Sayıştay’ın Kuruluşunun 151. Yıldönümü

Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Sayıştay raporlarının TBMM’ye sunulmadığı iddiasıyla ilgili, “Raporların sunulmaması durumu önceden beri sunulan raporların hazırlanmasında oluşmuş bir aksama değildir.

Hukuki anlamda Sayıştay raporu tamamlanamadığı için, Rapor Değerlendirme Kurulunun karı gereğince TBMM’ye gönderilememiştir. Yaşanan süreçte Sayıştay’ın herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmamaktadır” dedi.

Sayıştay’ın 151. Kuruluş Yıldönümü çerçevesinde Sayıştay Konferans Salonu’nda tören düzenlendi.

Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Sayıştay Başkanı Recai Akyel ve çok sayıda yüksek yargı mensubu katıldı.

Törende konuşan Sayıştay Başkanı Recai Akyel, devletin olduğu, vatandaştan verginin toplandığı, kamu harcamasının yapıldığı, bütçe uygulamasının bulunduğu her toplumda Sayıştay’ın var olduğunu söyledi.

Bütün toplumlarda kamu kaynağı kullanan her kişinin, kamu kaynağını nasıl kullandığının hesabını vermekte olduğunu belirten Akyel, BM teşkilatının yanı sıra, en fazla üyesi olan uluslararası örgüt olarak ve BM teşkilatı ile sıkı işbirliği içinde olan Dünya Sayıştaylar Birliği (INTOSAI) Sayıştaylar için küresel düzeyde kabul görmüş kurallar ve standartları belirlediğini kaydetti.

INTOSAI’nin, hem denetimin nasıl yapılacağı ile ilgili denetim standartlarını, hem de denetçilerin nasıl davranacağı ile ilgili etik kuralları belinlediğini ifade eden Akyel, ülke Sayıştaylarının da uluslararası düzeyde sıkı işbirliği ağı bulunduğunu söyledi.

BM teşkilatının, Sayıştayların kendi ülkeleri için önemli olduğunun farkında olduğunu dile getiren Akyel, BM teşkilatının 22 Aralık 2011 tarihli ve 91 Sayılı Genel Kurul, Kararının “Sayıştayların güçlendirilmesi yoluyla kamu yönetiminin verimliliğinin, hesap verebilirliğinin, etkinliğinin ve saydamlığının arttırılması” hakkında olduğunu belirterek, “Üye ülkelerin bu karara uymaları beklenmektedir” dedi.

“SAYIŞTAY İKİ FONKSİYONU OLAN ANAYASAL KURUMDUR”
“Kamuda hesap verme sorumluluğu ve mali saydamlık esasları çerçevesinde, kamu idarelerinin etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak çalışması ve kamu kaynaklarının öngörülen amaç, hedef, kanunlar ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olarak elde edilmesi, muhafaza edilmesi ve kullanılması için; Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapılacak denetlemeleri yapmakta, sorumluların hesap ve işlemlerini yargılama yoluyla kesin hükme bağlamakta ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve kesin hükme bağlama işlerini yapmaktadır” diyen Akyel, “Sayıştay’ın görev-yetki ve sorumlulukları başta Anayasa olmak üzere 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile, 6085 sayılı Sayıştay Kanununda ve ayrıca ilgili değişik Kanunlarda yer almıştır. Sayıştay iki fonksiyonu olan Anayasal kurumdur. Sayıştay, TBMM adına kamu kaynaklarının denetlenmesi ve raporlanması fonksiyonu yönüyle bir yüksek denetleme kurumu, hesapların kesin hükme bağlanması fonksiyonu yönüyle de bir hesap mahkemesidir” diye konuştu.

“6085 SAYILI SAYIŞTAY KANUNDA SAYIŞTAY DENETİM TÜRLERİ DÜZENLENMİŞTİR”
Sayıştay denetiminin, uygunluk denetimi, mali denetim ve performans denetiminden oluştuğunu vurgulayan Akyel, uygunluk denetiminin, kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti olduğunu kaydetti.

Mali denetimin ise kamu idarelerinin mali rapor ve tablolarının, bunlara dayanak oluşturan ve ihtiyaç duyulan her türlü belgelerin değerlendirilerek, bunların güvenilirliği ve doğruluğu hakkında görüş bildirmesi, mali yönetim ve iç kontrol sistemlerinin değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Akyel, “Performans denetimi; hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi suretiyle gerçekleştirilir. Sayıştay yaptığı denetimler sonucu, yargı raporu, mali rapor ve performans raporu düzenler. Birer hesap mahkemesi olarak Sayıştay Dairelerin yargısal kararı için düzenlenen yargılamaya esas raporlar, Sayıştay’da sonuçlandırılır. Diğer raporlar TBMM’ye sunulur. TBMM’ye sunulması gereken raporlar 6085 sayılı Sayıştay Kanununda belirtilmiştir” şeklinde konuştu.

