Sürüş Teknikleri

Türk Sürüş Akademisi Genel Müdürü Selçuk Dedeoğlu, her yıl trafik kazalarında 3 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Sürücülerin bir çoğunun sağlık durumu, gelişen araç teknolojilerine uyumu, zamanın çok gerisinde kalmaktadır.

Sürüş Teknikleri
1980 yılında sürücü belgesi alan bir kişinin hiçbir ek bilgi ve sağlık kontrolü olmadan bu gün dahi araç kullanması çok sağlıksız ve güvenliksiz bir kompozisyon oluşturmaktadır" dedi.

4. Karayolu Trafik Güvenlik Sempozyumu, Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi'nde düzenlendi.

Sempozyumda bir sunum gerçekleştiren Türk Sürüş Akademisi Genel Müdürü ve Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Enstitüsü İstanbul İl Başkanı Selçuk Dedeoğlu, Trafik ve Yol Güvenliği konusunda yetkililerle görüşlerini paylaştı.

Türkiye'de 1920'li yıllarından itibaren sürücü belgesi verilmeye başlandığına dikkat çeken Dedeoğlu, şöyle konuştu: "Ancak o zamandan bu güne yeni yolların yapımına rağmen artan taşıt sayısının etkisiyle, her geçen yıl ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı artmaktadır. Durumun vehameti her yıl trafik kazalarında hayatını kaybeden 3 bin 500 kişiden anlaşılmaktadır. Bugün ülke karayollarında araç süren birçok sürücünün sağlık durumu, gelişen araç teknolojilerine uyumu, bilgi seviyesi, trafikteki farkındalık yetenekleri ile psikolojik profillerinin takibi ve eğitilmeleri zamanın çok gerisinde kalmaktadır. Örneğin 1980 yılında sürücü belgesi alan bir kişinin hiçbir ek bilgi ve sağlık kontrolü olmadan bu gün dahi araç kullanması çok sağlıksız ve güvenliksiz bir kompozisyon oluşturmaktadır"
Üç bin 650 sürücü kursunun, ehliyet almak isteyen adaylara hizmet verdiğini belirten Dedeoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kurslardaki yöneticilerin ve eğitmenlerin trafik kültür ve deneyim birikimlerinin yetersizliği, sürücü eğitiminin AB normlarından olmayışı, trafik test sürüşlerinin gece ve gündüz, şehir içi ve dışı olmayışı trafik kazalarını tetikleyen en önemli problem olarak önümüze çıkmaktadır. Sürücü kurslarının sürücü belgesi almak için başvuran adaylara trafik kültürünün oluşumunu sağlamak üzere, güvenli sürüş tekniklerini öğretmeleri, trafikte yapılan hataları, güvenli bir ortamda uygulamalı göstermeleri, kişisel becerilerini geliştirmelerini sağlamaları ve trafikte oluşabilecek kazaları, trafiğe kapalı bir pist üzerinde uygulamalı yaşatmaları gerekmektedir. Sürücü kurslarının bu kapasitede eğitim verebilmesi için öncelikle kurs yöneticileri ve eğitmenlerinin güvenli sürüş teknikleri hususunda eğitmen eğitimi almaları ve eğitimin sonunda da yeterliliklerinin projede görev alan ileri sürüş teknikleri uzmanlarınca ölçümlenmesi gerekmektedir. Bu uygulama ve kalibrasyon çalışmasının vakit geçirmeden tüm Türkiye'de eşzamanlı uygulanması gerekmektedir."
Dedeoğlu, kamu kurumlarıyla yapılacak işbirliği çerçevesinde Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Derneği ile Türk Sürüş Akademisi'nin destekleri ile böyle bir projeyi kısa bir sürede gerçekleştirebileceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA