Fatih Belediye Başkanı Demir, Berlin'deki İyi Yönetişim Sempozyumu'nda Konuştu

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen İş Yönetim Sempozyumu'nun ikinci gününde "iyi yönetişim ilkelerinin, yerel yönetimlerde nasıl kullanılması gerektiği" konusunda bir sunum gerçekleştirdi.

İki günlük sempozyumun son gününde düzenlenen "İyi Yönetişimde Türkiye ve AB Perspektifi" konulu oturumda bir konuşma yapan Başkan Demir, Avrupalı ve Türk katılımcılara Fatih Belediyesi'nin 2007'den bu yana hayata geçirdiği projeleri anlattı. Konuşmasına Fatih'in tarihi İstanbul yarımadası içerisindeki öneminden bahsederek başlayan Demir, "Biz belediye olarak 5 yıllık stratejik planlar yaparız. Bu planları yaparken 14 tane amacımız var. Bu amaçları gerçekleştirirken belediyeler genellikle bunu bir yerlere servis ederler ve bunu gerçekleştirirler. Ama siz stratejik planınızı iyi yönetişimin temel ilkeleri olan paydaşlarınızla paylaşırsanız ve kendi belediyenizin bütçelerinizle bunu orantılarsanız ve bunu yıllık periyotlara bölerek performansınızı buna göre ayarlarsanız, bence daha başlarken büyük bir artı ile başlarsanız" dedi.

"TÜRKİYE'DE E-İMZAYI İLK KULLANAN BELEDİYEYİZ"
Başkan Demir, "Bizim 14 stratejik amacımız içerisinde bir tanesi de teknolojiyi iyi kullanmak. Bunu, iyi yönetişimle nasıl bir araya getirebiliyoruz? Bilişimde Fatih Belediyesi'nin ilkleri var. Türkiye'de e-imzayı ilk kullanan belediyeyiz. Nedir bu? Kamuya veya insanlara, vatandaşlara yararı nedir? Yararı şudur; devlet ve onu temsil eden bürokrasiyi minimuma indiriyorsunuz. Eğer siz elektronik imzayı kullanırsanız, kurumlar içerisindeki bürokrasiyi ışık hızına indirebiliyorsunuz" şeklinde konuştu.

Başkan Demir, "Yine mobil imzayı, Türkiye'de, hatta dünyada ilk kullanan belediyeyiz. Biz bunu 2007'de kullanmaya başladık. O zaman elimizdeki iPad'ler, iPhone'lar henüz yoktu, öyle düşünmenizi isterim. Peki mobil imza nedir? Mobil imza, şu anda kullandığımız telefonların kartlarını GSM operatörleri ile anlaşarak değiştiriyorsunuz ve oturduğunuz yerden mesela Fatih Belediyesi'nin tüm yaptıkları konusunda hesap sorabiliyorsunuz. Eğer içinizde herhangi birinizin mobil telefonu varsa, sunumdan sonra Fatih Belediyesi'nin internet sayfasına girip, mesela belediyenin Mart ayında yaptığı tüm ihaleleri sonuçları ile birlikte öğrenmek istiyorum derseniz, bu mobil imza ile gönderdiğiniz evrak, bizzat ıslak imza ile müracaat etmiş gibisiniz ve Türkiye'deki yasa gereği aynı şartlarda size geri dönmek zorundayız. Bu mobil imza ve bunun uygulamaların hesap verilebilirliğin, şeffaflığın en güzel örneği" dedi.

Demir ayrıca, "Bununla birlikte başka ilklerimiz de var ama bu ilkler artık eskidi. Eskiden wireless bağlantısı yokken kendi ürettiğimiz özel aparatlarla alanlarda hizmet veriyorduk" şeklinde konuştu.