“SAYIŞTAY’IN BAĞIMSIZLIĞI, BAŞKAN VE ÜYELERİN YANI SIRA DENETÇİNİN BAĞIMSIZLIĞINI DA GEREKTİRMEKTEDİR”
Anayasa Mahkemesi’nin 27 Aralık 2012 gün ve 207 sayılı kararında Sayıştay’ın Anayasal konumu hakkında genel değerlendirmelerde bulunulduğunun altını çizen Akyel, “207 sayılı kararda, ‘bütün bu açıklamalar dikkate alındığında, Sayıştay’ın sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlama görevi yönünde yargısal bir faaliyet icra ettiği ve bu çerçevede verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden yargı kararı niteliğinde olduğu, kesin hüküm vermesi nedeniyle bunu sonuçsuz veya etkisiz kılacak şekilde gerek idari, gerekse yargısal makamlar nezdinde herhangi bir karar alınmasının söz konusu olamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır’ denilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi denetçilerin yargının bir parçası olduğunu belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi, söz konusu kararında; ‘Sayıştay denetimi, TBMM’ye sunulan Sayıştay raporuyla sonlanan bir süreci kapsamaktadır. Bu süreçte en önemli görevi denetçiler ifa etmektedir. Sayıştay’ın yargılama daireleri ile diğer daire ve kurulları, denetçiler tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu hazırlanan denetim ve yargılamaya ilişkin raporlara dayanarak görev icra etmektedirler. Bu nedenle Sayıştay’ın bağımsızlığı, başkan ve üyelerin yanı sıra denetçinin bağımsızlığını da gerektirmektedir’ denmektedir” dedi.

“MALİ DENETİMLERİN YAPILABİLMESİ İÇİN KAMU KURUMLARININ BU DENETİMLERİ HAZIRLI OLMASI GEREKİR”
Yeni Sayıştay denetiminin getirdiği en önemli değişikliklerin mali denetiminin yapılması ve sonucunun TBMM’ye sunulması olduğunu ifade eden Akyel, mali denetimin yapılabilme için kamu kurumlarının bu denetime hazırlıklı olması gerektiğini kaydetti.

Sayıştay’ın yapmış olduğu denetimler sonucunda hazırladığı raporlarda, denetlenen kurumların gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğunu tespit etmek, mali rapor ve tablolarının güvenilirliğine ve doğruluğuna ilişkin görüş bildirmekle sorumlu olduğunu aktaran Akyel, Sayıştay’ın bu sorumluluğunu yerine getirebilmesi için, kamu kurumları gerekli bilgi ve bölgeleri denetime hazır hale getirmesi gerektiğini ve Sayıştay’a sunması gerektiğini vurguladı.

“CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA ÜSTÜ KAPALI CEVAP”
Törende, Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sık sık eleştirilerine maruz kalmalarına da değinen Akyel, konuşmasına şöyle devam etti:
"2012 yılında, 2011 yılı hesapları ve mali işlemleri denetlenmiştir. 2011 yılı denetimleri sonucunda, Anayasa’nın 160. maddesine göre, hesapların kesin hükme bağlanması çerçevesinde ‘yargılamaya esas raporlar’ Sayıştay hesap mahkemelerine sunulmuştur. Anayasa’nın 164. maddesine göre, Genel Uygunluk Bildirimi TBMM’ye sunulmuştur. Anayasa’nın 165. maddesine göre, Kamu İktisadi Teşebbüsleri denetimi raporları TBMM’ye sunulmuştur. Ancak, Sayıştay, bunların dışındaki bazı raporları birazdan izah edilecek sebeplerle TBMM’ye sunamamıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki TBMM’ye sunulamayan raporlar 6085 sayılı Sayıştay Kanununun öngörmüş olduğu ve TBMM’ye ilk defa sunulacak raporlardır. Yani raporların sunulmaması durumu önceden beri sunulan raporların hazırlanmasında oluşmuş bir aksama değildir. Sayıştay, Cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa 2011 yılı hesap ve işlemlerinin mali denetimini yapmış, mali denetim sonucu mali raporları hazırlama sürecini yürütürken, 6353 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. 6353 sayılı Kanunun yürürlük tarihi ve getirdiği düzenlemeler nedeniyle 2011 yılı mali denetim raporlarının hazırlanma sürecinin tamamlanması hukuki gerekçeler ile teknik olarak imkansız hale gelmiştir. Hukuki anlamda Sayıştay raporu tamamlanamadığı için, Rapor Değerlendirme Kurulunun karı gereğince TBMM’ye gönderilememiştir. Bu haliyle 2011 yılı Kesin Hesap Kanunu ve 2013 yılı Bütçe Kanunu kabul edilmiştir. Yaşanan süreçte Sayıştay’ın herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmamaktadır.”
Akyel, devam eden süreçte, Sayıştay’ın 2012 yılı hesaplarının ve mali işlemlerinin denetim için insan gücü ve denetim planlaması yaptığını ve halen 2012 yılı hesaplarının denetim ve raporlama sürecinin devam ettiğini vurguladı.

