Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Almanya'da

KÖLN - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya'nın Offenbach kentinde Faslı gençlerin kimlik kontrolü sırasında polis tarafından sokak ortasında soyulmasına ve buna karşı çıkan Türk gençlerinin tartaklanmasına tepki gösterdi.

Bozdağ, Köln'de, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Kuzey-Ren Vestfalya eyalet şubesinin düzenlediği iftar programına katıldı.

İftarda, Bozdağ'ın yanı sıra Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Kemal Yurtnaç, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Eyyüp Akbal, Münster Başkonsolosu Nafi Cemal Tosyalı, Köln Konsolosu Yonca Sunel, sivil toplum örgütlerinin ve bazı siyasi partilerinin temsilcileri, MÜSİAD üyeleri ve iş adamları yer aldı.

Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Offenbach kentinde 17 Temmuz'da teravih namazı sonrası meydana gelen olayla ilgili olarak, şunları söyledi:

"Alman polisi Faslı gençlere kimlik kontrolü yapıyor. Ve yaparken de elbiselerini çıkartıyor, soyuyorlar. Sonra bunu gören Türkler, her yerde vicdan sahibi, burada da vicdanını dinliyor. Buna itiraz ediyor. İtiraz edince onlar polisler tarafından tartaklanıyor. Şimdi Gezi'de ne vardı? Yalan, iftira vardı. Yahu burada yalan, iftira yok. Gün ortasında polis soyuyor insanları, kimlik araması yapıyor. Dünyanın neresinde sokakta insanlar böyle soyularak kimlik araması yapılıyor, var mı böyle bir şey? O zaman bizim deme hakkımız var. Demokrasiyi, insan haklarını, hukuku buradaki polisler, yabancılar söz konusu olduğu zaman görmezden gelecekleri bir konu olarak mı görüyorlar? Öyle mi bakılıyor?"

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek suçlamasıyla yargılanan aşırı sağcı "Nasyonalsosyalist Yeraltı" terör hücresi üyelerinin podyumda gösteri yaparcasına yargılandıklarına işaret eden Bozdağ, "Ama Berlin'de Türk oldukları için cinayet ithamı ile yargılananlar, belki işlemiş onu bilmiyorum ama velev ki işledi, cam kafes içinde mahkemeye getirildiler. Alman katil olursa ayrı bir muamele, katil Türk olursa ayrı bir muamele hukukun neresinde yer alıyor? Eşitliğe uyuyor mu, insan haklarına uyuyor mu? Dünyanın neresinde olursa olsun insan hakları ihlalleri olduğu zaman bunu yüksek sesle söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Türkiye'ye insan hakları, hukuk ve demokrasi dersi verenler, mutlaka dönüp kendi kitaplarında yazanları da okumak zorunda, kendi ülkelerinde olanları da okumak zorunda"' şeklinde konuştu.

-28 Şubat'ta kapatılan vakıflar

Darbe teşebbüsünde bulunanların ve yapanların Türkiye'de yargılandıklarını belirten Bozdağ, 28 Şubat'ta pek çok vakfın kapatıldığına işaret etti.

Zehra Vakfı gibi, Milli Gençlik Vakfı gibi hukuk içinde faaliyet gösteren vakıfların hukuksuz ilan edildiğini ve mahkeme kararlarıyla kapatıldığını hatırlatan Bozdağ, "Şimdi bu vakıfların tamamını yeniden vakıf sahipleri isterse açmalarına imkan veren ve el konulan mallarını da vakıf sahiplerine iade eden adımı attık. Biz nerede bir ayıp varsa, o ayıbı temizleyen adımları attık, atmaya da devam edeceğiz. Türkiye dünün kamburlarından, dünün ayıplarından kurtulurken, daha güzel şeyleri yapma çabası ve gayreti içerisindedir" ifadelerini kullandı.

-"Türkiye'deki değişimden rahatsız olanlar var"

Türkiye'de son 11 yılda meydana gelen değişim ve dönüşümlere değinen Bozdağ, başarıların siyasi ve ekonomik istikrardan kaynaklandığını ifade etti.

Bundan rahatsız olanların varlığına işaret eden Bozdağ, "Dışarda rahatsız olanlar var. Uykuları kabusla dolanlar var. İçeride bundan rahatsız olanlar var" dedi.

