıklama yaptığını vurgulayan Çelik, Mısır'da insanların kafasına ve göğsüne ateş açıldığının ve kasten katliam yapıldığının, Uluslararası Af Örgütü tarafından tespit edildiğini sözlerine ekledi.