Çorum Gazeteciler Cemiyeti’nden İftar

Çorum Gazeteciler Cemiyeti tarafından iftar yemeği verildi.

İftar yemeğine Çorum Valisi Sabri Başköy, AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Emniyet Müdürü Halil İbrahim Doğan, Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Mehmet Çelik, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Köse, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal, Çorum Barosu Başkanı Av. İbrahim Özyılmaz, protokol eşleri, cemiyet yöneticileri, ajans temsilcileri, yerel basın kuruluşlarının yönetici ve çalışanları ile aileleri katıldı.

Yemekte bir konuşma yapan Vali Sabri Başköy, “Çorum’da, bürokrasi ve sivil toplumuyla uyum ve sinerji içinde çalışan, hizmete kilitlenmiş bir kadro var” dedi.

Çorumlu gazetecilerin Basın Bayramı’nı kutlayan Vali Başköy, Mısır’daki katliamı karşılıklı çatışma olarak yansıtan yaygın ve uluslararası basın kuruluşlarını eleştirdi.

Çarpıtma haberlerin vicdanları yaraladığını vurgulayan Başköy, Gezi Parkı eylemleri sırasında Çorum’da yaşanan tahriklere de dikkat çekti.

“Çorum halkı huzura ve kardeşliğe sahip çıktı” diyen Başköy, yaşanan süreçte sağduyu ile birlik ve beraberlikten yana olan tüm kesimlere ve fedakâr bir şekilde görev yapan polis memurlarına teşekkür etti.

Basın idarecilerin aynası olduğunu dile getiren Başkxöy, “İdarecilerle toplum arasında ayna görevini yapan basın, önemli bir vazifeyi yerine getiriyor. Ayna ne kadar güzel olursa toplumu da o kadar iyi yansıtır. Mahalli ve yaygın basında en önemli hususların başında insan haklarına ve kişilik onuruna saygı geliyor. Şahısların kişilik haklarına yönelik incitici hususlara hepimizin azami şekilde dikkat etmesi gerek. Gezi Parkı olayları sırasında ne yazık ki bazı basın organlarında bunun olumsuz yansımaları oldu. Yaygın basın ve uluslararası basın kuruluşları bu konuda test edilmiş oldu. Mısır’daki katliamı, karşılıklı çatışma olarak yansıtan haber ajansları oldu. Bu tür çarpıtmalar bizi yaralıyor. İnsanlığı kaybedersek neyi kazana biliriz? Basın mensupları, haberlerine konu kişilerle ilgili kullandıkları kelimelerde ve söyledikleri sözlerde, ‘Acaba bu ifadeler benim için kullanılsaydı ne yapardım?’ diye sorabilmeli. Yani habercilikte de empati yapılabilmeli. Hayatta parayla satın alınamayacak yegane şey tecrübedir. Basın sektörüne yeni katılan arkadaşlar meslek büyüklerinin tecrübelerinden istifade etmeliler. Yoksa tecrübeyi pahalıya satın almış olurlar. Cemiyet’in faaliyetlerinin, gazetecilik mesleği noktasında da ciddi katkılar sağladığına inanıyorum. Genç gazeteciler, meslek büyüklerine saygı duymalı ve tecrübelerini başlarına taç etmeli” şeklinde konuştu.

Memleketin hizmete ihtiyacı olduğunu dile getiren Başköy, konuşmasında şunları kaydetti; “Kimseyi ötekileştirmeden, onurunu zedelemeden milletimizin hizmetinde olalım. Çorum, bürokrasi ve sivil toplumuyla uyum ve sinerji içinde. Hizmete kilitlenmiş bir kadro var. Bunun Çorum’a yansımaları devam edecek. Kazanan Çorum olacak. Çorum’da yaşayan herkes gibi basın mensupları da bu kazanımlardan istifade edecek.Koltuktan güç almaya çalışanlardan değilim, görevimin hakkını vermeye çalışıyorum. Kaymakamlık yaptığım günlerde, imkansızlıklar yüzünden hizmet götüremediğimiz köyler için akıttığım göz yaşlarım var. Bu ıstırabı herkes hissetmeli, toplum için dertlenmeli. Eğer bu hissiyatla çalışırsak dağ gibi problemlerin un ufak olduğunu görürüz. Acaba vazifemizin hakkını verebiliyor muyuz? Basından bu konuda Çorum için destek bekliyoruz.Huzur ne büyük bir lütuf. Mısır ve Suriye’nin hali ortada. Kimse fitne kazanı kaynatmaya çalışmasın, ateşinde kendisi yanar. Gezi Parkı eylemleri sırasında Çorum polisini tahrik etmeye çalıştılar. Ancak gecelerce fedakar bir şekilde görev yapan polisimiz bu tahriklere kapılmadı. Bu süreçte Vali olarak Çorum’da görüşmediğim sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve kanaat önderi kalmadı. Peki huzur ortamının muhafaza edilmesiyle kim kazandı, elbette Çorum kazandı”
Kaynak: İHA