Türkiye'yi diledikleri gibi yönlendiremeyen birtakım yapıların, içeriden ve dışarıdan Türkiye'nin bu gidişini durdurmak için el altından, el üstünden gayret içinde olduklarını belirten Bozdağ, "Biz biliyoruz bunları. Gezi'nin arkasında olanları da biliyoruz. Ağacın arkasında olanları biliyoruz. Ağacın dalları arasına gizlenenleri de biliyoruz. Hepisini bir bir gözünün içinden tanıyoruz. Millet de onları biliyor. Türk halkı da onları biliyor" şeklinde konuştu.

-"Şapkasını alıp gidecekler Ankara'da oturmuyorlar"

"Dünyanın dertlerini kendine dert edinmiş bir Türkiye var. Bambaşka bir fotoğraf var" diyen Başbakan Yardımcısı Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ankara'da değerli kardeşlerim, bilmenizi isterim ki şapkasını alıp gidecekler Ankara'da oturmuyorlar. Şapkasız siyaset yapanlar oturuyor. Bizim ne alıp gidecek elimizde fötrümüz var, ne alıp gidecek elimizde şapkamız var. Allah'a şükür başımız da ak, alnımız da ak, başımız da açık, şapkamız da yok, fötrümüz de yok. Birilerinin bunu iyi görmesi lazım."

Fötrsüz, şapkasız bir siyaseti hayata geçirdiklerini, Türkiye'nin ekonomisinin artık dışarıdan ve içeriden manipülasyonlarla, birtakım müdahalelerle krizlere girecek bir ekonomi olmadığını vurgulayan Bozdağ, "Anayasanın fırlatılmasıyla her şeyin akla takla olduğu bir Türkiye'yi arzu etseler de geri getiremezler. Kriz duasına çıkanlar, kriz için yapmadıklarını komayanlar bilsinler ki ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'yi yeni krizlerin kucağına atamayacaklardır. Çünkü Türk ekonomisi artık her türlü müdahaleye karşı, her türlü operasyona karşı dayanıklı hale gelmişitir. Türkiye'nin siyaseti de öyle olmuştur. Türkiye'nin demokrasisi de güçlenmiştir. Türkiye'de milli iradeye saygı da güçlenmiştir. Türkiye'nin hukuku da güçlenmiştir. Her alanda Türkiye dünle mukayese edilemeyecek oranda değişimler yaşadı" şeklinde konuştu.

Türklerin yurt dışında artık sadece iş gücü olarak değil, iş adamları olarak da bulunduğunu vurgulayan Bozdağ, bunun somut örneğinin MÜSİAD olduğunu ifade etti.

Türk iş adamlarının yurt dışındaki başarılarını anlatan Bozdağ, Türkiye'de oluşan öz güvenin Türk insanını kuşattığını ve onların dünyanın dört bir yanında daha büyük başarılara imza atmasına yol açtığını kaydetti.

"Türkiyemiz, dünyanın parlayan bir yıldızıdır. Her açıdan kıyaslanmayacak derecede güçlenen bir Türkiye vardır" diyen Bozdağ, "Bundan memnun ve gurur duyan olduğu gibi, rahatsız olan, huzursuz olan, uykuları kaçanlar da vardır. Biz onları da biliyoruz. Ama bizim derdimiz, birilerinin uykularını kaçırmak değil, memnun olanların memnuniyetini çoğaltmak, iftihar edenlerin alnı ak, başı dik, Almanya'da ve Avrupa'nın başka yerlerinde, Anadolu'nun kentlerinde, dünyanın dört bir yanında gezmesini sağlamaktır. Onun için gayretimiz, çabamız devam etmektedir" şeklinde konuştu.

-"Yurt dışındaki Türkler, Türkiye'nin gücü"

Yurt dışında yaklaşık 6,5 milyon Türk'ün yaşadığını ve bunların hepsinin Türkiye'nin gücü olduğunu vurgulayan Bozdağ, yıllar önce iş gücü düşüncesiyle yurt dışına giden Türklerin, bugün bulundukları ülklerde hayatın her alanında büyük hikayeler yazdıklarını ve büyük kahramanlıklar ortaya koyduklarını kaydetti.

Bu ülkelerin güçlü olmasında Türk insanının da alın teri olduğunu belirten Bozdağ, Türkiye'nin güçlenmesinde de yurt dışında yaşayan Türklerin katkısı bulunduğunu ifade etti.

Bozdağ, yurt dışında yaşayanların arkasında 76 milyonuyla güçlü bir Türkiye'nin bulunduğunu belirterek, "Biz, milletimizin her bir ferdinin ayağına batan dikenin kendi ayağımıza batmış gibi acısını hisseden bir medeniyet anlayışının temsilcileriyiz" şeklinde konuştu.

Etkinlik, yapılan yemek duasıyla sona erdi.

Kaynak: AA