Akşit; “çıraklık Sorunu Hat Safhada”

Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AYESOB) Başkanı Hulusi Akşit, Aydın’da yaşanan çırak sıkıntısının had safhaya ulaştığını belirterek mesleki eğitime ağırlık verilmesini istedi.

Akşit; “çıraklık Sorunu Hat Safhada”
Ülkemizde okuma hastalığının başladığını söyleyen Akşit, 20 yıl sonra sanayide eleman ve dükkan bulunamayacağını ileri sürdü. Akşit, “Bugün Türkiye’de 81 ilde çıraklık okulunu bitirip ustalık belgesi elinde olan ve işsiz olan bir tek kişi bile yok. Çıraklık okulu bitiip ‘ben işsizim’ diye İşkur’a müracaat eden olduğunu sanmıyorum. Fakat bu okul şimdi talebe bulamıyor. Bundan 2 sene önce 15 yaşında 5 bin çocuk işe alacağım dedim. Hiç kimse umursamadı yine olmadı. Şu an 16 tane çıraklık okulumuz var. Bin 422 mezun verdik. Bunun 210 tanesi bize geldi. 649’u fabrikalarda işe başladı” şeklinde konuştu.

Çıraklık okulunda yetişip usta olanlar ve kendi işini kurup yanında eleman çalıştıranların çok değerli insanlar olduğuna değinen Akşit, “Başkalarına meslek öğretmek, emek kapısı sağlamak ve yuva kurmalarına yardımcı olmak bu insanları benim gözümde daha değerli kılıyor” dedi

Bu ustaların hepsinin Ahi Evran geleneğine göre tezgahtan yetiştiğini vurgulayan Akşit, Aydın’daki büyük fabrikaların bugünlere gelmesinde işçilerin tezgahlarda yetişmesinin büyük katkısı olduğunu savundu.

“AHİ EVRAN GELENEĞİ KAYBOLUYOR”
Türkiye’deki üniversitelerin bir an önce masaya yatırılması gerektiğini vurgulayan Akşit, sadece yazılı imtihanlarla bir şeylerin öğrenilemeyeceğini ve mutlaka pratik yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ahi Evran geleneğinde her şeyin pratikten geldiğini ifade eden Akşit, “ Ahi Evran geleneği kayboluyor. 60-70 saatlik eğitimle öğrenilmek istenen işte başarılı olamazsınız. Örneğin bir tornacı bir kuaför 6-7 yılda zor yetişiyor. Sadece üniversite diploması almakla iş bitmiyor. Ama çıraklık okulundan mezun bir genç hiçbir iş aramadan hemen iş buluyor. Tabi ki üniversitelerdeki eğitim de çok önemli. Ancak bir işin öğrenilmesi için pratik yapılması gerekir. Hukukçunun okulu adliye, tıpçının okulu hastanedir” dedi.

Kaynak: İHA