"GELENEKSEL ARAÇLARI ASLA TERK ETMİYORUZ"
Teknolojiyi her yönüyle kullanmakla birlikte geleneksel yönetim araçlarını terk etmediklerini ifade eden Başkan Demir, "Belediyeye ulaşmak için çok çeşitli araçlar ama bu araçların dışında bin yıllardır siyasetçilerin, liderlerin halkı ile bütünleşip, onlarla göz göze gelip, el ele tutuşmanın etkisinin çok daha verimli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Demir konuşmasına şöyle devam etti:
"9 yıldır belediye başkanıyım, çok önemli bir işim olmadığı sürece perşembe günleri sabah 09.00'da halk günümüz vardır. Halk günümüzde bütün insanlarımız gelirler. Otururlar, ben ve başkan yardımcılarım ve müdürlerim, onlar otururlar, vatandaşların problemlerimizi çözmeye çalışırız. Bu gelenleri 3'e ayırıyoruz. Birinci grup belediye ile işi olup bir türlü çözülemeyenleri önce alıyoruz. Bunların sayısı 30, 40'ı geçmez. Çünkü haklı bir gerekçe ile belediye uğramış ve işini halledememişse, bunun sorumlusu hemen arkamda oturan başkan yardımcıları ve müdürlerdir. Düşünün Fatih Belediyesi'nde çalışıyor olsanız, gelen bir işin akamete uğradığını görseniz ve bunun eninde sonunda halk gününde karşınıza çıkacağınızı bilirseniz, gelenlerin memnun olması için elinizden gelenleri yaparsanız. İkinci grup fakir ve fukaraları alırız. Dertlerini doğru dürüst anlatacakları kimse yoktur. Onları dinler, ihtiyaçlarını gidermeye çalışırız. Üçüncü grup ise, iş arayıp iş bulamayanların belediyeye yaptıkları müracaatlardır. Onları da dinleriz."

KENT BİLGİ SİSTEMİ
Demir, "Kent bilgi sistemi, aşağı yukarı şehir dediğimiz, görünür ve görünmez canlı ve cansız varlıklardan oluşan, sürekli talepleri artan inanılmaz bir organizmadır. İstanbul'u düşünün, Berlin'le mukayese ettiğinizde, İstanbul her an değişen bir şehir. İstanbul'da yaşayanların talepleri her zaman artar ve mevcutla asla memnun olmayan insanların yaşadığı, arayış içinde olan insanların yaşadığı bir şehirdir. Böyle bir yerde, varlıkların niteliklerini, alt üst doku ve yapısını, akıllı haritalarını, sosyoekonomik durumlarını, tüm bunların hepsini bir bilgi sistemi içerisinde aktarıp bunları, bu bilgileri sürekli güncellenen, sürekli yaşayan ve verimli, ekonomik ve etkin işlemesi için bilgilerin toplanması ve sunması ve hizmette kullanılmasıdır" dedi.

Demir, "Kent bilgi sistemimizin temeli, ikiye ayrılır. Bir coğrafi datalar var. Bunlarla harf ve rakamlardan oluşan sayısal dataların bütünleşerek çalıştırılması esasına bağlıdır. Yapılmış olan bu ürünün birden fazla kullanıcı tarafından kullanılabilmesi, insanlara ait bu bilgilerin güvenli bir ortamda toplanabilmesidir. Ayrıca bu ürünün gelecekte ortaya çıkacak ihtiyaçların da göz önünde bulundurularak sürekli kendini güncelleyen bir ürün olması gerekmektedir. Bunun yolu da böyle bir şeyi oluştururken programın temel kodları sizde olmalıdır. Projenin canlı kalabilmesi için de web tabanlı olmalıdır" ifadelerini kullandı.

"BAŞARILI BİR SUNUM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Oturumdaki konuşmanın ardından İHA'ya açıklamada bulunan Başkan Demir, "Bugünkü oturumda iyi yönetişimin ilkelerinin, yerel yönetimlerde nasıl kullanılması gerektiği konusunda bir sunum gerçekleştirdim. Temel düşünce insanlar temsili demokraside oylarını verdikten sonra, bir sonraki seçime kadarki süreç içerisinde, kamu kaynaklarının doğru, şeffaf, adaletli bir şekilde kullanılması, bunun da hesap verilebilirlik çerçevesinde gerçekleştirilebilmesidir" dedi.

Demir ayrıca, "Bu çerçevede Fatih Belediyesi'nin 2007'den bu yana kullandığı bilgi ve iletişim teknolojisinin hizmete nasıl dönüştürüleceğini ve bu hizmete dönüşüm esnasında da AB'nin iyi yönetişim ilkelerinin bunun içerisine nasıl meczedildiğini somut örnekleriyle kendileriyle paylaştık. Bu anlamda başarılı bir sunum olduğunu düşünüyorum. Çünkü sunum yapanların içerisinde belediye başkanı olarak sadece ben vardım. Onlar netice itibariyle genel politikanın içerisinde iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesiyle ilgili görüşlerini sunarken, ben bu ilkelerinin bilgi ve iletişim teknolojisi ile nasıl halka hizmet olarak sunulacağının örneğini gösterdim" şeklinde konuştu.

Oturumda ayrıca Alman Milletvekili Andrea Wiclein, TESEV Yönetim Programı Direktörü Fikret Toksöz, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politika Merkezi'nden Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu da birer konuşma yaptı.
Kaynak: İHA