BASININ ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
Sayıştay’ın yeterince basına açık olmadığı hususunda basın tarafından sitem edildiğinin farkında olduklarının altını çizen Akyel, basını memnun edici düzeyde basına açık bir kurul olmadıklarını söyledi.

Bu durumdan zaman zaman kurum olarak zarar gördüklerini ifade eden Akyel, bu durumun kurumsal olarak stratejik bir tercihleri olduğunu söyledi.

Akyel, “Sayıştay’ın ketum tavrı bir kurum kültürüdür. Sayıştay yargısal kararları ve raporları ile konuşmaktadır. Devletin tüm kurumlarını denetleme görevi ve sorumluluğu, bizi sorumlu davranmaya ve ketum olmaya zorlamaktadır. Sayıştay’ın basına kapalı tavrı aslında Sayıştay’ın bir fedakarlığıdır. Sayıştay hakkında zaman zaman yapılan haksız ithamlara, asılsız iddialara ve çirkin hitaplara bile cevap vermemekteyiz. Basının ve kamuoyunun Sayıştay’ın bu ketum tavrını saygıyla karşılayacağını beklemekteyiz” diye konuştu.

“SAYIŞTAY OLARAK ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ”
Sayıştay’ın amacı, kendisine Anayasa ve Yasalar ile verilen yetki ve sorumlulukları doğru ve sağlıklı bir biçimde yerine getirmekte olduğun belirten Akyel, Sayıştay’ın, kamu kurumlarının işlerini zorlaştırıcı, kamu hizmetlerini engelleyici, kamu görevlilerini üzen bir rol üstlenmeyi istemediğinin altını çizdi.

Sayıştay, kamu kaynaklarının doğru kullanımına katkı sağlayacağını kaydeden Akyel, “Türk, Sayıştay’ı olarak, yetki ve sorumluluğumuzun kullanımında, denetim, inceleme, raporlama, yargılama ve kesin hükme bağlama eylem ve işlemlerinde ilgili tarafların ve kamuoyunun yaklaşımlarını önemsemekteyiz. Kurum olarak eleştirele açığız, şeffafız ve hesap verebiliriz. Ayrıca, Sayıştay olarak, güvenilir olmaya önem vermekteyiz. Raporlarımızda ve kararlarımızda mesleki ve teknik anlamda yetkin, doğru, nesnel ve objektif olmaya, tutum ve davranışlarımızda, yansız ve tarafsız, adil ve hakkaniyet sahibi, pozitif yaklaşım, etik davranmaya özen göstermekteyiz” dedi.

“SAYIŞTAY DEVLETİN VAZGEÇİLMEZ ÖNEMLİ BİR ORGANI”
Türk anayasalarının tümünde yer alan Türk Sayıştay’ının, yazım süreci başlayan yeni anayasada da etkin bir biçimde yer alacağı hususunda şüphe bulunmadığını belirten Akyel, Sayıştay devletin vazgeçilmez önemli bir organı olduğunu söyledi.

Akyel, “Küresel kabul ve ulusal tercihe göre, vatandaşın refahına katkı sağlayacak, kamu kaynaklarının amacına uygun kullanımına yardımcı olacak, yolsuzluk ile mücadele edecek, saydam ve hesap verebilir bir devlet yönetiminin bir parçası olacak Sayıştay yapılanmasında, kurum olarak teknik bilgilendirmeye her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isterim” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından yeni seçilen üyelere törenle cübbeleri giydirildi.
Kaynak: İHA