Lalenin Ovayla Buluştuğu Kent Açıklaması
Sabri Yıldırım - Doğal, tarihi ve kültürel değerleriyle önemli bir turizm potansiyeline sahip Muş, Urartulardan başlayan köklü bir tarihe de ev sahipliği yapıyor.
Tarihi köprüleri, camileri, kiliseleri, kaleleri, yaylaları, gölleri, ovası, lalesi, zengin florası ve el değmemiş doğal güzelliği ile bölgenin turizm merkezlerinden biri olmaya aday gösterilen Muş, çözüm süreciyle çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlamayı hedefliyor.
Muş Ovası'nın kenarında kurulan şehrin, simgesi olan ve ilkbahar mevsiminde 15 gün süresince açan Muş Lalesi ise ovayı adeta kırmızıya boyuyor.
Tarım faaliyetlerinin genişlemesiyle yaşam alanı küçülen Muş Lalesi'nin neslinin devamı için, bulunduğu alanlar koruma altında tutuluyor.
-Murat Köprüsü-
Muş-Varto karayolunda bulunan ve Selçuklu mimarisi olan 12 gözlü Murat Köprüsü, kentin turizmi açısından büyük bir öneme sahip. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen tarihi köprü de beyaz mermerden bir kitabe bulunuyor.
1977'de yapılan restorasyonun ardından 143 metrelik boyuyla muhteşem bir görüntü oluşturan köprü, kente gidenlerin görmek istediği yerlerin başında gelmektedir.
-Hamurpet gölleri-
Varto ilçesinin kuzeybatısında bulunan ve dik kayalarla çevrili olan Büyük Hamurpet ve Küçük Hamurpet gölleri, her mevsim ziyaretçilerini büyülüyor.
Volkanik olayların ardından meydana gelen göller aynalı sazana ev sahipliği yaparken, ördek, kaz, turna ve kunduz gibi yaban hayvanlarının konaklama alanını oluşturuyor.
-Çengilli Kilisesi-
Yaygın beldesinde bulunan ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılan Çengilli Kilisesi, ilk dönemlerde ateş tapınağı olarak kullanılmış.
Roma döneminden sonra, Sasaniler tarafından Hristiyanların ibadethanesine dönüştürülen kilise, beşik tonozlarla örtülüdür. Kesme taşlardan üç kubbe ve sivri kemerli taç kapıya sahip kilise, her yıl çok sayıda turisti ağırlamaktadır.
Ayrıca kentteki, Selçuklu Mezarlığı, Haspet Kalesi, Kepenek Kilisesi, Malazgirt Kalesi, uzun yıllardır kullanılmayan yaylaları ile Kaz ve Kazan gölleri de görülmeye değer yerler arasındadır.
Yayıncı: Levent Harman
Kaynak: AA
Muş Ovası'nın kenarında kurulan şehrin, simgesi olan ve ilkbahar mevsiminde 15 gün süresince açan Muş Lalesi ise ovayı adeta kırmızıya boyuyor.
Tarım faaliyetlerinin genişlemesiyle yaşam alanı küçülen Muş Lalesi'nin neslinin devamı için, bulunduğu alanlar koruma altında tutuluyor.
-Murat Köprüsü-
Muş-Varto karayolunda bulunan ve Selçuklu mimarisi olan 12 gözlü Murat Köprüsü, kentin turizmi açısından büyük bir öneme sahip. Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen tarihi köprü de beyaz mermerden bir kitabe bulunuyor.
1977'de yapılan restorasyonun ardından 143 metrelik boyuyla muhteşem bir görüntü oluşturan köprü, kente gidenlerin görmek istediği yerlerin başında gelmektedir.
-Hamurpet gölleri-
Varto ilçesinin kuzeybatısında bulunan ve dik kayalarla çevrili olan Büyük Hamurpet ve Küçük Hamurpet gölleri, her mevsim ziyaretçilerini büyülüyor.
Volkanik olayların ardından meydana gelen göller aynalı sazana ev sahipliği yaparken, ördek, kaz, turna ve kunduz gibi yaban hayvanlarının konaklama alanını oluşturuyor.
-Çengilli Kilisesi-
Yaygın beldesinde bulunan ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılan Çengilli Kilisesi, ilk dönemlerde ateş tapınağı olarak kullanılmış.
Roma döneminden sonra, Sasaniler tarafından Hristiyanların ibadethanesine dönüştürülen kilise, beşik tonozlarla örtülüdür. Kesme taşlardan üç kubbe ve sivri kemerli taç kapıya sahip kilise, her yıl çok sayıda turisti ağırlamaktadır.
Ayrıca kentteki, Selçuklu Mezarlığı, Haspet Kalesi, Kepenek Kilisesi, Malazgirt Kalesi, uzun yıllardır kullanılmayan yaylaları ile Kaz ve Kazan gölleri de görülmeye değer yerler arasındadır.
Yayıncı: Levent Harman