İşık’tan, Ab’li Parlementerlere ‘gezi’ Açıklaması

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muş Milletvekili ve 24. dönemde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Faruk Işık, Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği Karma Parlamento toplantısında ‘Gezi Parkı’ olayları ile ilgili katılımcılara açıklamalarda bulundu.

İşık’tan, Ab’li Parlementerlere ‘gezi’ Açıklaması
Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği Karma Parlamento toplantısında ‘Gezi Parkı’ olayları ile ilgili katılımcılara açıklamalarda bulunan Muş Milletvekili ve 24. Dönemde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Faruk Işık, son dönemlerde Türkiye’de cereyan eden ve gündeme giren ‘Taksim Gezi Parkı’ eylemlerinin katılımcılara aktarılan bir şekilde cereyan etmediğini söyledi.

Işık, “Taksim Gezi Parkı Projesi kapsamında ve bir meseleye özgü olarak başlayan protestolar kısa zamanda herhangi bir amacı veya talebi olmayan hükümet aleyhtarı şiddet ve vandalizm görüntülerine sahne olan ideolojik bir harekete dönüşmüştür. Hükümet başından beri göstericiler arasındaki farklı pozisyonların farkında olmuş ve tarafları ayırarak davranmakta ısrarcı olmuştur. Göstericiler ana hatlarıyla iki ayrı gruba ayrılabilir. Birinci grup Taksim projesine itirazlarını dile getiren sivil vatandaşlarımızdan mürekkeptir. Bu vatandaşlarımızın talepleri, sivil demokratik bir zeminde ifade edilen tüm talepler gibi olması gerektiği şekilde demokratik bir şekilde görüş farkı olarak algılanmıştır. Öte yandan, gösteriler sırasında öne çıkan ve sürekli olarak gösterileri provoke eden, gerek Taksim Meydanı’nda gerekse Türkiye’nin diğer illerinde sürekli olarak kamu düzenini bozan, hem diğer vatandaşlar için hem de sivil göstericiler ciddi bir güvenlik riski yaratan gruplarda gösterilerde yer almıştır. İkinci gruplar, yaşanan hadiseleri sürekli manipüle ederek, eylemleri AK Parti hükümetine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına karşı ideolojik ve şiddet içeren bir harekete dönüştürmüştür” diye konuştu.

Birinci grubun, değişik toplumsal kesimlerden gelen, farklı siyasi pozisyonlara sahip ama Taksim Gezi Parkı düzenlemesi konusunda benzer talepleri savunan isimlerden oluştuğunu açıklayan Işık, “İkinci grup ise, çoğunlukla aşırı-laikçi, şiddet yöntemlerini benimseyen illegal Marksist ve Leninist örgütler, şiddet eğilimli ve nefret suçlarına bulaşmış yeni-ulusalcı yabancı düşmanı gibi kesimleri içermektedir. İkinci grup içinde TKP, 1 Şubat 2013’te ABD Büyükelçiliğine karşı saldırıyı gerçekleştiren yasadışı DHKP-C örgütü ve yeni-ulusalcı Türk Gençlik Birliği (TGB) gibi iyi tanınan radikal grupların da yer aldığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.

IŞIK, AB’Lİ PARLEMENTERLERİN İDDİALARINI ÇÜRÜTTÜ
Toplantıda bir milletvekilinin bu eylemlerin barışçıl eylemler olduğu yönündeki iddiasını esefle dinlediklerini belirten Işık, “15 Haziran tarihi itibariyle olay maddi boyutuyla ele alındığında göstericilerin yol açtığı toplam zararın 70 milyon Türk Lirası’nı aştığı bilinmektedir. 259 sivil araç, 109 polis arabası, 4 özel otobüs, 18 belediye otobüsü, 281 işyeri, 1 konut binası, 1 polis merkezi, tamamı AK Parti’ye ait 12 siyasi parti binası, 6 resmi bina, yüzlerce otobüs durağı, trafik ışık ve levhaları, MOBESE kameraları, ATM’ler ve kaldırımlar zarar görmüştür. Bu eylemlerin barışçıl olup olmadığını Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu’nun değerli üyelerinin takdirlerine sunuyorum. İstanbul’daki barışçıl gösterileri manipüle etmeye çalışan radikal gruplar, Türkiye’nin demokrasi güçleri arasında değillerdir. Bu gruplar, geçmişte Türkiye’de askeri darbeleri ve müdahaleleri desteklemiş, Kürt sorununun çözülmesine karşı çıkmış, farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımızın taleplerine şiddetli bir şekilde itiraz etmiş, çoğu zaman onları terörize etme yoluna seçmiş aşırı ulusalcı ve milliyetçiliğin en saldırgan halini savunagelmiş, ifade ve inanç özgürlüğünün bastırılmasını desteklemiş, yabancı düşmanı eylemlere karışmışlardır” şeklinde konuştu.

Avukatların Çağlayan Adliyesi’nde çıkardıkları sıkıntıdan ötürü gözaltına alındıklarını belirten Faruk Işık, “Bir başka Avrupalı parlamenterin İstanbul’da avukatların gözaltına alındığını ve tutuklandıkları iddiasını duyduk. Oysaki avukatlar Gezi Parkı’nda gözaltına alınmadılar, avukatlar İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı’nı işgal ederek adalet hizmetlerini engelledikleri için binadan çıkarıldılar. Başka bir milletvekilinin ‘Kürtlerin talepleri ile Gezi Parkı eylemleri yapanların talepleri aynıdır’ diye doğruluktan yoksun bir şekilde bir takım iddialarda bulundu. Şu bilinsin ki Kürtler Gezi Parkı eylemlerinin arkasında gizlenen Ergenekonvari, karanlık, derin güçleri ve çeteleri, ulusalcı, faşist çeteleri çok iyi tanımaktadırlar, bu ve benzeri oluşumlardan çok çekmişlerdir. Kürtlerin bu gibi oluşumlarla aynı platformlarda buluşması söz konusu değildir, Gezi Parkı eylemlerinde olmaları da mümkün değildir. Bu da ulusalcı ve karanlık güçleri çok rahatsız etmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA