Sağlık Turizmi İçin Türkiye'ye Gelen Turist Sayısı 4 Yılda 3 Katına Çıktı
ANKARA - Yeşim Sert Karaaslan - Sağlık turizmi için Türkiye'ye gelen turist sayısı 4 yılda 3 katına çıktı. 2023 yılında yabancı hasta sayısının 2 milyona çıkması ve yaklaşık 20 milyar dolar gelir sağlanması hedefleniyor.
Türkiye Sağlık Turizmi Derneği Genel Sekreteri Enginer Birdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sağlık turizminde çok önemli bir noktaya geldiğini ve zaman içinde dünya genelinde bu alanda adını yazan bir ülke olacağını söyledi.
Sağlık turizminin ülkeler için ekonomik gelir kaynağı olmasının yanı sıra tanıtım anlamında önem taşıdığını ifade eden Birdal, bu sayade tek seferde iki çıktının alınabileceğinin altını çizdi. Birdal, bu nedenle sağlık turizminin geliştirilmesi için her türlü alt yapının tamamlanması gerektiğini, alanın mutlaka geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından bu kapsamda ilk adımın 2004 yılında "Kamu Hastaneleri Yurtiçi ve Yurtdışı Özel Sigorta Şirketlerine Farklı Ücret Tarifesi Hakkında Genelge" ile atıldığını anlatan Birdal, "Ancak Haziran 2011/41 nolu genelge ve devamında yapılan çalışmalar ile kamu hastanelerinde sağlık turizmi kapsamında sunulacak sağlık hizmetlerini kurala bağladı. Bu hizmetler için Yurtdışı Hasta İl Koordinasyon Merkezleri ve Yurtdışı Hasta Birimleri kuruldu" dedi.
-Ülkeye gelen sağlık turistinde Almanlar ilk sırada
Birdal, o tarihten bugüne yıllara göre Türkiye'ye sağlık turizmi için gelen kişi sayısının her yıl arttığını, 2008'de 74 bin, 2009'da 92 bin, 2010'da 110 bin, 2011'de 155 bin olan sağlık turizmi için Türkiye'ye gelen turist sayısının 2012'de 262 bine yükseldiğini dile getirdi.
Birdal, 2011 verilerine göre ülkelere göre sağlık turisti sayısının dağılımında Almanya'nın ilk sırada yer aldığını, onu sırasıyla Bulgaristan, Azerbaycan, Irak, Romanya, Libya, İngiltere, Hollanda, Rusya ve ABD'nin izlediğini söyledi.
Acil hizmet sunumunda ise Türkiye'ye gelen hasta profilinde yine ilk sıranın Almanya'ya ait olduğunu dile getiren Birdal, ikinci sırada Rusya'nın ve ardından Hollanda, Azerbaycan, Fransa, Gürcistan, Irak, Ukrayna, Belçika ve İran'ın geldiğini belirtti.
Birdal, sağlık turizminde 2015'te yaklaşık 500 bin yabancı hastanın hedeflendiğini belirterek, "Bundan ülkenin 7 milyar dolar gelir elde etmesi öngörülüyor. 2023'te de yabancı hasta sayısının 2 milyona çıkması ve yaklaşık 20 milyar dolar gelir sağlanması amaçlanıyor" diye konuştu.
Birdal, turistlerin Türkiye'de aldıkları tedaviler için de kardiyoloji-kardiyovasküler cerrahi uygulamalarının birinci sırada yer aldığını aktardı. Daha sonra en sık göz, diş ve ortopedi branşlarının ağırlık kazandığını ifade eden Birdal,"Bunu plastik cerrahi, onkoloji, beyin cerrahisi izliyor" diye konuştu.
-"Sağlık turistinin algısı değişmeli"
Birdal, sağlık turizmi için ülkeye gelen hasta sayısını artırmak için öncelikle sağlık turistinin algısının değişmesi, tanınırlık ve markalaşmanın sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, hastanın iyi, hızlı ve doğru değerlendirilmesi ve geri ödeme kurumlarının işleyişinin kavranması provizyonun sorunsuz olarak sağlanmasının önemine işaret etti.
Uygun reklam ve pazarlama yöntemlerinin de geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Birdal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bölgeye ve ülkeye özel tanıtım ve pazarlama yapılmalı. Tanıtım ve pazarlamada etkinliklerden faydalanma sağlanmalı. Sponsorluk, fuar ve sergilere katılıma özen gösterilmeli. Yüz yüze görüşmeler yapılmalı, elçilikler, konsolosluklar ve ticaret ateşeler ile görüşülmeli, hasta dernekleri ile temas kurulmalı, aracı kurum hizmetlerinden yararlanılmalı, reklama ağırlık verilmeli, dış basın mensuplarıyla çalışılmalı, internet ve sosyal medya etkin kullanılmalı, internet reklamları verilmeli."
