50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne Doğru
ANTALYA - Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 50'nci yılına özel belgesel film hazırlandığı bildirildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, bu yıl 4-1 Ekim tarihlerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilecek 50. Antalya Altın Portakal Film Festivali programı içinde gösterimi yapılacak belgesel için program yapımcısı yazar Nebil Özgentürk ve ekibinin çalışma yaptıkları belirtildi.
Yapılacak 50'nci yıl belgeseli için Antalya'nın farklı yerlerinde, kent kimliğine değer katan noktalarda, tarihi mekanlarda çekim yapıldığı anlatılan açıklamada, yaşayan belediye başkanlarıyla kendi dönemleriyle ilgili görüşmeler, Altın Portakal'ın farklı dönemlerine yönetici, görevli, sinemacı, sanatçı, gazeteci ya da izleyici olarak tanık olan isimlerle ropörtajlar yapıldığı kaydedildi.
Gün yüzüne çıkarılan belge ve görüntülerle Altın Portakal'ın 50 yıllık geçmişinde gezintiye çıkıldığı vurgulanan açıklamada, 50'nci yıl belgeselinde Antalya'nın mitolojilere konu binlerce yıllık geçmişine uzanıp Dionysos şenlikleri ve Dytrambos törenlerinden Aspendos Tiyatrosu'nda 50'li ve 60'lı yıllarda gerçekleştirilen gösterilere, Aspendos şenliklerinden bugünün festivallerine gelindiği ifade edildi.
Açıklamada, belgeselin yapımcısı Nebil Özgentürk'ün şu görüşlerine yer verildi:
"Son on yılın festivallerinin oldukça hareketli geçmiş olmasından da ilham alarak renkli bir belgesele imza atacağız. Altın Portakal Film Festivali, son 10 yılda her dönem olduğu gibi çok tartışıldı, çok konuşuldu. Uluslararası olma özelliğini, yıldızlar geçidine sahne olmasını ve benim için en önemlisi, gurur sayılacak bir durumu... Yapılamayan 1979 ve 1980 festivallerinin gündeme getirilişini ve daha pek çok şey. Hikayesi ve konuğu bol bir belgesel tasarlıyoruz. Çok kişiyle konuşacağız, çok hikaye arayacağız. Çünkü sinema hikâye demektir. Sinemacıya sinema anlatmak zordur. Bunu başarmaya çalışacağız. Ülkemizin gördüğü sansür ve darbe dönemleri boyunca yapılamayan festivallerden 33 yıl sonra oyuncu ve yönetmenlerin duyguları, Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın bu dönemleri gündeme getirmiş olmasındaki heyecanı aktarmak iyi olacak diye düşünüyorum. 40'ıncı yıl belgeselinin ise festival düşünülüp tam yapılacağı gün ülkede 27 Mayıs darbesinin olması, Antalya halkının ve sinemaseverin festivale değil de darbeye uyanıyor olması, Aziz Nesinlik bir hikaye olarak tarihte yerini aldı diyebiliriz."
Açıklamada, belgeselle ilgili de şu bilgiler verildi:
"Festivaller kenti Antalya'nın tarih öncesini arkeolog Prof. Dr. Nevzat Çevik anlattı. Kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, izleyiciyi 1950'li yılların tiyatroları ve konserleriyle buluşturdu. Altın Portakal'ın kuruluşu, 60'lı yılların ilk festivalleri festivalin kurucusu Dr. Avni Tolunaylı yıllar, ilk kortej gösterileri, Hüseyin Çimrin'in o günlere ilişkin anılarıyla bütünleşiyor. 1973 yılında Antalya Belediye Başkanı seçilen Selahattin Tonguç, Plastik Sanatları da bünyesine alan festivalin 1978 sonrasında yaşadığı olaylı yılları anlattı. Ülkenin önde gelen sanatçılarına yaptırılan resim ve heykellerin nasıl yok edildiği, 1979'da sansür, 1980 yılında darbe nedeniyle yapılamayan festivallerin hazin öyküsü Tonguç'un anlatımları arasında yer aldı.
Festivalin 1989-1999 yılları, dönemin Belediye Başkanı Hasan Subaşı ve festivalde en uzun süre yöneticilik yapmış kişi unvanına sahip Hüseyin Şanlı tarafından anlatıldı. 1999-2004 yıllarını dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, AKSAV yöneticileri Mehmet Balcı ve Giray Ercenk anlattılar. 2004-2009 dönemi, festivalin 2005 yılından itibaren uluslararası platforma taşınması, Avrasya Film Festivali, uluslararası film market, dünya sinemasının ünlü isimlerinin konuk edilmesi, ödül heykelciğinin değiştirilmesi, ve benzeri konu başlıkları ekseninde ele alındı. 1979 yılında sansür, 1980 yılında darbe nedeniyle yapılamayan 17 ve 18'inci Altın Portakal Film Festivalleri'nin 2011 yılında gerçekleştirilmesi, 30-31 yıl sonra ödüllerin sahiplerine verilmesi, Altın Portakal heykeline geri dönüş, Avrasya Film Festivali'nin Altın Portakal çatısı altına alınması, Halkın Portakalı projesi, 50. festivali düzenlemenin kendisine nasip olması, Mustafa Akaydın'ın anlatımları arasında yer alan konu başlıklarıydı.
