Ak Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı (1)

Düğmeye basış dışarıdan. Arka plandaki şiddet, öfke, nefret gizlenmeye çalışılıyor. Perdenin önü başka, arkası başka. Ön tarafta ağaç var, çevre var, arkasında ise şiddet var, yakma var, yıkma var" dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Gezi Parkı olaylarına değindi.

Taksim'de gezi parkı bahanesiyle büyük bir açık hava tiyatrosu kurulduğunu ifade eden Erdoğan, sahnenin önünde samimi duygularla oraya gelmiş insanlarla birlikte art niyetli kişilerin, fırsatçıların, olayları provoke etmek için hazırlıklı kişilerin olduğunu da bildiklerini ifade ederek, bunların illegal örgütlerle, terör örgütleriyle bağlantılı insanlar olduğunu dile getirdi. Bu tiyatronun perdesinin arkasında, öndekinin aksine çok farklı bir tablo bulunduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi:
"2 haftayı aşkın süredir hem Türkiye'ye, hem dünyaya sadece sahnenin önü gösteriliyor. Bu düğmeye nereden basıldı? Gezi parkı bu işin sadece enstrümanıdır. Düğmeye basış dışarıdan. Arka plandaki şiddet, öfke, nefret gizlenmeye çalışılıyor. Perdenin önü başka, arkası başka. Ön tarafta ağaç var, çevre var, arkasında ise şiddet var, yakma var, yıkma var. Ama dikkat edin perdenin arkasından bahseden kimse yok. Konuşsanıza bunu. AKM'nin önüne, Atatürk anıtına asılan paçavraları konuşsanıza. Gazi Mustafa Kemal'in bir araya gelemeyeceği paçavralarla bunları bir araya getirenlere karşı niye tavır almıyorsunuz? Perdenin arkasında neler döndüğünü gösteren yok. Perdenin arkasında oynanan oyundan, kurulan tuzaktan bahseden yok. Ulusal medyaya şunu açık açık söylüyorum. Biz bu medyaya karşı şerbetliyiz."
Bu sabah bir televizyon programında Bülent Ersoy'u dinlediğini, Ersoy'un 'sandıkla gelen sandıkla gider dedi, sandıkta hesabını sorun' dediğini anlatan Erdoğan, "Aklı selimin yolu bir. 'Benim oyumla çobanın oyu bir mi ','seçim tanımam, referandum tanımam, hukuk tanımam' diyen varsa onlar da kusura bakmasın. Şimdi ana muhalefet ve diğerleri hemen halk oylaması olmaz demeye başladılar. Yargıya inanmazsın, halkın verdiği karara inanmazsın, neye inanırsın? Herhalde sonunda bizim verdiğimiz karara inanacaklar, başka çare yok" diye konuştu.