Bekir Bozdağ'dan Almanya Başbakanı Merkel'e Seçim Göndermesi

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Merkel, Avrupa'da ve Almanya'da yaşayan milyonlarca Türk vatandaşını ayrıştıran bir yaklaşım ortaya koyuyor.

Olumsuz yaklaşımların cevabını Türkler de meşru platformlarda verecektir. Sandıkta oy hakkı olanlar bunu değerlendirecektir" dedi.

TGRT Haber'e konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu olayların kendiliğinden olacak hadiseler olmadığı çok açık. Türkiye'nin pek çok ilinde insanlar eş zamanlı sokağa çıkıyor, aynı zamanda Avrupa'nın bazı kentlerinde ve Amerika'da çıkıyorlar. Ellerindeki pankartlar, afişler, flamalar, bez parçaları hepsinde aynı, sloganlar ve ortaya konan fikirlerin hepsi aynı. Bakıyorsunuz medya eş zamanlı devreye giriyor" diye konuştu.

Bazı kesimlerin güçlü bir AK Parti iktidarının oluşmasından rahatsız olduklarını belirten Bozdağ, "Bunlar sanat çevresinde de var, medya çevresinde de, siyasette de var. Zaten illegal örgütlerin hepsi taşeron örgütler. Onlar bugüne kadar birilerinin tetikçiliğini yaptılar. Bundan sonra da aynı minvalde devam ediyorlar. Ekonomisi güçlü, dışarıda itibarı ve nüfuzu, kuvveti ve kudreti yüksek bir Türkiye'den rahatsız olan kesimler var. Türkiye'de öyle şeyler var ki, aynı gemide olmalarına rağmen 'AK Parti gitsin de Türkiye ne zarar görürse görün, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları gitsin de Türkiye ne zarar görürse görsün' düşüncesindeler" ifadelerini kullandı.

"ESAS DURUŞA GEÇEN HÜKÜMETLER İSTİYORLAR"
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in iç politika malzemesi olarak "Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinin önüne takoz koyan ve fasıl açılmayacağını ve adeta Türkiye'nin Avrupa'da yerinin olmadığını seçim beyannamesinde de olsa deklare eden bir açıklama" yaptığını hatırlatan Bozdağ, "CHP Genel Başkanı da ona akıl veriyor. 'Sen onlara onu deme de şöyle şöyle söyle. Böyle söylersen Türkiye'de daha fazla taraftarın olur' diye akıl veriyor. Bunun karşısında durması lazımken bu karardan sevinen, 'Türkiye zarar görüyor' diye üzülecek yerde 'Bizim derdimiz Türk milletiyle değil, AK Parti iktidarıyla' diye bir açıklama yapın şeklinde Merkel'e akıl veriyor. CHP'nin Almanya'daki bazı vakıflardaki işbirliğine ilişkin bir takım bilgiler kamuoyuna yansıdığında 'Bunlar nedir?' diye o zaman da sorduk. Ama şimdi görüyoruz ki el ele bir hareket var. Deniz Feneri hadisesinde de Kılıçdaroğlu'yla Almanya el ele bir başka hareketin içerisindeydi, daha sonra bir takım şeylere baktığınızda yine aynı. Kılıçdaroğlu, Almanya Başbakanı'yla el ele tutuşurken acaba Türkiye'nin menfaatlerini mi düşünüyor, Türk milletinin çıkarlarını mı düşünüyor, yoksa başka menfaatler mi düşünüyor. Onu kamuoyuna açıklaması lazım. Sayın Merkel de konuştu.

Avrupa'da ve Almanya'da yaşayan milyonlarca Türk var. Merkel, bunları ayrıştıran bir yaklaşım ortaya koyuyor. Tabi seçimler var. Elbette ki Türklere karşı ortaya konan olumsuz yaklaşımların cevabını Türkler de meşru platformlarda verecektir. Sandıkta oy hakkı olanlar bunu değerlendirecektir" diye konuştu

Bozdağ, bazı kesimlerin "esas duruşa geçen hükümetler" istediğini vurgulayarak, "Bir takım çevreler, faizden, ranttan yıllar yılı sermaye yaptılar. Şimdi bunun yolları kapandı" dedi.

"DURANLARA DEĞİL YÜRÜYENLERE İHTİYAÇ VAR"
"Duran adam durabilir bizim ona diyecek bir şeyimiz yok ama Türkiye'de duranlara değil, yürüyenlere ihtiyacı var" diyen Bozdağ, "Bize yürümek de yetmez, koşanlara ihtiyaç var. Biz gece gündüz demeden çalışacağız, didineceğiz Türkiye için üreteceğiz, Türkiye'nin büyümesi için çalışacağız" şeklinde konuştu

Olaylara bakıldığında meydanda gezen insanların giydikleri ayakkabı ve kıyafetlerden, oturdukları mekanlara bakıldığında arka plandaki fotoğrafın ortaya çıktığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bunlar bir yandan 'Sermaye düşmanıyız' diyorlar. Bazı dizilerde milyar liralar alıyorlar. Başka yerlerde büyük sermaye yapılarında, milyarlarca liralık konutlarda oturuyorlar. Şimdi görüyoruz, bambaşka şeyler söylüyorlar. Bu bir ayıptır, ikiyüzlülüktür, utançtır aslında. Hem sermayenin göbeğinde olacaksınız hem sermayeye taşeronluk yapacaksınız, sermayenin emir erliğini yapacaksınız, sonra çıkıp 'Ben sosyal demokratım, sosyal adalet, emperyalizme karşı omuz omuza' diyeceksiniz. Emperyalizmin taşeronluğunu, tetikçiliğini yapacaksınız, sonra da faiz lobisinin, alkol lobisinin uğruna meydanlara çıkacaksınız. Güdülen Türkiye, güdülen başbakan istiyorlar. Bu iktidarı bu Tayyip Bey olduğu sürece kimse güdemeyecek."
Kaynak: İHA