Erkekler Cinsel Mitlerin Altında Eziliyor

Cinsel terapist ve psikolog Yaşam Yanardağ Çelik, Türkiye’de, ‘erkek her zaman cinselliğe hazırdır ve her zaman ister’ gibi bir cinsel mit olduğunu belirterek, “Toplumumuzda cinsellikle ilgili çok fazla anlam ve görev yüklenmiş olan erkek, sanki ‘Süpermen’ gibi sürekli hazır halde dolaşması gerektiğini hissediyor ve çoğu erkek bu sorumluluğun altında eziliyor” dedi.

Erkekler Cinsel Mitlerin Altında Eziliyor
Cinsel terapist Çelik, Türkiye’de erkeklerinin yaşadıkları cinsel sorunlara ilişkin İHA muhabirine açıklama yaptı. Erkeklerin en çok yaşadıkları cinsel sorunların başında erken boşalmanın geldiğini, bunu sertleşme sorununun takip ettiğini ifade eden Çelik, ayrıca kadınlar kadar sık olmasa da erkeklerde de cinsel isteksizliğe rastlandığını kaydetti.

Türk toplumunda erkeklerin cinsellikle ilgili çok fazla anlam ve görev yüklendiklerini, bu nedenle de işlerinin çok zor olduğunu vurgulayan Çelik, “Bizim, ‘erkek her zaman cinselliğe hazırdır ve her zaman ister’ gibi bir cinsel mitimiz var. Bu aslında çok büyük bir yanlış ve erkekler adına da çok büyük bir sorumluluk. Çünkü o da insan, o da strese maruz kalıyor, o da yoruluyor, onun da cinsel isteği azalabiliyor. Ama öyle bir anlam yüklenilmiş ki, sanki ‘Süpermen’ gibi sürekli hazır halde dolaşması gerektiğini hissediyor ve çoğu erkek bu sorumluluğun altında eziliyor” diye konuştu.

Sertleşme sorununun en büyük sebeplerinden birinin performans kaygısı olduğuna işaret eden Çelik, “Fiziksel sebebi olmadan sertleşme sorunu yaşayan birçok erkek var ve psikolojik kökenli. Yani altında bir kadını tatmin edemeyeceğini, ona yetemeyeceğini düşünme gibi nedenler var. Cinsellik kadının görevi, erkeğin sorumluluğu, yapması gerek gibi algılanıyor. Erkek isteksiz, yorgun olamaz, her zaman güçlü, sert, dik olmak zorunda. Hayır, böyle bir şey yok. Öyle bir çağda yaşıyorsunuz ki o kadar çok strese, radyasyona, bir sürü negatif şeye maruz kalıyorsunuz. Dolayısıyla erkeklerin de kadınların da bir takım olumsuzlukları olabilir. Ama erkeğin şöyle bir zaafı var; bir defa böyle bir problemi yaşadığı zaman bunu devamlı yaşayacağını düşünüyor ve bu kaygı daha çok problem yaratıyor, problem daha çok kaygıyı tetikliyor, sonra kuyruğunu yakalamaya çalışan bir kedi gibi dönüp duruyor. Erkeğin aslında cinselliğindeki en büyük dezavantajı bu; ‘Ben bir erkeğim nasıl olur da sertleşemem?” ifadelerini kullandı.

Sertleşme sorunu yaşayan erkeğin partnerine şiddet uygulayabildiğini, onu suçlayabildiğini de dile getiren Çelik, cinselliğe ve erkeğe bakış açıları onarıldığında, doğru ödevler verildiğinde bunların hepsinin çözülebileceğinin altını çizdi. Çelik, şöyle devam etti: “Çünkü eğer fizyolojik bir sıkıntı yoksa zaten kesinlikle psikolojik kökenlidir ve psikolojik kökenli cinsel problemler de çözülebilir. Erkeklerdeki en ayırıcı tanı, bir uyarıma maruz kalmadan bedenlerinde oluşan sabah sertleşmeleri oluyor. Eğer bir erkekte sabah sertleşmesi oluyorsa ama buna rağmen partneriyle cinsel ilişkiye girerken sertleşme sorunu yaşıyorsa psikolojiktir. Fakat şeker, tansiyon, kalp hastası olabilir, antidepresan ilaçlar kullanıyor olabilir, bunlar da sertleşme sorununu tetikler.”

“ERKEN BOŞALMA, ÇOK SIK GÖRÜLEN VE ERKEKLERİN BAŞ BELASI BİR SORUNDUR”
Erken boşalmanın ise çok sık görülen ve erkeklerin baş belası bir sorun olduğuna dikkat çeken Çelik, erken boşalmanın kesinlikle genetik ya da hastalıklı bir durum değil, bir öğrenme sorunu olduğu bilgisini verdi. Ergenlik döneminde yanlış yapılan bazı uygulamalar nedeniyle bedenin erken boşalmaya kurulduğunu kaydeden Çelik, şunları söyledi: “Ergenlik döneminde erkek çocuklar mastürbasyonu çok fazla yapıyorlar. Ve yakalanma korkusu, biri görecek ve tenkit edilecek kaygısı ya da bir an önce hazza ulaşma isteğinden çok kısa süreli mastürbasyon yapıyorlar. Türkiye ortalaması 7 dakikadır erken boşalmada, 7 dakikanın altındaki her boşalma kademeli bir şekilde erken boşalmaya girer. 1-2 dakikada boşalan bir erkek aslında erken boşalıyordur ama bunu ergenliğinde öğrenmiş. Fakat evlendiğinde eşiyle uyum sağlayamadığı için bu sorun yaratıyor. Erken boşalma kadınlar için de çok ciddi bir problem. Çünkü erken boşalma problemi yaşayan erkeklerin eşleri orgazm olamıyorlar ilişkide. Orgazm olamayınca isteksizlik başlıyor, isteksizlik başlayınca da kötü bir kısır döngü oluyor” şeklinde konuştu.

Özellikle eğitimli erkeklerin bu sorunları kabullenmesinin biraz değiştiğini söyleyen Çelik, artık erkeklerin hatta eşlerinin bu sorunun çözümü için danışmana gittiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Hatta geçenlerde çok ilginç bir şey yaşadım, ilçelerimizden bir anne aradı, ‘oğlum erken boşalma sorunu nedeniyle ilk evliliğini bitirdi, ikincisini de bitirmesini istemiyorum, nasıl yardımcı olabilirsiniz’ dedi.

Bu da artık bunları konuşabildiğimizi gösteriyor. Televizyonlarda sabah kuşağında yayınlanan kadın programlarının bunda etkisinin olduğunu düşünüyorum. O kadar çok cinsellikle ilgili uzman çıkıyor ki aşina oluyoruz. Artık bunun ayıp, tabu olmadığını, konuşulabileceğini düşünüyoruz.”
Bazen eşlerin karı-koca olmaktan çıkıp anne-oğula dönüşebildiklerine de dikkat çeken Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“O kadar korumacı bir kadın modeli var ki, eşinin her ihtiyacını gidermeyi düşünen bir kadın bir süre sonra eş olamıyor, anne olmaya başlıyor. O zaman erkeğin de gözü biraz dışarıya kayıyor. Eşine karşı sertleşme problemi yaşayıp dışarıdaki kadınlara karşı sertleşme problemi yaşamayan erkekler de var. Burada sorgulanması gereken o ilişkidir. O ilişkinin içinde kadının ve erkeğin yüklendiği modeller sorgulanmalıdır.”
Kaynak: İHA