"türk Kızılayı Helal Kan Üretecek" Haberleri
ANKARA - Türk Kızılayının, Plazma Fraksinasyonu Projesi ile Türkiye'de de kullanılan ve yurt dışından ithal edilen bazı kan ilaçlarının, toplumun kendi kanından elde edilecek bileşenlerle üretilebileceğini bildirdi.
Türk Kızılayından yapılan açıklamada, bazı basın organlarında, Plazma Fraksinasyonu Projesine ilişkin "Türk Kızılayı Helal Kan Üretecek" şeklinde haberler yayımlandığı belirtildi.
Kaynağını sadece insanların oluşturduğu kanın yapay üretilemediği ifade edilen açıklamada, bu nedenle Türk Kızılayının kan üretmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı vurgulandı.
Türk Kızılayının, sadece gönüllülerden aldığı kan bağışlarını, gerekli süreçlerden geçirerek ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunduğuna işaret edilen açıklamada, "Plazma Fraksinasyonu Projesi ile ülkemizde de kullanılan ve yurt dışından ithal edilen bazı kan ilaçları, toplumumuzun kendi kanından elde edilecek bileşenlerle üretilebilecek. Böylece yurt dışına bağlılık ortadan kalkacaktır. Elde edilecek kan ilaçları, İslam ülkelerine de ihraç edilebilecek nitelikte olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Güvenli Kan Temini" programı kapsamında 2005'ten beri yürütülen çalışmalar sonucunda, kan bağışı sayısının 305 bin 324'ten 2012'de 1 milyon 469 bin 807 üniteye çıkarıldığı kaydedildi.
Türkiye'nin 2 milyon ünitenin üzerinde kan bağışına ihtiyacı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kan bağışlarıyla toplanan tam kanların eritrosit, trombosit ve plazma olarak bileşenlerine ayrılarak kullanıldığı bildirildi.
Tam kan bağışı ihtiyacının halen devam ettiği belirtilerek, "Güvenli Kan Temini" programı kapsamındaki çalışmaların Avrupa Birliği Kan Bankacılığı standartları esas alınarak sürdürüldüğü ifade edildi.
Son yıllarda Avrupa Birliği Kan Tedarik Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi ile bu alandaki yatırım ve ilerlemelerin daha da hız kazandığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu bileşenlerden plazma, hastanelerde hastalarımızda kullanılmakla dünyada, plazma işleyen tesisler aracılığıyla ilaç hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Plazmadan, bağışıklık sistemleri desteklenmesi veya düzenlenmesi gereken hastalar için kullanılan 'immünglobulinler ',kalıtsal eksiklik nedeniyle kanaması durmayan hastalar için kullanılan 'pıhtılaşma faktörleri", çok kan kaybedilen ağır yaralanmalar ve karaciğer yetmezliği gibi durumlarda kullanılan 'albümin' ve benzeri ilaçlar elde edilebilmektedir. Bu ilaçların büyük çoğunluğunun da tek kaynağı insan plazmasıdır. Ülkemiz bu ilaçlar açısından yurt dışına bağımlı durumdadır. Plazma Fraksiyonasyon sanayi olarak isimlendirilen bu alanın kendine has katı kuralları vardır. Tam kandan elde edilerek hastanelerde hali hazırda kullanılan plazmalara göre daha katı ve farklılık gösterebilen standartlar uygulanmaktadır. Dünyada insan plazmasını işleme yoluyla ilaç elde etme teknolojisine sahip kuruluş sayısı sınırlıdır."
Toplanan tam kanlardan elde edilen plazmaların, ilgili sanayinde kullanılabilecek kalite standartlarında olmasına yönelik hazırlıkların sürdüğü bildirilen açıklamada, "Yatırımlar sonucunda, plazma işleme tesisinde ham madde şeklinde kullanılmaya uygun nitelikte plazma hazır bulunacağı için hızla ilaç üretimine geçilebilmesi mümkün olabilecek" ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: AA
Kaynağını sadece insanların oluşturduğu kanın yapay üretilemediği ifade edilen açıklamada, bu nedenle Türk Kızılayının kan üretmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı vurgulandı.
Türk Kızılayının, sadece gönüllülerden aldığı kan bağışlarını, gerekli süreçlerden geçirerek ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunduğuna işaret edilen açıklamada, "Plazma Fraksinasyonu Projesi ile ülkemizde de kullanılan ve yurt dışından ithal edilen bazı kan ilaçları, toplumumuzun kendi kanından elde edilecek bileşenlerle üretilebilecek. Böylece yurt dışına bağlılık ortadan kalkacaktır. Elde edilecek kan ilaçları, İslam ülkelerine de ihraç edilebilecek nitelikte olacaktır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Güvenli Kan Temini" programı kapsamında 2005'ten beri yürütülen çalışmalar sonucunda, kan bağışı sayısının 305 bin 324'ten 2012'de 1 milyon 469 bin 807 üniteye çıkarıldığı kaydedildi.
Türkiye'nin 2 milyon ünitenin üzerinde kan bağışına ihtiyacı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, kan bağışlarıyla toplanan tam kanların eritrosit, trombosit ve plazma olarak bileşenlerine ayrılarak kullanıldığı bildirildi.
Tam kan bağışı ihtiyacının halen devam ettiği belirtilerek, "Güvenli Kan Temini" programı kapsamındaki çalışmaların Avrupa Birliği Kan Bankacılığı standartları esas alınarak sürdürüldüğü ifade edildi.
Son yıllarda Avrupa Birliği Kan Tedarik Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi ile bu alandaki yatırım ve ilerlemelerin daha da hız kazandığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu bileşenlerden plazma, hastanelerde hastalarımızda kullanılmakla dünyada, plazma işleyen tesisler aracılığıyla ilaç hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Plazmadan, bağışıklık sistemleri desteklenmesi veya düzenlenmesi gereken hastalar için kullanılan 'immünglobulinler ',kalıtsal eksiklik nedeniyle kanaması durmayan hastalar için kullanılan 'pıhtılaşma faktörleri", çok kan kaybedilen ağır yaralanmalar ve karaciğer yetmezliği gibi durumlarda kullanılan 'albümin' ve benzeri ilaçlar elde edilebilmektedir. Bu ilaçların büyük çoğunluğunun da tek kaynağı insan plazmasıdır. Ülkemiz bu ilaçlar açısından yurt dışına bağımlı durumdadır. Plazma Fraksiyonasyon sanayi olarak isimlendirilen bu alanın kendine has katı kuralları vardır. Tam kandan elde edilerek hastanelerde hali hazırda kullanılan plazmalara göre daha katı ve farklılık gösterebilen standartlar uygulanmaktadır. Dünyada insan plazmasını işleme yoluyla ilaç elde etme teknolojisine sahip kuruluş sayısı sınırlıdır."
Toplanan tam kanlardan elde edilen plazmaların, ilgili sanayinde kullanılabilecek kalite standartlarında olmasına yönelik hazırlıkların sürdüğü bildirilen açıklamada, "Yatırımlar sonucunda, plazma işleme tesisinde ham madde şeklinde kullanılmaya uygun nitelikte plazma hazır bulunacağı için hızla ilaç üretimine geçilebilmesi mümkün olabilecek" ifadeleri kullanıldı.