Kaynak: AA
Sağlık turizminin ülkeler için ekonomik gelir kaynağı olmasının yanı sıra tanıtım anlamında önem taşıdığını ifade eden Birdal, bu sayade tek seferde iki çıktının alınabileceğinin altını çizdi. Birdal, bu nedenle sağlık turizminin geliştirilmesi için her türlü alt yapının tamamlanması gerektiğini, alanın mutlaka geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından bu kapsamda ilk adımın 2004 yılında "Kamu Hastaneleri Yurtiçi ve Yurtdışı Özel Sigorta Şirketlerine Farklı Ücret Tarifesi Hakkında Genelge" ile atıldığını anlatan Birdal, "Ancak Haziran 2011/41 nolu genelge ve devamında yapılan çalışmalar ile kamu hastanelerinde sağlık turizmi kapsamında sunulacak sağlık hizmetlerini kurala bağladı. Bu hizmetler için Yurtdışı Hasta İl Koordinasyon Merkezleri ve Yurtdışı Hasta Birimleri kuruldu" dedi.
-Ülkeye gelen sağlık turistinde Almanlar ilk sırada
Birdal, o tarihten bugüne yıllara göre Türkiye'ye sağlık turizmi için gelen kişi sayısının her yıl arttığını, 2008'de 74 bin, 2009'da 92 bin, 2010'da 110 bin, 2011'de 155 bin olan sağlık turizmi için Türkiye'ye gelen turist sayısının 2012'de 262 bine yükseldiğini dile getirdi.
Birdal, 2011 verilerine göre ülkelere göre sağlık turisti sayısının dağılımında Almanya'nın ilk sırada yer aldığını, onu sırasıyla Bulgaristan, Azerbaycan, Irak, Romanya, Libya, İngiltere, Hollanda, Rusya ve ABD'nin izlediğini söyledi.
Acil hizmet sunumunda ise Türkiye'ye gelen hasta profilinde yine ilk sıranın Almanya'ya ait olduğunu dile getiren Birdal, ikinci sırada Rusya'nın ve ardından Hollanda, Azerbaycan, Fransa, Gürcistan, Irak, Ukrayna, Belçika ve İran'ın geldiğini belirtti.
Birdal, sağlık turizminde 2015'te yaklaşık 500 bin yabancı hastanın hedeflendiğini belirterek, "Bundan ülkenin 7 milyar dolar gelir elde etmesi öngörülüyor. 2023'te de yabancı hasta sayısının 2 milyona çıkması ve yaklaşık 20 milyar dolar gelir sağlanması amaçlanıyor" diye konuştu.
Birdal, turistlerin Türkiye'de aldıkları tedaviler için de kardiyoloji-kardiyovasküler cerrahi uygulamalarının birinci sırada yer aldığını aktardı. Daha sonra en sık göz, diş ve ortopedi branşlarının ağırlık kazandığını ifade eden Birdal,"Bunu plastik cerrahi, onkoloji, beyin cerrahisi izliyor" diye konuştu.
-"Sağlık turistinin algısı değişmeli"
Birdal, sağlık turizmi için ülkeye gelen hasta sayısını artırmak için öncelikle sağlık turistinin algısının değişmesi, tanınırlık ve markalaşmanın sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, hastanın iyi, hızlı ve doğru değerlendirilmesi ve geri ödeme kurumlarının işleyişinin kavranması provizyonun sorunsuz olarak sağlanmasının önemine işaret etti.
Uygun reklam ve pazarlama yöntemlerinin de geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Birdal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bölgeye ve ülkeye özel tanıtım ve pazarlama yapılmalı. Tanıtım ve pazarlamada etkinliklerden faydalanma sağlanmalı. Sponsorluk, fuar ve sergilere katılıma özen gösterilmeli. Yüz yüze görüşmeler yapılmalı, elçilikler, konsolosluklar ve ticaret ateşeler ile görüşülmeli, hasta dernekleri ile temas kurulmalı, aracı kurum hizmetlerinden yararlanılmalı, reklama ağırlık verilmeli, dış basın mensuplarıyla çalışılmalı, internet ve sosyal medya etkin kullanılmalı, internet reklamları verilmeli."