Altın Portakal'a ilişkin uzun araştırmalara ve geniş arşivlere sahip Akın Önen ve Kenan Değer başta olmak üzere çok sayıda Antalyalı, bilgi ve birikimlerini belgesel yapımcılarıyla paylaşan isimler arasında yer aldı."
Kaynak: AA
Yapılacak 50'nci yıl belgeseli için Antalya'nın farklı yerlerinde, kent kimliğine değer katan noktalarda, tarihi mekanlarda çekim yapıldığı anlatılan açıklamada, yaşayan belediye başkanlarıyla kendi dönemleriyle ilgili görüşmeler, Altın Portakal'ın farklı dönemlerine yönetici, görevli, sinemacı, sanatçı, gazeteci ya da izleyici olarak tanık olan isimlerle ropörtajlar yapıldığı kaydedildi.
Gün yüzüne çıkarılan belge ve görüntülerle Altın Portakal'ın 50 yıllık geçmişinde gezintiye çıkıldığı vurgulanan açıklamada, 50'nci yıl belgeselinde Antalya'nın mitolojilere konu binlerce yıllık geçmişine uzanıp Dionysos şenlikleri ve Dytrambos törenlerinden Aspendos Tiyatrosu'nda 50'li ve 60'lı yıllarda gerçekleştirilen gösterilere, Aspendos şenliklerinden bugünün festivallerine gelindiği ifade edildi.
Açıklamada, belgeselin yapımcısı Nebil Özgentürk'ün şu görüşlerine yer verildi:
"Son on yılın festivallerinin oldukça hareketli geçmiş olmasından da ilham alarak renkli bir belgesele imza atacağız. Altın Portakal Film Festivali, son 10 yılda her dönem olduğu gibi çok tartışıldı, çok konuşuldu. Uluslararası olma özelliğini, yıldızlar geçidine sahne olmasını ve benim için en önemlisi, gurur sayılacak bir durumu... Yapılamayan 1979 ve 1980 festivallerinin gündeme getirilişini ve daha pek çok şey. Hikayesi ve konuğu bol bir belgesel tasarlıyoruz. Çok kişiyle konuşacağız, çok hikaye arayacağız. Çünkü sinema hikâye demektir. Sinemacıya sinema anlatmak zordur. Bunu başarmaya çalışacağız. Ülkemizin gördüğü sansür ve darbe dönemleri boyunca yapılamayan festivallerden 33 yıl sonra oyuncu ve yönetmenlerin duyguları, Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın bu dönemleri gündeme getirmiş olmasındaki heyecanı aktarmak iyi olacak diye düşünüyorum. 40'ıncı yıl belgeselinin ise festival düşünülüp tam yapılacağı gün ülkede 27 Mayıs darbesinin olması, Antalya halkının ve sinemaseverin festivale değil de darbeye uyanıyor olması, Aziz Nesinlik bir hikaye olarak tarihte yerini aldı diyebiliriz."
Açıklamada, belgeselle ilgili de şu bilgiler verildi:
"Festivaller kenti Antalya'nın tarih öncesini arkeolog Prof. Dr. Nevzat Çevik anlattı. Kent tarihçisi Hüseyin Çimrin, izleyiciyi 1950'li yılların tiyatroları ve konserleriyle buluşturdu. Altın Portakal'ın kuruluşu, 60'lı yılların ilk festivalleri festivalin kurucusu Dr. Avni Tolunaylı yıllar, ilk kortej gösterileri, Hüseyin Çimrin'in o günlere ilişkin anılarıyla bütünleşiyor. 1973 yılında Antalya Belediye Başkanı seçilen Selahattin Tonguç, Plastik Sanatları da bünyesine alan festivalin 1978 sonrasında yaşadığı olaylı yılları anlattı. Ülkenin önde gelen sanatçılarına yaptırılan resim ve heykellerin nasıl yok edildiği, 1979'da sansür, 1980 yılında darbe nedeniyle yapılamayan festivallerin hazin öyküsü Tonguç'un anlatımları arasında yer aldı.
Festivalin 1989-1999 yılları, dönemin Belediye Başkanı Hasan Subaşı ve festivalde en uzun süre yöneticilik yapmış kişi unvanına sahip Hüseyin Şanlı tarafından anlatıldı. 1999-2004 yıllarını dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, AKSAV yöneticileri Mehmet Balcı ve Giray Ercenk anlattılar. 2004-2009 dönemi, festivalin 2005 yılından itibaren uluslararası platforma taşınması, Avrasya Film Festivali, uluslararası film market, dünya sinemasının ünlü isimlerinin konuk edilmesi, ödül heykelciğinin değiştirilmesi, ve benzeri konu başlıkları ekseninde ele alındı. 1979 yılında sansür, 1980 yılında darbe nedeniyle yapılamayan 17 ve 18'inci Altın Portakal Film Festivalleri'nin 2011 yılında gerçekleştirilmesi, 30-31 yıl sonra ödüllerin sahiplerine verilmesi, Altın Portakal heykeline geri dönüş, Avrasya Film Festivali'nin Altın Portakal çatısı altına alınması, Halkın Portakalı projesi, 50. festivali düzenlemenin kendisine nasip olması, Mustafa Akaydın'ın anlatımları arasında yer alan konu başlıklarıydı.
Altın Portakal'a ilişkin uzun araştırmalara ve geniş arşivlere sahip Akın Önen ve Kenan Değer başta olmak üzere çok sayıda Antalyalı, bilgi ve birikimlerini belgesel yapımcılarıyla paylaşan isimler arasında yer aldı."