HDK Heyeti Erzincan’da
Çözüm sürecini anlatmak amacıyla Erzincan’a gelen Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu Üyeleri Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü muhalefet partilerinin çözüm sürecine zarar verdiklerini söylediler.
Öğle saatlerinde Tunceli’den Erzincan’a gelen Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu Üyeleri Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü “Çözüm için Müzakere, Barış için eşitlik” toplantısına katıldı.
Üniversite öğrencilerinin çoğunlukta olduğu toplantı da konuşan İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, halkın taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, Kürt halkının ve öteki halkların uyanmış olan özgürlük umutlarına cevap veren bir anayasayı kurmak için adım atmazsanız çok daha geriye doğru Türkiye’nin gitmesi ihtimalinin kapısını açmış olursunuz” şeklinde ifade etti.
BDP’li Kürkçü alkışlar arasında yaptığı konuşmada Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin barış süreci karşısında davranışlarını sert bir dille eleştirerek, “Açılmış barış kapısını genişletmek yerine onu daraltmaya çalışmak, Milliyetçi Hareket Partisi’nin sözcülerinin yaptığı gibi orada burada direklere insan asmaya kalkmak, insanları öldürmenin de sırasının geleceğini söylemek, bu gün Türkiye’ye yapılmış olabilecek en büyük ihanet ve en büyük bölücülüktür.
Türkiye’yi gerçekten sevenler, bu ülkede yaşamayı gerçekten sevenler üniversiteleri öğrenciler için cehennem haline getirebilirler mi. Ülkenin batısındaki bütün üniversitelerde faşistleri, devrimci öğrencilerin, Kürtlerin üzerine salabilirler mi. Bahçeli her ağzını açtığında bir üniversite de bir üniversite de öğrencilerin kafası patlıyor, yatakhaneleri basılıyor, kolları kırılıyor, yerlerde sürükleniyorlar. Buna asla ve asla izin vermeyiz, yanınızdayız ve yanınızda olacağız.
Her canlının, her insanın, her yurttaşın kendini haklarını koruma hakkı vardır. Bu haklarınızı koruyacaksınız. Kimseye boyun eğmeyeceksiniz. Bu meseleyi İçişleri Bakanlığı’na YÖK’e taşıyacağız. Böyle bir şey olamaz, her gün her yerde linç girişimleri, öğrencilerin kovalanmaları ve bütün bunları izleyen emniyet güçleri. Böyle bir şey olamaz, polis halkının yanında olacak, polis öğrencinin yanında olacak onun haklarını koruyacak. Madem yeni bir düzen kurulacak, o yeni düzende nefret söylemi ile hareket eden linçe kalkışan kendini yargının önünde bulmalıdır. Nefret söylemine hükümet ortak olmadığını göstermek istiyorsa bütün bu gidişata son verecek. Barışa en çok muhtaç olan, barış için en çok çalışmış olanlar, şimdi barışın kurbanları haline getirilemezler, biz buna izin vermiyoruz, vermeyeceğiz” dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise konuşmasına yaşanan sürecin izleyicisi değil, tarafı olduğunun altını çizerek, “Gezdiğimiz her yerde barış için sözümüzü söylüyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki herkesin barıştan veya çözümden kastettiği şey aynı değil. Bizim barış dediğimiz şey nedir. Bu sorun bir terör sorunu değildir. Milyonları arkasına almış bir hareket terör hareketi olamaz. Milyonların desteğini almış bir harekete siz böyle bir tanım ifade ederseniz, bu sorun çözülemez” dedi.
AKİL İNSANLAR KOMİSYONU YETERSİZ
Tuncel konuşmasında Akil İnsanlar Komisyonu’nun çalışmalarının yetersiz olduğunu işaret ederek, “Kadın katılımı yok denecek kadar azdır, 63 kişi içerisinde 12 tane kadın var. Akil insanların ne yapacağı meselesi sorunlu. 7 bölgeye ayrılmışlar, her bölge de 9 kişi var, televizyonlarda konuşuyorlar, halkı barışa ikna edecekler diye bir çalışma yürütüyorlar. Bence buna gerek yok. Akil insanların işi değil bu. Her parti kendi tabanını bu sürece ikna etsin. Biz yapıyoruz mesela. Akil insanların görevi çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi için bir gözleme, bu sureci engelleyecek sorunları giderecek bir yetkisi olmalıdır. İlk aşama da halkı bu surece ikna edebilir, anlatabilir, barış neden toplumsal bir ihtiyaçtır diyebilir. Ama sadece görevi bu olursa sürecin başarıya ulaşmasını engelleyebilir. Yarın bir sıkıntı çıktığında ne olacak, bir problem çıktı ne olacak” diye konuştu.
