Gebelikte Kahve Tüketimi
GAZİANTEP - Zirve Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Erdoğan, gebelikte ortalama düzeyde içilen kahvenin yeni doğan yavrularda beyin değişikliklerin ve kalıcı hafıza kayıplarına yol açabileceğini bildirdi.
Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Fransız bilim insanlarının yaptığı ve Science Translational Medicine adlı derginin son sayısında yayınlanan bir çalışmaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Araştırma sonucunda günde ortalama 3-4 fincana denk gelen kahve tüketiminin içerdiği kafein sebebiyle beyinde hafızanın merkezi olan "hipokampus" hücrelerinin aşırı mesaja maruz kalması sonucu beynin anormal kalıcı hafıza kayıplarına yol açabileceğini belirten Erdoğan, "Fransız bilim insanlarının yaptığı ve Science Translational Medicine adlı derginin son sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre; gebelikte ortalama düzeyde içilen kahve yeni doğan yavrularda beyin değişiklikleri ve kalıcı hafıza kayıplarına yol açabiliyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, yetişkinlerde kahve tüketenlerin hafıza testinde daha başarısız olduğunu ve kahve tüketmeyen erişkinlerin alışılagelmiş nesneleri dikkate almayarak, yeni şeylerin araştırılması için uzun zaman harcarken, kafein tüketen bireylerin yeni nesneleri ayırt edemediğinden yeni şeyler öğrenmekten kaçındığını aktardı.
Kafein alan farelerin hafıza merkezinin bir kısmında diğer hayvanlara göre daha az sinir hücresi bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bu problem, henüz daha ortaya konulmamış bir başka yetersizlikle açıklanabilmekte. Beyin şekillenirken, bazı sinir hücreleri nihai bölgelerine göç ederek yerleşmek zorunda. Farelerde gebeliğin ikinci yarısında gerçekleşen bu göç, annesi kafein alan yavrularda bozulmakta ve hafıza merkezine göçleri diğerlerine göre daha geç dönemde tamamlanmaktadır. Sinir hücrelerinin bu göçü maymunlarda da gerçekleşmekte, insanlarda da benzer bir durumun olması muhtemeldir.
Araştırmacılar, her ne kadar insanlarda bu göçün çoğunluğu doğumdan sonra gerçekleşiyor dese de kafeinin farelerde yaptığı bu olumsuz etkiler insanlarda da benzer sonuçlara yol açabileceği endişesini dile getirmektedirler. Gebe kadınların kahve tüketiminin bebeklerine vereceği muhtemel zararların ortaya çıkarılması için yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak tedbirli olmakta fayda vardır."
Kaynak: AA
Araştırma sonucunda günde ortalama 3-4 fincana denk gelen kahve tüketiminin içerdiği kafein sebebiyle beyinde hafızanın merkezi olan "hipokampus" hücrelerinin aşırı mesaja maruz kalması sonucu beynin anormal kalıcı hafıza kayıplarına yol açabileceğini belirten Erdoğan, "Fransız bilim insanlarının yaptığı ve Science Translational Medicine adlı derginin son sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre; gebelikte ortalama düzeyde içilen kahve yeni doğan yavrularda beyin değişiklikleri ve kalıcı hafıza kayıplarına yol açabiliyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, yetişkinlerde kahve tüketenlerin hafıza testinde daha başarısız olduğunu ve kahve tüketmeyen erişkinlerin alışılagelmiş nesneleri dikkate almayarak, yeni şeylerin araştırılması için uzun zaman harcarken, kafein tüketen bireylerin yeni nesneleri ayırt edemediğinden yeni şeyler öğrenmekten kaçındığını aktardı.
Kafein alan farelerin hafıza merkezinin bir kısmında diğer hayvanlara göre daha az sinir hücresi bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bu problem, henüz daha ortaya konulmamış bir başka yetersizlikle açıklanabilmekte. Beyin şekillenirken, bazı sinir hücreleri nihai bölgelerine göç ederek yerleşmek zorunda. Farelerde gebeliğin ikinci yarısında gerçekleşen bu göç, annesi kafein alan yavrularda bozulmakta ve hafıza merkezine göçleri diğerlerine göre daha geç dönemde tamamlanmaktadır. Sinir hücrelerinin bu göçü maymunlarda da gerçekleşmekte, insanlarda da benzer bir durumun olması muhtemeldir.
Araştırmacılar, her ne kadar insanlarda bu göçün çoğunluğu doğumdan sonra gerçekleşiyor dese de kafeinin farelerde yaptığı bu olumsuz etkiler insanlarda da benzer sonuçlara yol açabileceği endişesini dile getirmektedirler. Gebe kadınların kahve tüketiminin bebeklerine vereceği muhtemel zararların ortaya çıkarılması için yeni araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak tedbirli olmakta fayda vardır."