Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Yozgat'ta

YOZGAT - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kabe'nin etrafında devam eden genişletme çalışmaları nedeniyle Suudi Arabistan'ın bütün ülkelerin hac kontenjanlarını yüzde 20 azaltma kararına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, Dışişlerimiz, Bakanlık olarak biz, Diyanet İşleri Başkanlığımız bu konuda bir indirim olmaması için girişimlerde bulundu ancak şu ana kadar olumlu bir cevap alınamadı" dedi.

Bilal Şahin Külliyesi'nde cuma namazını kılan Bozdağ, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun bugüne kadar yaptığı genel çalışmalara ilişkin TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in dün bir açıklama yaptığını anımsatarak, "Açıklamalardan bugüne kadar Uzlaşma Komisyonu'nda 48 madde üzerinde bir mutabakatın sağlandığı, diğer maddeler üzerinde ise ihtilafın devam ettiği anlaşılıyor. Gelinen son noktayı, Sayın Meclis Başkanımız, Uzlaşma Komisyonu Başkanı sıfatıyla siyasi partilerin genel başkanlarının yaptığı açıklamalara göre sunacak" diye konuştu.

Bozdağ, hac kontenjanlarına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Hacla alakalı Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye ayırdığı kotada bir indirim talebi oldu. Esasında sadece Türkiye'ye ait kotaların değil, bütün ülkelerin hac kotalarının yüzde 20 indirileceğini duyurdu. Bunu Türkiye'ye de iletti. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, Dışişlerimiz, Bakanlık olarak biz, Diyanet İşleri Başkanlığımız bu konuda bir indirim olmaması için girişimlerde bulundu ancak şu ana kadar olumlu bir cevap alınamadı. Çünkü orada devam eden inşaat çalışmaları var. Hacıların güvenliği bakımından sorunlar çıkacağı yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır. Güvenlik sorunları nedeniyle böyle bir karar alındığını görüyoruz. Bu çerçevede Diyanet İşleri Başkanlığı Hac Kurulu, değerlendirme yaptıktan sonra bir adım atacaktır. Bu çerçevede neler olacak onu hep beraber göreceğiz."

-Uzun tutukluluk sürelerine ilişkin düzenleme

3. yargı paketinde terör ve vatana ihanet gibi suçlarda tutukluluk süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkartılmasını öngören düzenlemenin Anayasa Mahmesi tarafından iptal edilmesine ilişkin görüşleri sorulan Bozdağ, "Anayasa Mahkemesinin kararı, hukuk devleti bakımından bana göre doğru bir karar. Çünkü hiçbir hukuk devletinde insanlar 'kuvvetli suç emareleri var' gerekçesiyle 10 yıl tutuklu bulunmazlar, bulunamazlar, bulunmamaları lazımdı" dedi.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Eğer suç sabitse mahkemenin, yargılamanın kısa sürede bitip karara dönüşmesi lazım. Yok 10 senede siz yargıladığınız bir insanın suçluluğuna ilişkin mahkemeyi karar vermeye mecbur bırakacak deliller ortaya koyamıyorsanız o zaman bu insanların tutuklu kalması doğru olmaz. Hukuk devletinde fevkalade yanlış bir uygulama olur. Ancak Türkiye'de örgütlü suçlar nedeniyle, terör suçları nedeniyle bazı davaların uzun sürdüğünü biliyoruz. Uzun tutukluluk düzenlemesi de örgütlü suçların, terörle ilgili suçlarda ortaya çıkan durumların detaylı bir şekilde soruşturma ve kovuşturulmasının yapılarak neticelendirmesi için konulmuştur. Bu noktada Anayasa Mahkemesinin, 5 yılın üzerindeki tutukluluğu hukuka aykırı, Anayasa'ya aykırı gören kararını ben de isabetli bir karar olarak görüyorum."

-Mısır'da ordunun yönetime el koyması

Bozdağ, Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "her şeyin sandıkta bitmediği" yönünde açıklaması olduğunu belirten bir basın mensubunun, bu konudaki görüşlerini sorması üzerine "Bir defa Mısır'da gerçekleşen bir askeri darbedir. Bunu herkesin kabul etmesi lazım. Aynı zamanda, askeri darbeler hem demokrasiye hem milli iradeye hem de hukuka karşı bir darbedir" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları söyledi:

"Demokrasilerde bildiğimiz gibi iktidarlar sandıkta halkın oyuyla belirlenir. Görev süresi ne ise o kadar görevini yapar ya da erken seçim kararı alabilir. Yeniden sandık kurulur, sandığa gidilir ve vatandaş hem iktidar değerlendirilmesini yapar hem muhalefetin değerlendirmesini yapar. İktidarı hizmetlerinden ibra eder, yeni projelerini yapmak için yetkilendirebilir veya tam tersi muhalefeti iktidara ehil görür, iktidar değişikliğini verdiği oylarla gerçekleştirebilir. Bu tamamıyla sandıkta milletin oyuyla gerçekleşebilecek olan husustur. Demokrasi dışındaki yöntemlerde iktidarın el değişmesi için sandık dışı yollar yapılabiliyor, olabiliyor. Onun için de Türkiye bir demokrasidir, demokrasi olduğunu söyleyen bütün ülkeler de iktidar değişikliği sadece sandıkta olur. İktidara sandıkla gelinir, sandıkla iktidardan gidilir. Mısır'da gerçekleşen bir demokrasi darbesidir aynı zamanda milli iradeye karşı bir darbedir. Burada demokratik bir yöntemmiş gibi bunu algılatacak, bu anlama gelecek bir cümleyi kurmak ana muhalefet partisinin bir liderine, siyaset yapan, demokrasiye inanan hiç kimseye yakışmaz, doğru da olmaz. Çünkü demokrasi için iktidar değişikliğinin yolu sadece sandıktan geçer."

Kaynak: AA