Milletvekilleri konuşmalarının ardından salonda bulunan üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından HDK heyeti Erzincan’dan ayrıldı .
Kaynak: İHA
Üniversite öğrencilerinin çoğunlukta olduğu toplantı da konuşan İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, halkın taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, Kürt halkının ve öteki halkların uyanmış olan özgürlük umutlarına cevap veren bir anayasayı kurmak için adım atmazsanız çok daha geriye doğru Türkiye’nin gitmesi ihtimalinin kapısını açmış olursunuz” şeklinde ifade etti.
BDP’li Kürkçü alkışlar arasında yaptığı konuşmada Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin barış süreci karşısında davranışlarını sert bir dille eleştirerek, “Açılmış barış kapısını genişletmek yerine onu daraltmaya çalışmak, Milliyetçi Hareket Partisi’nin sözcülerinin yaptığı gibi orada burada direklere insan asmaya kalkmak, insanları öldürmenin de sırasının geleceğini söylemek, bu gün Türkiye’ye yapılmış olabilecek en büyük ihanet ve en büyük bölücülüktür.
Türkiye’yi gerçekten sevenler, bu ülkede yaşamayı gerçekten sevenler üniversiteleri öğrenciler için cehennem haline getirebilirler mi. Ülkenin batısındaki bütün üniversitelerde faşistleri, devrimci öğrencilerin, Kürtlerin üzerine salabilirler mi. Bahçeli her ağzını açtığında bir üniversite de bir üniversite de öğrencilerin kafası patlıyor, yatakhaneleri basılıyor, kolları kırılıyor, yerlerde sürükleniyorlar. Buna asla ve asla izin vermeyiz, yanınızdayız ve yanınızda olacağız.
Her canlının, her insanın, her yurttaşın kendini haklarını koruma hakkı vardır. Bu haklarınızı koruyacaksınız. Kimseye boyun eğmeyeceksiniz. Bu meseleyi İçişleri Bakanlığı’na YÖK’e taşıyacağız. Böyle bir şey olamaz, her gün her yerde linç girişimleri, öğrencilerin kovalanmaları ve bütün bunları izleyen emniyet güçleri. Böyle bir şey olamaz, polis halkının yanında olacak, polis öğrencinin yanında olacak onun haklarını koruyacak. Madem yeni bir düzen kurulacak, o yeni düzende nefret söylemi ile hareket eden linçe kalkışan kendini yargının önünde bulmalıdır. Nefret söylemine hükümet ortak olmadığını göstermek istiyorsa bütün bu gidişata son verecek. Barışa en çok muhtaç olan, barış için en çok çalışmış olanlar, şimdi barışın kurbanları haline getirilemezler, biz buna izin vermiyoruz, vermeyeceğiz” dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise konuşmasına yaşanan sürecin izleyicisi değil, tarafı olduğunun altını çizerek, “Gezdiğimiz her yerde barış için sözümüzü söylüyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki herkesin barıştan veya çözümden kastettiği şey aynı değil. Bizim barış dediğimiz şey nedir. Bu sorun bir terör sorunu değildir. Milyonları arkasına almış bir hareket terör hareketi olamaz. Milyonların desteğini almış bir harekete siz böyle bir tanım ifade ederseniz, bu sorun çözülemez” dedi.
AKİL İNSANLAR KOMİSYONU YETERSİZ
Tuncel konuşmasında Akil İnsanlar Komisyonu’nun çalışmalarının yetersiz olduğunu işaret ederek, “Kadın katılımı yok denecek kadar azdır, 63 kişi içerisinde 12 tane kadın var. Akil insanların ne yapacağı meselesi sorunlu. 7 bölgeye ayrılmışlar, her bölge de 9 kişi var, televizyonlarda konuşuyorlar, halkı barışa ikna edecekler diye bir çalışma yürütüyorlar. Bence buna gerek yok. Akil insanların işi değil bu. Her parti kendi tabanını bu sürece ikna etsin. Biz yapıyoruz mesela. Akil insanların görevi çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi için bir gözleme, bu sureci engelleyecek sorunları giderecek bir yetkisi olmalıdır. İlk aşama da halkı bu surece ikna edebilir, anlatabilir, barış neden toplumsal bir ihtiyaçtır diyebilir. Ama sadece görevi bu olursa sürecin başarıya ulaşmasını engelleyebilir. Yarın bir sıkıntı çıktığında ne olacak, bir problem çıktı ne olacak” diye konuştu.
Milletvekilleri konuşmalarının ardından salonda bulunan üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından HDK heyeti Erzincan’dan ayrıldı .